Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Futbol Federasyonu ile Teleon maç nakillerinde anlaştı. Vatandaş da anlaşmaya (ve parasına) güvenip dekoder satın aldı. Maçları izlemeye koyuldu. Tabii ki vatandaş dekoder satın alırken Federasyonun anlaşmayı sağlam tuttuğunu düşündü. Kulüpler kadar izleyiciyi de güvenceye aldığını hesap etti.
Vatandaş dekodere elbette biraz da bu güvenle yatırım yaptı.
Derken olan oldu... Teleon su koyverdi. Anlaşma iptal edildi. Federasyon elindeki teminat mektubunu paraya çevirerek zararını karşılayacak. Peki dekoder sahipleri?
Onların halini soran yok...
Tüketiciler Derneği Başkanı Mehmet Sevim'le konuştuk konuyu...
- Dekoder sahiplerinin muhatabı Teleon'dan önce Futbol Federasyonu olmalıdır, dedi, çünkü anlaşmanın koşullarını koyan Federasyon'dur. Teleon uygulayıcıdır. Federasyon anlaşmayı yaparken dekoder sahiplerini de güvenceye almak durumundaydı.
- Sonuç ne olabilir sizce?
- Futbol Federasyonu alacağı tazminatın bir bölümünü zarar gören dekoder sahiplerine ödemelidir. Ya da yeni bir kanalla anlaşma yaparken, Teleon'la anlaşması olup da durumdan mağdur olan abonelere özel indirim sağlamalıdır. Anlaşmaya bu yönde özel madde koydurmalıdır.
Teleon aboneleri bu işin peşini bırakmamalı... Federasyon'un kapısını çalarak haklarını istemelidir.

Kimi siyasetçi ve devlet adamlarının adetidir... Valileri ziyarette doğruca gider onların koltuğuna otururlar. Vali de yanı başlarında ağaç olur, sakil bir görüntü oluşur.
İdareci'nin Sesi dergisinde Vali Erdal Aksu bir tavsiyede bulunuyor:
- Valilerimizi küçük düşüren bu uygulamaya son vermek elimizdedir. Başbakan ve bakanlar, nereyi gösterirseniz oraya otururlar. Bu nedenle makam odanıza gelen devlet misafirleri için ayrı bir köşe yaptırın. Onları orada ağırlayın. Ben Çankırı'daki valiliğimde bunu uyguladım. İtiraz eden olmadı...

Vekillerimiz şimdi de Afrika’ya Zulu kabilesini görmeye gidiyormuş...O kadar uzağa gerek yoktu, kabile yaşamını görmek için deprem bölgesine gitmek yeterdi!
Cihan Demirci

Bakiye
"Tahsil cehaleti alır, eşeklik baki kalır" lafı yüzünden 5 kanal kapatıldı.
Gereğinde bütün kanallar kapanır, RTÜK baki kalır...

Delilik
Tarım Bakanımız: "Deli danamız yok" demiş. Dananın dili yok ki, "Abi ben deliyim" diye yalanlasın.
Derya Derin

DİE'nin 2000 yılı enflasyon rakamları iyimser yorumlarla açıklandı. Buna göre... Yıllık enflasyon toptan eşya fiyatlarında (TEFE) yüzde 32.7, tüketici fiyatlarında (TÜFE) ise yüzde 39 olarak gerçekleşti ve enflasyonda son 14 yılın en düşük noktasına gelindi.
Konuyu İTO İstatistik Şubesi Müdürü Sabiha Güzel ile konuşuyoruz:
- Müjdeli yorumlar yapılıyor. Sizin değerlendirmeniz nasıl?
- Şunu unutmamak lazım: "Yüzde 32.7" ve "yüzde 39" olarak görünen rakamlar, gerçek enflasyonu yansıtmıyor. Bunlar 12 ayın ortalaması olmayıp Aralık 1999 ve Aralık 2000 dönemlerini "karşılaştırmalı" olarak yansıtan değerlerdir. Gerçek enflasyon rakamı için yıllık ortalamaya bakmak gerekir. Çünkü yıl içinde taşıdığımız gerçek yükü o gösterir. Bu oran da (yine DİE verilerine göre) TEFE'de yüzde 51.4, TÜFE'de ise 54.9'tür.
- Biraz daha açmak gerekirse?
- Diyelim ki, bir malın fiyatı Aralık 1999'da "100" lira idi. Şubat 2000'de "150"ye çıktı, Aralık 2000'de de satın alma gücünün düşmesine bağlı olarak tekrar "100"e indi. Dönem mukayesesini yansıtan değerlere bakarsanız, bu malın fiyatı hiç artmamış gibi görünür. Halbuki siz 11 ay boyunca o malı 150 liradan almışsınızdır!.. O yüzden gerçek enflasyon rakamı, 12 aylık ortalamaya bakarak elde edilendir. O da hala yüzde 50'nin üzerinde seyrediyor...

Ne olacak bu CHP'nin hali... Ne olacak bu DSP'nin hali.. Ne olacak bu sosyal demokratların hali... Sol neden birleşmiyor? Parti içi iktidar mücadelesi neden bir türlü bitmiyor? Diye diye geçti ömür...
Komplo teorilerine çok meraklı bir arkadaşımız dün yıllardır süren bu tartışmalara yorum getirdi sohbetimizde:
- Bak dostum, dedi, sermaye her zaman emekten güçlüdür. Daha açıkgözdür. Sağ siyaset iflas mı etti? Ufukta sol tehlikesi mi var? Bunun da önlemini alırlar. Ya sol partinin içinde kavga çıkarır, seçmeni kaçırırlar. Ya partinin başına kendi adamlarını geçirirler. Kendi adamları tabii ki sol gösterip sağ vuran biridir. Misyonu sosyal demokratları iktidar yapmak değil yapmamaktır. Böyle bakarsan herşeyi çok net görürsün.