Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Melih Aşık

Rüyamda, Genelkurmay'da slayt operatörüyüm...
Çeşitli kesimlere verilen irtica brifinglerinden sonra, o günkü brifinge irticacıların bizzat kendileri çağrılıyor... Şeriat yanlısı politikacılar, gazeteciler ve tarikat şeyhlerinin katıldığı brifingin açılış konuşmasını yapan General, "Sayın davetliler..." diye başlıyor söze, "Bildiğiniz gibi, bugün ülkemizde ciddi bir irtica tehlikesi yaşanmaktadır. Mustafa Kemal'in halkına emanet ettiği bu Cumhuriyet, ülkemizi Ortaçağ karanlığına sürüklemek isteyenlerin tehdidi altındadır. Dış destekli bir köktendinci hareket, demokrasinin yerine şeriat düzeni yerleştirmeyi hedeflemektedir..."
Salonda çıt yok... Herkes komutanı dinliyor:
"İnsan hakları ve demokrasi açısından, bireylerin özgür düşüncelerine saygı duymak zorunda olduğumuzu biliyoruz. Gelgelelim, bizim başka bir zorunluluğumuz daha var; Atatürk'ün hedeflediği çağdaş uygarlık düzeyi... Gönül ister ki, beş liderin seçtiği Meclisimiz de kişisel çıkarları bir yana bırakıp, bizim gibi düşünsün... Günü değil, yarınları kurtarmaya çalışsın... Maalesef bunu başaramıyorlar... Neden, başaramıyorlar?.. Çünkü Türkiye'de politika, yurt sevgisinden çok, para ve makam sevgisine dayalı olarak yapılıyor..."
Bu noktada slayt aletinin düğmesine basıp, perdeye sarışın bir kadın resmi yansıtıyorum. Komutan devam ediyor:
"Bakın, bu resimde görülen hanım şeriat yanlısı falan değildir... Namaz kılmasını bile bilmez... Tek amacı, ruhundaki yönetme duygusunu tatmin etmek, o arada da kapacağı kadar para kapıp memleketten kaçmaktır... Biz bu dolaylı irticacılara da karşıyız..."
Komutanın bu sözlerinden sonra salonda kıpırdaşmalar görüyorum. Ön sırada oturan Hasan Hüseyin Ceylan ayağa kalkıyor. "Afedersiniz komutanım" diyor. "Biz de aynen sizin gibi düşünüyoruz... Kadının görevi evde çocuk bakmaktır..."
YORUMU: Düşüncelerini neden - sonuç ilişkisine dayandırıyorsun Cavit... Marksist misin, nesin?..


"Erkekten ve Aileden Sorumlu" Devlet Bakanlığı'na bir bayanın atanmasının yol açtığı tepkiler giderek büyüyor. Atamayı protesto eden erkek örgütleri dün de yurdun çeşitli yerlerinde mitingler, paneller, yürüyüşler düzenlerken Başbakan Necmettin Erbakan, sözkonusu atamanın zorunluluk nedeniyle yapıldığını bildirerek şunları söyledi:
"Erkekten ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı'na, üstelik de iki sevgilisi bulunan bir bayan arkadaşımızın atanması tamamen zorunluluktan kaynaklanmıştır. Bilindiği gibi TBMM'nin yüzde 95'i bayan üyelerden oluşmaktadır. Bu oran, Bakanlar Kurulu'muzda yüzde 90'ı bulmakta ve kabinemizde benim dışımda yalnızca bir erkek bakan görev yapmaktadır...Ki onun da geçenlerde cinsiyet değişikliği yapmış bir erkek olduğu cümle alemin malumudur. Genel yapı bu olunca sonuç da bu olmaktadır..."
***
Turizm sezonunun açılmasıyla birlikte, yabancı bayan turistlerin Türk erkeklerine yönelik tecavüzleri de hızla artmaya başladı. Geçtiğimiz hafta Alanya'da tatillerini geçirmekte olan İsveçli üç bayan turistin dağa kaldırdıkları bir gencimize hunharca tecavüzlerinden sonra benzer bir olay da önceki gün meydana geldi. Yaz tatilini geçirmek üzere Kuşadası'na gelen Mardinli Tolunay Özgür (21) gece eğlenmek için gittiği diskotekte 3 kişiden oluşan bir Fransız bayan grubuyla tanıştı. Bayanların kötü niyetinden tamamen habersiz olan Tolunay Özgür, kendisine ikram edilen ilaçlı içkileri ardarda devirmeye başladı ve bir süre sonra kendinden geçti. Monika Seles, Brigitte Pompidou ve Anne Marie Le Pen adlı mütecavizler daha sonra kiraladıkları bir ciple Tolunay Özgür'ü yarı baygın bir halde Dilek Yarımadası'ndaki ormana götürdüler. Burada tecavüze uğrayan ve sabaha kadar cinsel temasa zorlanan genç adam, sabah devriye gezen polisler tarafından perişan bir halde bulunarak hastaneye kaldırıldı. Kuşadası'nda büyük infial yaratan çirkin olayla ilgili soruşturmaya başlandı.
***
Genelkurmay'ın, şeriatçı akımlarla ilgili dizi brifingleri devam ediyor. Genelkurmay Başkanlığı Şeriatla Mücadele Daire Başkanlığı, dün de Refah Partili milletvekillerine verdiği brifingde, Afganistan ve Sudan'daki şeriatçı akımlarla ilgili açıklamalarda bulundu. Bu ülkelerdeki şeriatçı akımlara karşı İran ve Pakistan Genelkurmayı ile ortaklaşa verilecek mücadelenin içerik ve kapsamının anlatıldığı brifinge RP'nin 7 milletvekilinin tümü katıldı. RP'li milletvekillerinin, Afganistan ve Sudan'a karşı askeri harekat düzenlenmesi istekleri Genelkurmay tarafından kabul görmezken, sözkonusu ülkelere ekonomik ambargo uygulanması üzerinde anlaşmaya varıldı.



İşçi Partisi dün ve bugün yapılmak üzere bir "Uluslararası Susurluk Konferansı" düzenlemişti. Konferansta 4'ü yabancı 35 konuşmacı bildiri sunacaktı. İP Genel Başkanı Doğu Perinçek'in yaptığı açıklamaya göre, Konferansta,
Erbakan ve Çiller'in kara para aklamaktaki ortak suçları anlatılacak,
- Çiller ailesinin Rus mafyası ile ilişkileri ve CİA bağlantısı sergilenecekti...
İstanbul Valiliği, içişleri Bakanlığı emriyle, Petrol- İş Genel Merkezi salonunda yapılacak bu toplantıyı gerekçe göstermeden yasakladı. İşçi Partisi bunun üzerine, yasaların tanıdığı hakkı kullanarak, Konferansı İP İstanbul İl Merkezi'ne aldı.
Yürekli meslektaşımız Mahmut Övür Susurluk olayını araştırdığı için vurulmuştu. Olayın araştırılması bir yana artık konuşulmasına da izin verilmiyor. Aydınlık Dergisi "Bu yasaklama Çete'nin iktidarda olduğunun resmidir" diyor. Bize diyecek birşey kalmıyor.

Yazara EmailM.Asik@milliyet.com.tr