Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



Yalova CHP milletvekili Muharrem İnce, Milli Eğitim Bakanlığı'nın bir devlete değil ancak aşiretlere yakışır küçük oyunlarını anlatıyor...
Bilindiği gibi Talim Terbiye Kurulu'nda görevli memur ve öğretmenlerin 167'si görevden alınmıştı...
Bu öğretmenlerin göreve geri dönmemesi için, bu iktidar döneminde yapılan 14 yönetmelik değişikliğine ek olarak, iki yeni değişiklik daha yapılmış...
"Eğitim Araştırma Merkezi Müdürlüğü"nün adı "Öğretim Materyalleri Geliştirme, İnceleme, Araştırma Müdürlüğü" şeklinde değiştirilmiş.
"Program Dairesi"nin adı da "Eğitim Öğretim Dairesi Başkanlığı"na dönüştürülmüş.
Muharrem İnce'ye soruyoruz:
- Nedir bu değişikliklerin amacı?
- Danıştay göreve iade ettiği takdirde sizin çalıştığınız daire lağvoldu, diyerek memurları geri almamak... Çünkü görevden uzaklaştırılan 167 memurun çoğunluğu bu iki dairede görevliydi...
Böyle ucuz oyunlar bu ülkeyi yönetme görevini devralanlara yakışıyor mu? Hukuka karşı böyle küçük hileler yapan bir yönetim on binlerce öğretmenin güvenini nasıl kazanacak, koskoca eğitim camiasında huzuru nasıl sağlayacak?

Yabancı para birimi ile alışveriş ve sözleşme yapmak yasaklanacakmış! - Bir de yabancı akıl ile ülke yönetmek yasaklansa.


Savaşlardan fazla kayıp verdiğimiz yollara E5, E6, TEM, E24, gibi uyduruk adlar yerine; Mohaç, Çaldıran, Malazgirt, Kosova, Galiçya, Sırpsındığı gibi içeriğine uygun adlar verelim.


Meclis Başkanı Bülent Arınç, geçenlerde her milletvekiline bir laptop (dizüstü bilgisayar) verileceğini açıkladı.
Bu bilgisayarların değeri 2 ile 4.5 milyar lira arasında değişiyor.
İnternette "tbmm. gov. tr" adresinde milletvekillerinin e-mail adresleri de yer alıyor. Saydık... Burada 340 milletvekilinin adresi var. 210 milletvekilinin adresi yok. Vatandaşın milletvekiline ulaşacağı en çağdaş yol internet. Vekil oraya adresini koymamış. Devletin kendine verdiği ve başına bir de sekreter oturttuğu bilgisayarı kullanmıyor. Bu zatın laptop nesine?

Cumhurbaşkanı Sezer, Çankaya resepsiyonuna türbanlı hanımları davet etmedi. Bu karar Sezer'in Çankaya'yı kamu alanı olarak görmesine dayanıyor. Peki özel bir davette Çankaya'nın kamu alanı niteliğinden söz edilebilir mi? Edilmeyebilir. Ne var ki Cumhurbaşkanı'nın tavrı sebepsiz değil; bu iktidar döneminde yoğunlaşan şeriatçı dayatmalara ve dinsel siyaset gösterilerine karşı bir mesajdır. Sonuçta ortaya çıkan manzara elbet tatsızdır. Bu süreçte olumlu ve ileriye dönük umut verici olan Başbakan Erdoğan'ın konuyu gerilim malzemesi yapmamasıdır. Umarız bu tavır sürekli olur...

CHP Genel Merkezi'ndeki manzara her kurultaylar öncesindeki gibi... Koridorlar mahşer... Her bir oda tıka basa dolu...
- Sizi tanıyabilir miyiz?
- Ben 30 yıllık Baykalcı, Giresun delegesi Alaattin Mutlu.
- Partinizin bugünkü durumundan mutlu musunuz sayın Mutlu?
- Kim mutlu ki ben de olayım. Sorun Genel Başkan'ın blok liste için bastırmasında... Geçen gün Trabzon'da bana bunu sordu. Ben sizin hatırınız için blok listeye evet diyeceğim ama delegelerin çoğu karşı, dedim. Çoğu delege çarşafçı. Bence Genel Başkan bunda ısrarcı olmamalıydı.
- Ya siz beyefendi?
- Suat Yaşar. Blok listeye kesin karşıyım.
- Genel Başkanınız bunu kendisi için güven sorunu yapacağını söyledi ama...
- Kendisi bilir. Geçen gün Trabzon'da iktidar için biraz daha sabır istedi ama bizde artık sabır - mabır kalmadı. Zaten onun genel başkanlığında bizim iktidar olmamız asla mümkün değil.
- Kurultaydan beklentiniz?
- Erdal İnönü'yü bekliyorum. Şöyle salona gelip bir el sallasa, yemin ediyorum ortalık yıkılır.
- Eski Baykalcı ve eski CHP milletvekili Rüştü Kurt, sizin bu konuda söyleyecekleriniz?
- Genel Başkan, blok liste için bastırmakla yanlış yapıyor.
- Parti yöneticileriniz başarısızlığı medyanın muhalefetine bağlıyor. Siz ne dersiniz?
- Medya Erbakan'la Recep Tayyip Erdoğan'a da karşıydı, peki onlar nasıl iktidar oldu? Bizim Bulancak'ta bir söz vardır; düğünde oynamasını bilmeyen ya davulcuyu ya zurnacıyı dövmeye kalkarmış, derler. Senin iktidara gelmen bu medyaya kaldıysa sen zaten ölmüşsün kardeşim.

Bir giyim firmamız, bikini kataloğu için resim çektiren Naomi Campbell'a iki dakika için 118 milyar lira vermiş. Vatandaş donuna kadar soyulmuş zaten, varsın biraz da Naomi götürsün...