Liderliğini Mümtaz Soysal'ın yaptığı "Bağımsız Cumhuriyet Hareketi" (BCH), partileşme sürecinin sonuna yaklaşmak üzere...Tüzük ve program çalışmaları yakında sonuçlanacak ve parti resmen kurulmuş olacak. Peki, BCH nasıl bir parti olacak, temel olarak hangi görüşleri savunacak?
Hareketin önde gelen isimlerinden Prof. Sina Akşin, "Türkiye, bugün, ekonomik ve siyasal olarak 1920 koşullarını taşıyor. Derhal bir bağımsızlık savaşı başlatmamız şart. Türkiye, özellikle 1980'den sonra adım adım Türkiye'den yönetilir olmaktan çıkmıştır. Bizim iktidarımızda Türkiye, Washington'dan, Brüksel'den vs. değil, Türkiye'den yönetilecek. Özelleştirmelere derhal son vereceğiz, karma ekonomi anlayışımız gereği kamu işletmelerini yeniden eski gücüne kavuşturacağız" diyor.
Hareketin önde gelen bir diğer ismi İlter Ertuğrul da kurulacak partinin tüzüğünde yer alacak bazı hükümleri şöyle anlatıyor.
"Partimizde parti içi demokrasi tam anlamıyla işleyecek. Örneğin, hiçbir kişi üç dönemden fazla seçilemeyecek. Bir önceki seçimde aldığı oydan daha az oy alan kişi seçimi kaybetmiş sayılacak. Hangi kademede olursa olsun, seçim kazanan herkes mal bildirimde bulunacak ve bu bildirimler, gizli kasalarda saklanmayacak, derhal kamuoyuna açıklanacak."
Başlangıç iyi... Sonu da iyi gelir umarız...
TL’ye itibar kavgası kaç dolara mal oluyor acaba?
A. Akkuş
"Çocuğumuz 2001 ÖSS sınavında iyi bir puan alarak Hacettepe Üniversitesi İktisadi İlimler Fakültesi'ni kazandı. Ailece mutlu olduk. Ama imkanlarımız sınırlı. Evladımıza barınacak yer ararken Hacettepe Üniversitesi Beytepe Kampüsü'nde bulunan ve yönetimi üniversiteye ait olan Beytepe Evleri'nin fiyatını soruşturduk... Aldığımız yanıt: Aylık ücret 100 milyon lira.... İlaveten - 1000 dolar - bağış...
Bu satırları bize gönderen aile babası ekliyor:
- İstenen bedelin imkanlarımızı aşması bir yana... Türk lirasına itibar kampanyası sürerken devlet üniversitelerinin bile dolara heveslenmesine ne demeli?
"Bugün seçim olsa oyunuzu kime verirdiniz?" anketine katılanlar "Yüzde 23,8 oranında AK Partiye" yanıtını vermişler... Öteki bütün partilerin oy oranları yüzde 6'nın altında kalıyormuş... Köşe yazarları bu rakamlar üzerine yorum bina ediyor... Görüldüğü kadarıyla Tayip Erdoğan gümbür gümbür geliyor
Geliyor da bu anketi yapan kim? ANAR adlı kuruluş... Bu kuruluşun sermayesi kime ait? YİMPAŞ'a... Başında kim var? Tayyip Erdoğan'ın parti kurma çalışmalarına katılan hatti AK Parti'nin programının yazılmasından görev alan Prof. Beşir Atalay... Anketin sonucu hala sürpriz mi?
Hükümetin üç lideri uyum mesajı vermiş... Evet vurgunlar gerçekten de uyum içerisinde devam ediyor!..
***
Bilişim Fuarı İstanbul’da açıldı... Ankara mı? Orada "Yiyişim Fuarı" var.
Cihan Demirci
Dünkü gazetelerden birkaç haber... Bayındırlık Bakanlığı bürokratları trilyonluk servet yapmış... 4 vatandaş intihar için Boğaz köprüsünde kuyruğa girmiş... Yener Yermez adlı başıbozuk Üzeyir Garih'i birkaç milyon için öldürdüğünü açıklamış... Teşhis için ne sosyolog olmaya ihtiyaç var ne psikolog... Yukardan soyulan toplum aşağıda cinnet geçiriyor.
Hükümet kurulurken önce yatırımcı bakanlıkları paylaştılar. Peşinden devlet bankalarını... Emlak senin, Vakıflar benim, Halk Bankası onun... Hortumcular özel bankaları soyarken onlar da kamu bankalarını yandaşlarına soydurdular. Ekonomiyi dibe oturttular. Bütçede para bitince saadet zinciri kırıldı. Enerji, peşinden Bayındırlık çatladı.
Şimdi "bakan kurban ederek" yola devam hevesindeler...
İktidar, herşeye rağmen iktidar...
Büyük maestro Bülent Bey dünkü istifadan sonra Koray Aydın'ı öve öve yere göğe koyamadı. Bu övgüleri duyan vatandaşlar kuşkusuz merak ediyordu: Böylesine övgüye değer değerli bir bakanın istifasına neden izin verdiler? Neden daha uzun süre kendisinden yararlanmadılar!
Sömürü düzeniyle bütünleşmiş iktidar, hiçbir muhçubiyet duymadan kirli icraatına devam ediyor. O yüzden ortakların Koray Aydın'ın milletvekilliğinden istifasını kabul etmemeleri de hiç şaşırtıcı olmayacaktır.
Şaşırtıcı olmaması gereken bir başka nokta da, "yargının giderek siyasi iktidarın üzerine daha cesur ve kararlı biçimde gitmesi" dir.
Silahlı Kuvvetler giderek daha kararlı biçimde hissettiriyor yargıya desteğini çünkü...