Deniztemiz Derneği'nin kurucusu ve yönetim kurulu Üyesi Yılmaz Dağcı, Varyag'ın Boğazlardan geçişiyle ilgili şu notu gönderdi:
- Varyag Sırrı başlıklı yazınızı dikkatle okudum. Emekli Kurmay Albay Sayın Erdoğan Örge'nin görüşlerine maalesef katılmıyorum. Bu ucubenin Boğazlardan geçmesini en çok isteyenlerin başında Amerikan petrol şirketleri gelecektir. Çünkü böylece 300 metre ve üzeri gemiler geçemez kuralımızı kendimiz ortadan kaldıracağımızdan Amerika bir taşla iki kuş vurmuş olacaktır.
1953 yılında Oslo'da denizcilik eğitimimi tamamladıktan sonra ömrümün 57 yılını denizlerde geçirmiş... son 15 yılını Türk Boğazlarında trafik sorunları, deniz kirliliği ve çareleri üzerindeki çalışmalara vermiş bir denizci olarak "VARYAG"'ın Boğazlardan geçirilmesini çok sakıncalı buluyorum...
Halk için parmak kaldırınca "popülist" olursun, en iyisi "papelist" olmak
Günay Kosova
Filistinli kadın, cephede doğum yapmış.
Bir anda etrafını saran gerillalar hem bebeği sevmiş, hem de sormuşlar:
- Adını ne koyacaksın?
Kadın umursamazca:
- Önemli değil, demiş.
- Neden?..
- Çünkü adını ne koyarsam koyayım, bu çocuk eninde sonunda Usame bin Ladin olacaktır!
Can Ozan
Kimi takip ettiğini anlamadan asla bir liderin peşine takılma.
Beddua: O aldığınız zamlar Varyag gemisi olsun da boğazlardan geçemesin inşallah!
Cihan Demirci
***
ABD,Türkiye'nin silah borçlarını silecekmiş.
Diğer borçlarımızı da bize karşı silah olarak kullanmaya devam edecekler.
Mustafa Taş
Yuuu haaa...
Yuuu haaa...
Utanmaz adam... Utanmaz adam...
500 küsur
utanmaz adam
Her zaman avantanın yanında
Kıyak emeklilik dolaşır damarlarında
Yuuu haaa...
Yuuu haaa...
Utanmaz adam... Utanmaz adam
500 küsur
utanmaz adam...
Peşlerini bırakmayacağız
Hesabını soracağız
Sandıkta boğacağız...
Yuuu haaa...
Yuuu haaa...
500 küsur
utanmaz adam...
İşsizlik ve fakirlik halkın belini bükerken milletvekillerinin kendilerine ölçüsüz zamlar yapması insanlarımızı iyice çileden çıkarttı. Yıllar önce Küba'yı gezen bir arkadaşımızın izlenimlerini bu sütunda anlatmıştık... :
- Halk fakir ama mutlu, demişti arkadaşımız, çünkü fakirliği herkes paylaşıyor... Birileri sürünürken mutlu azınlık para içinde yüzmüyor... Ülkedeki bakanlar da başbakan da paymya aynı düzeyde yaşıyor...
Fakirliği paylaşırsanız acıları da paylaşırsınız... Aksi takdirde acıları derinleştirir insanları azdırırsınız...
Ne var ki bizim parlamento bunları düşünecek halde değil...
Kendi oluşturduğu soygun düzenine fırsatını buldu mu kendisi de bizzat katılıyor. Utanmıyor.
DSP Milletveikili Uluç Gürkan telefonda çare öneriyor:
- Siyasi Partiler Yasasında değişiklik yapılır milletvekilleri lider değil halk tarafından seçilirse bu durumun önüne geçilir. Halk tarafından seçilen milletvekili bu kadar sorumsuz davranmaz...
İyi de liderler tarafından saptanmış mevcut milletveiklleri kendi geleceklerini tehlikeye düşürecek bir yasaya imza atarlar mı?
Uluç Gürkan basın ve kamuoyunun, siyasi partiler yasasının değiştirilmesi yolunda TBMM'ye baskı yapmasını öneriyor. Bu baskı yoğunlaşırsa sonuç alınabilir, diyor... Acaba?
Siyasi parti şeklinde örgütlenip parlamentoyu ele geçirmiş olan ve devlet hazinesini hem yandaşlarına hem kendilerine peşkeş çeken siyaset çeteleri bu tür baskılara kulak asar mı?
Ne olursa olsun "siyasi partiler ve seçim yasalarının değiştirilmesi" için sürdürülen baskılar yoğunlaştırılmalıdır...
