Yazar, çevirmen, öğretmen Vedat Günyol'un 90'ıncı yaş günü önümüzdeki perşembe günü (15 mart), Taksim'de Nazım Hikmet Vakfı Kültür Merkezinde kutlanıyor. Masamızda duran davetiyede "Günyol'un öğrenciliğini yapmış bugünün ünlüleri onu öğretmen olarak yargılayacaklar" deniyor.
Vedat Günyol'un adı dünkü Radikal gazetesinde de gözümüze çarpıyor.
Devlet Bakanı Abdülhaluk Çay, Nazım Hikmet için "Türkiye'yi terketmiş bir vatan hainidir. Türk vatandaşı olması mümkün değildir" demiş. Vedat Günyol'a bu konuda ne diyeceğini sorulduğunda şöyle diyor:
- Nazım Hikmet'in vatanı dünyadır, evrendir. Kimse onu vatansızlığa mahkum edemez. Dünya vatandaşıdır Nazım. Böyle cani, kafasız heriflerin yaptığı açıklamaların hiçbir kıymeti yoktur.
Vedat Hoca'ya 90'ıncı yaşgününde uzun ömürler diliyoruz...
Büyük bir banka soygunundan sonra çalıntı otomobille kaçan üç soyguncu izlerini kaybettirdiler. Otomobil kimsenin görmeyeceği bir yere parkedildi. Aralarından biri:
- Haydi sayalım artık, dedi, kaç milyon kaldırdığımızı merak ediyorum.
İkincisi kafasını salladı:
- Bu yorgunlukla hiç gerek yok. Yarın gazetelerde okur öğreniriz kaç milyon kaldırdığımızı.
Üçüncüsü:
- Aman ha, dedi, yarın her gazete ayrı bir rakam verir, biz de birbirimize gireriz!
*IMF'den kurtulduk...
Şimdi
Ulusal program zamanı...
***
*İngiltere'de büyük panik yaratan
şap hastalığı Türkiye'de de varmış...
Üstünde oturduğumuz için
farkında değiliz...
Derya Derin
İlyas Halil adlı bir şairimiz varmış Kanada'da yaşayan. "65 Yıl Beklemek Gerek" adlı kitabı Yunancaya çevrilmiş. Atina'da bu nedenle onuruna bir davet verilmiş. Kendisi ve eserleri alkışlanmış. Papirüs Dergisinde haberi okurken Halil'in kitaba konu olan şiiri de pek hoşumuza gitti... Okuyalım:
Altmış beş yaşında/ Birinin neden/ Balkonda/ Oturup/ Kuşları gözlediğini/ Anlamak / İçin/ 65 Yıl/ Beklemek/ Gerek"
Afganistan'da tarihi Buda heykellerini "put" diye roketle yıkan Talibanları bütün dünya protesto ediyor. İran ve Pakistan gibi İslam ülkeleri de protestolara katıldılar. Çünkü tarihe ve uygarlığa karşı uygulanan vahşet en başta İslamiyet'i zedeliyor. İslamiyet'i cehaletle bütünleştiriyor. Peki zaman zaman bölgede liderlik iddiasındaki Türkiye ne diyor bu işe? Bizden ne bir ses ne bir nefes... Ne Kültür Bakanlığı, ne Diyanet İşleri, ne Fazilet Partisi ses veriyor... Belli ki bu konu da oy hesabına giriyor. Fazilet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ertan Yülek' e soruyoruz.
-Talibanlar'ın yaptığına siz ne diyorsunuz?
- Yaptıkları bana pek doğru birşey gibi gelmiyor. Bildiğiniz üzere Mevlana gibi Nakşibendi Hazretleri gibi pekçok İslam ulemasının kökeni Horasan, yani o bölgedir. Oralar, Hz. Ömer zamanında fethedilmiştir. Böylesine büyük İslam uleması o heykelleri yıkmamış da Talibana ne oluyor? Çok rahatsız oluyor idiyseler heykellerin önüne birer perde çekebilirlerdi mesela.
- Taliban'ın bu son barbarlığına partinizin tepki gösterdiğini duyamadık...
- Şimdi gösteriyoruz ya.
- Soru yöneltildiğinde değil, olay duyulduğunda doğal olarak verilmesi gereken tepkiden söz ediyoruz.
- Canım, Türkiye'nin konuşacak - tartışacak meselesi mi yok? Bir sürü sorunumuz varken, durup dururken konuşulacak konu mu bu?
Bizimkiler belli ki konunun öneminin farkına pek varmamışlar henüz...
Geçenlerde sütunumuzda şu söze yer vermiştik:
"İstediğiniz herşeye sahipseniz zenginsiniz, onlarsız yapabiliyorsanız daha da zenginsiniz"...
Okurumuz Öner Bağcı özdeyişi geliştirmiş... İnce ince gırgırını geçiyor...
- Eskiden eve et götürebiliyordum. Zengindim. Artık et götüremiyorum. Yerine ekmek yiyoruz. Galiba daha zenginim...
