Televizyonda konuşan Diyanet İşleri Başkanlığı temsilcisi söz başörtüsüne geldiğinde:
- Başörtüsü Allah'ın emridir, diyor.
Başka bir kanalda İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Yaşar Nuri Öztürk 'ü dinliyoruz:
- Başörtüsü zorunlu değildir, diye konuşuyor...
Yaşar Nuri'nin kitapları Diyanet Vakfı kitapçılarında satılmıyormuş.
Bu bir yana...
Kutsal Kitabın ayetlerinden ilahiyatçıların tamamen zıt anlamlar çıkartması bize birkez daha, dinin günlük hayata taşınmasının ne kadar kritik sonuçlar ve tartışmalar doğurabileceğini gösteriyor. Dini, insan ile Tanrı arasında köprüleştirenAtatürk'ün büyüklüğü bir kez daha ortaya çıkıyor...
"Umumi şerefsizliğin enkazı altında, şunun bunun şerefi de parça parça olur."
Atatürk
Dil ve edebiyatımızın ünlü isimlerinden Nurullah Ataç yağmacı Demokrat Parti'lilere "20 haramiler" adını takmış...
Profesör Bedia Akarsu'nun anılarında aktardığına göre niye bu adı taktığını soranlara:
- 40 haramiler demiyorum çünkü onların kahramanlığı vardı, dermiş.
Bugünkülere 10 haramiler desek çok olur mu?
Bu ülke için seve seve... Bir 40 yıl daha hizmete hazırım. Zam da yapar vergi de salarım. Halktan alır hortumcuya, dolandırıcıya veririm. Yeter ki siz koltuktan haber verin.
Bu ülke için seve seve... Yeniden bankamın başına geçerim... Kredileri kendime aktarır, içini seve seve gene boşaltırım... Yeter ki siz beni DGM’lerin elinden kurtarın.
Bu ülke için seve seve... Tam saha pres de yaparım, geriye gelir top da çıkarırım, gerekirse tekmeye kafa da sokarım... Yeter ki siz alacağım primden haber verin.
Bu ülke için seve seve... Gene ihaleler açarım, paraları sağa - sola saçarım, hem siyaset hem ticaret yaparım... Tek istediğim iade - i itibarım.
Bu ülke için seve seve... Genel başkanım ne zaman isterse parmağımı kaldırır, indiririm... Kimi işaret ederse ona saldırırım... Nerede cukka görsem oraya kolumu daldırırım... Yeter ki bana bir dönem daha seçilme garantisi verin.
Bu ülke için seve seve... Yeniden hükümeti kurarım, eskisi gibi eşimle birlikte voliyi vurarım...Yeter ki bana borcunuzu ödeyin, "İşte bacı, koltuk gene senin..." deyin.
Bu ülke için seve seve... Gene çete kurarım, gene cinayet işlerim, solcuları şişlerim, gomonistleri fişlerim... Yeter ki şu beraat kararımızı Yargıtay bir onaylasın ...
Bunlara söve söve... Hıyar gibi soyulurum... Çünkü ben vatandaşım. Tatlı vaatlerle uyutulmuş, içerden dışardan teslim alınmışım. Siyasetçi - bürokrat - hortumcu çetesinin çaldıklarını seve seve öderim. Eğer ödemezsem zamla, vergiyle, polisle, hapisle söke söke ödetirler; bilirim. Durumu saygıyla arz ederim.
Hükümetin yeni tasarruf tedbirleri çerçevesinde, ilaçlar artık tane ile satılacakmış. Okurumuz Mustafa Öncül diyor ki:
Onu da vermek için, 6 vesikalık fotoğraf, noterden tasdikli nüfus cüzdanı sureti, muhtardan alınmış ikametgah ilmuhaberi, savcılıktan alınmış iyi hal kağıdı filan isterler!
Nasıl olsa, vatandaş onları bulana kadar, öteki tarafa göçer!..