İnternette "eMeclis" adı altında bir grup oluşturuldu. Fatih Sancak adlı girişimci bir arkadaş "TBMM ile halk arasında iletişim köprüsü" kurmak amacıyla başlattı bu etkinliği... 300'ü aşkın milletvekilinin e mail adreslerini bulup zincire koydu... Yaklaşık 5 haftadır internet sahibi yurttaşlar çeşitli konulardaki dertlerini yazıp duruyor. Milletvekillerinden çare, öneri, akıl, fikir, görüş bekliyor...
Fakat ne oluyor biliyor musunuz?
DSP milletvekili Uluç Gürkan ile ANAP milletvekili Emre Kocaoğlu dışında kalan milletvekilleri görderilen dert ve şikayetlere yanıt vermiyor, tartışmalara katılmıyor. TBMM'deki 550 milletvekilinin 548'i vatandaşla ilgilenmek ya da görüşlerini belirtmek için önlerine çıkan bu fırsatı kullanmıyor. Deyim yerindeyse 548 milletvekili yokları oynuyor.
Ne yapalım?
İstersemiz boş durmamak için duruma Attilla İlhan'ın "Ne kadınlar sevdim zaten yoktular" diye başlayan şiirini uyarlayalım...
Ne vekiller seçtik zaten yoktular
Parmak kaldırırlardı liderleriyle bir
Onun dışında meclise uğramazdılar.
Akşam kebapçıda çeneleri açılır...
Hayır sanmayın ki bizi unuttular
Seçimden seçime akıllarına gelir.
Vaat yağdıran birer buluttular
Nereye kayboldular şimdi kimbilir
Ne vekiller seçtik zaten yoktular
Böyle talihsizlik görülmemiştir...
Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan'ı öldürenlerin Hizbullahçı olduğu kesin değilmiş. Bunu İçişleri Bakanı Sadettin Tantan cinayetten dokuz gün sonra açıkladı. Bu dokuz günde neler mi oldu? İsteyen cinayeti istediği gibi kullandı. Mesela saldırganlar yakalanamazken piyasaya birileri "Hizbullah'a emir Almanya'dan verildi" şeklinde bir haber saldı. Başbakan da kalktı "Terör Avrupa ülkelerinden yönetiliyor" diye bir demeç vererek AB ile aramızın açılmasına bir nebze daha katkıda bulundu. Bizde bu gayret varken, başkalarının aleyhimize çalışmasına gerek var mı?
İki yumurcak tatilde dedelerinin evine gitmişler. Yatacakları zaman yaşlı adam tembih etmiş:
- Uyumadan önce Allah'a dua ederken ne hediye istediğinizi söylemeyi unutmayın...
Yatmadan önce çocuklardan biri bağıra bağıra duaya başlamış:
- Allah'ım bana bir bisiklet ve bir de cep telefonu lütfen...
Öteki çıkışmış:
- Oğlum ne bağırıyorsun Allah Baba sağır mı?
- Değil de... Biliyorsun bizim dede ağır işitir...
Ahmet Çavuşoğlu'ndan...
Enflasyon müjdesi, fakir halkın yüreğine su serpti!
Öyle böyle değil... 14 yıl sonra nihayet enflasyonun belini kırdık, yüzde 30'un altına düşürdük!.. Bu büyük başarı, gazete sayfaları ve televizyon ekranlarında seri top atışlarıyla kutlanırken.. İTO İstatistik Şubesi Müdürü Sabiha Güzel'i arıyor, kendisinden bir "kutlama mesajı" rica ediyoruz...
Sabiha Hanım bizi hayal kırıklığına uğratarak farklı bir mesaj veriyor:
- Efendim, "yüzde 28.3 müjdesi" diye manşetlere çıkan rakam DİE'nin "toptan eşya" için verdiği yıllık enflasyon rakamıdır. Bu rakam halkı zerre kadar ilgilendirmez. Halkı ilgilendiren "tüketici fiyat endeksi"dir. Buradaki rakam biliyorsunuz "yüzde 35.9" olarak açıklandı.
- Buna da şükür diyenler var...
- Var ama "yüzde 35.9"luk tüketici fiyat artışı da gerçek enflasyon rakamı değildir. Gerçek yük, "12 aylık enflasyon ortalaması"yla ölçülür. Gazeteci arkadaşlar, "Yüzde 30'u altına düştük!" müjdesi verirken nedense "yıllık ortalamayı" yine görmezden geldiler. Halbuki DİE onu da vermiş: "Yüzde 52..." Gerçek enflasyon rakamı bu...
- Basınımız belki de halka moral vermek için böyle yapıyor?..
- Bakın.. Enflasyon ölçümü, sabit gelirli kişilerin piyasadaki fiyat artışlarından etkilenmelerini ölçmek ve önlemek gayesiyle yapılır. Enflasyonu ölçmek, tansiyon ölçmek gibidir. Maalesef tansiyon yanlış ölçülüyor. Hasta yüksek tansiyondan gidecek, biz hala "Düşük" diyoruz... Sonumuz hayrolsun...
CHP'de Baykal'ın işbaşına gelmesinden bu yana 30'a yakın il, 50 dolayında ilçe başkanı görevden alınmış. Partiye Aydın Menderes gibi isimler alınacakmış. Olup bitenlere anlam vermeyen bir CHP'li Cüneyt Canver'e sormuş:
- Acaba Sayın Baykal'ın misyonu nedir?
- Sosyal demokratları iktidar alternatifi olmaktan çıkartmak, partiyi sağa yatırıp sermayenin hizmetine sunmak...