Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Böylece TÜBİTAK siyasi iktidara bağlanıyor, bilimsel özerklik ve özgürlük tarihe karışıyor...***Nedir TÜBİTAKı ele geçirmek için bu ısrar? TÜBİTAK, son yıllarda, bilimsel konuları halkın ve öğrencilerin anlayacağı biçimde sadeleştirerek enfes kitaplar yayımladı. On binlerce basılan ve çok ucuz fiyatla satılan bu kitaplar halkın kafasını hurafelerle doldurarak sürü gibi yönetmeye kalkışanları rahatsız ediyor. Çünkü onlar cahil seçmen istiyor.TÜBİTAKı ele geçirme telaşının altında bu rahatsızlık mı var?Yoksa TÜBİTAKın Genelkurmayla işbirliği yaparak silah ve teçhizat projeleri geliştirmesinden rahatsız olan ABDnin baskısı mı söz konusu?Sonuçta bilim fakiri ülkemizin tek bilimsel merkezi TÜBİTAK, eğitim ve bilim vizyonu imam hatip eğitimini yaygınlaştırmaktan öteye geçmeyen iktidar kadrosu tarafından dağıtılmak üzeredir... Üstelik Anayasa ve hukuk açık açık çiğnenerek... Nerede bu ülkenin demokratları, nerede aydınlar? Başbakan Erdoğan TÜBİTAKı ele geçirme hamlesini sürdürüyor. Başbakan önceki gün TBMMye, TÜBİTAK Başkanı ve Bilim Kurulunun 6 üyesinin "bir defaya mahsus Başbakanın önerisiyle" atanmasını öngören tek maddelik bir tasarı sevk etti... Bilim Kurulu 12 kişi... Başkan ve 6 üye Başbakan tarafından atandığı takdirde oylamalarda çoğunluk hükümetin atadığı kişilere geçiyor. İngiliz futbolcu David Beckham, "Türkler vatansever insanlar" demiş. Hortumcularımızın sayısından haberi olmadığı belli... Irak Geçici Konsey Dışişleri Bakanı Hoşyer Zebari önceki gece BBCde uzun bir röportajda Türk askerinin gelişinin sakıncalarını anlattı. Kürtler Türkiyenin asker göndermesine karşı propagandayı Avrupaya taşıdı. Önümüzdeki günlerde asker gönderme kararına karşı ABden de homurtular gelecektir. Hazır olalım... Bu arada AFPye göre Amerikan askeri Felluceden sonra Huvalceden de çekildi. Sebep saldırıların yoğunlaşması. Huvalce, Türk askerinin gönderileceği Sünni Üçgeninde yer alıyor. Bütün işaretler bize "Gitmeyin" diyor... Sağır mıyız? Felluce, Huvalce... "... Türkiyenin kendi coğrafyasında, bölgesinde ve dünyada izolasyona uğraması ve Atatürkün belirttiği "Yurtta sulh, cihanda sulh" hedefinin pasifize - statükocu değil ama aktif tarafı ve yapılandırıcı olması için ve aynı zamanda ülke dinamiklerini, uluslararası yeniden yapılandırmaya uygulayan proaktif politikaların etkin uygulanmasını sağlaması bakımından bu tezkerenin kabulü gerekliydi." Neden gerekliydi? AKP ve MHPnin büyük kongreleri yarın yapılacak ve 1er gün sürecek. CHPnin 23 - 24 Ekimdeki kongresi ise 2 gün... Bu kadar sürede ülke yönetimi ve parti çalışmalarını tartışmak, değerlendirmek, örgütün görüşünü almak, sağlıklı seçim ve tercihler yapmak mümkün mü? Sorunun yanıtını bir dönem İngiliz İşçi Partisi üyeliği yapmış, Avrupadaki partilerin kongrelerini yakından izlemiş olan Şule Bucaka bırakıyoruz:"Avrupada gerek sağcı gerekse solcu partilerin büyük kongreleri genellikle bir hafta sürer. Kongrenin bir yıl öncesinden, mahalle örgütlerinden başlayarak çeşitli konularda komisyonlar kurulur. Bu komisyonlar uzun süren tartışmalar sonucunda hazırladıkları raporları bir üst örgüte, orası da aynı süreçten geçerek daha üst örgüte gönderir. Delegeler, büyük kongreden aylar önce bu raporları okurlar, konuşma yapacak, öneri sunacaklarsa bunun ışığında yaparlar. Büyük kongreler belli bir gündemle toplanır ve sadece gündemdeki maddeler tartışılır. Kongrelerde aşağıdan yukarı doğru kıyasıya eleştiriler yapılır, lider ve parti bu görüşler doğrultusunda yön tayin eder..."Kongreler bizde ne işe yarar? Liderin gövde gösteri yapmasına... Liderin yanlışlarını kabullenmeyen kişilerin partiden veya yönetimden tasfiyesine... Taşra örgütünün Ankarada bir iki gün hoşça vakit geçirmesine... vs... Küçük Kongre! Hükümetin hazırladığı tasa verici yeni tasarıyla imam - hatip mezunlarına ÖSSye girişte avantaj sağlanıyormuş. Bir de Harp Okullarına girişte avantaj sağlayabilseler keyiflerine diyecek olmaz... m.asik@milliyet.com.tr