Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Telekom'un özelleştirilmesini engellediği ve kurumu ehliyetsiz kişilerle doldurduğu için eleştirilen Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz dün Meclis'te, Fazilet Partili Yasin Hatipoğlu' yla karşılaşınca şişindi:
- Cep telefonu görüşme fiyatlarını nasıl ucuzlattım, gördünüz değil mi?
- Sağolun, hakikaten iyi oldu.
- Bekleyin, firmalar 1.5 ay sonra fiyatlarını bugünün de altına düşecekler.
- O nasıl olacak?
- Telekom'u devreye sokacağız. Biz fiyatımızı düşük tutacağımız için onlar kendi fiyatlarını mecburen bir daha düşürmek zorunda kalacaklar. Bu firmaları kanun manun çıkararak hizaya getiremezsiniz, bir tek rekabeti devreye sokarak hizaya getirebilirsiniz ki, biz de onu yapacağız. O arada Genelkurmay'a, MİT'e, Meclis'e özel ve ucuz tarife uygulayacağız.
Hatipoğlu heyecanlandı:
- Sayın Bakan, yani ben şimdi seçmenlerime, beni artık ödemeli de arayabilirsiniz, diyebilecek miyim?
Yanıt yine olumluydu:
- Elbette, elbette... Yakında onu da diyebileceksiniz.
***
Not: Rekabeti görünce fiyatları yarı yarıya düşürebilen cep firmalarının bugüne dek vatandaştan fahiş ücretler aldıkları anlaşıldı. Bundan sonrası için övünen Ulaştırma Bakanı bundan öncesi için de birşeyler söylemek istemez mi?

Antoloji.com'da dün gözümüze çarpan özdeyiş, işsiz dostların çoğaldığı şu günlerde işli güçlü olanlara mesaj niteliği taşıyordu:
"Dostların sıkıntıda iken onları mutlu oldukları zamankinden daha çok ara..."

AB'ye uyum haritamızı yani Ulusal Program'ı önümüzdeki günlerde Brüksel'e teslim edeceğiz. Peki sonra?
Türkiye Araştırmalar Merkezi Başkanı Faruk Şen telefonda:
- Acilen yapmamız gereken Ulusal Program'da verdiğimiz sözleri süratle yerine getirmektir, diyor..
- Neden acele?
- Çünkü 1 Ocak 2003 yılında AB'ye ilk katılmalar olacak.. Macaristan, Slovenya, iki Baltık ülkesi belki Polonya... AB'nin işleri yoğunlaşacak. Bizim üyelik görüşlerine daha önce başlamamız lazım. Görüşmelere bir an önce başlamanın şartı da Ulusal Program'daki vaatleri uygulamaya başlamaktır...

Gazetede okuduk... Antalya Gazipaşa havaalanı inşaatına 2 trilyon 700 milyar lira harcandıktan sonra pistin ucundaki Koçaş tepesi farkedilmiş. Uçakların pas geçme şansı bulunmadığı anlaşılınca inşaattan vaz geçilmiş. Bugün ülkemizde toplam 40 havaalanı bulunuyor. Ama bunların neredeyse dörtte üçüne tarifeli sefer düzenlenemiyor... Sebep?
Soruyu Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürü Mahmut Tekin' e soruyoruz:
- Bazılarında inşaat hatası var. Mesela Zonguldak Havaalanı'nın yakınında, seyrüsefer cihazlarını olumsuz etkileyen maden yatakları var. Gazipaşa yazıldı. Ama 30'a yakın havaalanına sefer düzenlenememesinin asıl nedeni yolcu yetersizliği...Bu durum, havaalanı değil, havalimanı olan Isparta Süleyman Demirel Havalimanı için dahi geçerli. Daha birkaç yıl önce hizmete giren Çorlu da atıl durumda maalesef. Kısa süre önce hizmete giren İstanbul Kurtköy'e günde bir iki uçak ya iniyor ya inmiyor.
- Herhalde artık yeni havaalanı yapılmasından büyük ölçüde vazgeçilmiştir?
- Keşke öyle olsa. Halen Şırnak'ta, Ordu Ünye'de, Aksaray'da, Artvin Şavşat'ta, Van Tatvan'da, Yozgat'ta, Edirne'de İl Özel İdare'leri havaalanları inşa ettiriyor. İnşaat bitince bize gelecekler, gelin, işletin diyecekler. Yolcu yoksa ben nasıl işleteyim ki? Örneğin Kastamonu Özel İdaresi, inşaatı bitirdi, bizden işletmemizi istiyor. Bunun için lazım olan 3 trilyon lirayı ben nereden bulacağım. Haydi parayı buldum diyelim, yolcuyu nereden bulacağım?
Plansız, programsız, göz boyama amaçlı yatırımların sonu bu oluyor. Havaya atılan katrilyonları tabii yine halk ödüyor.

Açlık derdi olmasaydı hiçbir kuş tuzağa düşmezdi. Belki o zaman avcı da olmazdı
Sadi