Reception krizi...

"Hayrünnisa Hanımın türbanı Atina basınının ilgisini neden çekti?Çağdaş yaşamın başına örtü geçirildiği için mi?Türkler de çöl devletlerine benzemeye başladı diyebilmeleri için mi?.."Cumhurbaşkanı Sezerin Çankaya resepsiyonuna türbanlı vekil eşlerini davet etmemesi tartışılıyor. Kamu alanında ve kamusal görevde türban yasaktır. Yargıtaya göre türban "başkaldırı simgesi"dir. Cumhurbaşkanı Sezer resmi daveti bir kamu alanı olarak değerlendirmiş, vekil eşlerini davet etmemiş.Bu değerlendirme ve davetin şekli tartışılabilir mi? Elbette...Ancak Sezeri eleştirenler, Başbakan ve bakanların resmi protokole türbanlı eşlerini dahil etmesini, Türkiyeyi dış geziler ve iç temaslarda bu şekilde temsil etmesini de sorguluyorlar mı? Laikliğe karşı saldırılar konusunda duyarlılık sergiliyorlar mı?O takdirde eleştirilerinin geçerliği olabilir.Çağdışı gelişmeleri görmezden gelip sadece Cumhurbaşkanı Sezeri eleştirenler ise AKP yağcılığı yapmaktan başka niyet taşımıyordur...Büryan Kebabının Siirte mi yoksa Bitlise mi ait olduğu yolundaki patent tartışması sürüyor. Bu tür tartışmaların bilimsel buluşların patenti için yapıldığı günleri de görür müyüz? Yunanistan Dışişleri Bakanı Papandreunun Atinada verdiği davete başında türbanıyla katılan Bayan Hayrünnisa Gül, basının çok ilgisini çekmiş, Yunan gazeteleri Bayan Gülün fotoğraflarını birinci sayfalarına taşımışlar. Cüneyt Arcayürek ustamız dün sütununda soruyordu: Arif Ayhan Barışçı sonuçlara barışçı yollardan varmalıyız. Martin Luther King Hep söyledik; sosyal demokrat partilerde muhalefet doğal sayılır ve bu onların canlılığına yol açar. Muhalefetsiz partiler dikkatörlere yakışır. Mal bulmuş mağribi gibi, "Muhalefet var, onun için başarılı olamıyoruz" şiarına her sıkıştığında sarılmanın bir adı da şark kurnazlığıdır. Parti yönetiminden genel merkez sorumludur... Yetersizliklerin, beceriksizliklerinin kaynağı bizatihi kendileridir.(Kurultayda dağıtılan Deniz Baykalın 1991de yaptığı bir konuşma...) Baykal diyor ki... Maliye Bakanlığı, İÜ Rektörü Kemal Alemdaroğluna, türban konusundaki sert tavrından dolayı ceza olarak, Baltalimanı tesislerini boşaltması emrini çıkardı. Prof. Alemdaroğlu mahkemeye gidince kendisine bu defa da 3 trilyon lira vergi borcu tahakkuk ettirildi. Cumhurbaşkanı Sezerin türban konusundaki tavrını zarif bulmayanlar türbancıların bu düzeyli saldırısını nasıl değerlendiriyor acaba?Ve kaçıştay...Kurultayda gecenin geç saatleri... Tüzük değişikliği için parmaklar kalkıyor... "Ret" diyenler ile "kabul" diyenler denk gibi... Divan Başkanı bunun üzerine ad okunarak yoklama yapmaya karar veriyor. Biraz önce "ret" diye parmak kaldıranlar bu defa "kabul" diye bağırıyor.İzmirden gelen 48 delegenin "retçi" iki üyesinden biri olan Süha Barlak, delegasyonda yaklaşık 15 retçi bulunduğunu ama oylamada sayının 2ye indiğini söylüyor.- Peki sebep?- Arkadaşlar deşifre olmaktan korktu. Bir sebep de marttaki seçimler... Pek çok delege "ret" deyince Baykal ve ekibinin hışmına uğramaktan korkuyor. Kimileri de umudunu yerel seçimlerde bir belediye meclisi üyeliği kapmaya bağlamış (Bir de imar komisyonuna seçilirse değmeyin keyfine)... O yüzden ad okunarak yapılan oylamada "kabul"ler ağır basıyor. Baykal böyle taktiklerle kazanıyor.Kimi lider, partisini ve ülkesini sırtında taşır. Kimi ülkeler ve partiler de siyasete musallat olan bir lideri taşımaya mahkûm olur. Kader işte...Bir okurumuz Tayyip Erdoğan Deniz Baykaldan daha mı demokrat, neden basın Baykala yükleniyor, diye soruyor. Kim bilir? Belki de Erdoğanın Osmanlıyı Baykalın Cumhuriyeti temsil etmesi bir fark yaratıyor... Zarif mücadele!... Galatasaraylı Arif üç yıllık sevgilisine, "Başını kapatmazsan evlenmem" demiş. Buyrun... Türban belli bir ideolojiyi simgelemenin yanı sıra evlilikten kaçmanın da aracı oldu... m.asik@milliyet.com.tr Haldun Ertem