Özal'la ilgili

Özal'la ilgili
Melih AŞIK

Kimi okurlarımız soruyor:
- Siz Turgut Özal'a neden düşmansınız? Neden ruhuna saygısızlık ediyorsunuz?
İzaha çalışalım.. Turgut Özal bir siyasetçiydi. Siyasetçinin icraatı ölümünden sonra da tartışılır. Tartışılmalıdır. Bu ona saygısızlık değildir...
Biz de kimseye saygısızlık hevesinde değiliz... Ancak tarihe yanlış not düşülmesine karşıyız. Bugün yaşanan sefalet ve kaosta kimlerin ne kadar payı varsa herkes bilmelidir. Gerçekler gizlenmemelidir. Tarih saptırılıp kötüler iyi, iyiler kötü gösterilmemelidir. "Efendim bırakalım kararı tarih versin" diyemeyiz... Çünkü tarih kararını yazılanlara göre verecektir... Doğruları yazalım... Gelecek nesillere doğru veri bırakalım. Eğer onlar eğri ile doğruyu ayırdedemezse geçmişi kaybettiğimiz gibi geleceği de kaybederiz.

Trafik suçlusu!
Trafik kuralı ihlallerinde sürücüler hakkında "ceza tutanağı" düzenleniyor. En tepedeki sütuna göz atıyoruz:
"Suç"un yeri, tarihi, saati, ihlalin türü ve ceza miktarı ile ilgili bilgiler... Hemen altında ise...
"Trafik suçlusu"nun kimlik ve sürücü belgesinden aktarılan bilgiler yer almakta...
Okurumuz Şükrü Tandoğan diyor ki:
- Anayasamızın 38'inci maddesi, vatandaşların mahkeme kararı olmadan suçlu ilan edilemeyeceğine hükmeder. Trafik kuralını ihlal edenler elbette cezaya çarptırılmalı. Ancak Anayasamız da (hiçbir nedenle) ihlal edilmemeli. Bir trafik memurunun kararıyla insanlar "suçlu" ilan edilmemeli...

"Deli dana" hastalığı Avrupa'da yeniden patlamış... Onlar da danayı bırakıp bizim gibi Buffalo yesinler canım!..
Cihan Demirci

Üstün insan
Üstat dedi ki:
"Üstün insan yeteneklerinin olmayışından üzüntü çeker, insanların kendilerini tanımayışlarından değil."
* "Üstün insan, adı anılmadan dünyadan ayrılma düşüncesine düşmandır."
* "Üstün insan kendine iş yükler, bayağı adam başkalarından bekler."
* "Üstün insan kendi değerini bilir, ama kavgacı değildir; uysaldır, ama kendini bayağılaştırmaz."
* "Üstün insan, insanları sözlerine göre seçmez ve insanlara bakarak sözlerini de reddetmez."
Konfuçyus

Devlet konuşuyor!
MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun, yardımcısı Mikdat Alpay' ın Washington'a atanma nedenini soran gazetecilere açıklama yapıyor:
- Mikdat Bey'in gidiş nedeni, Türkiye'nin tezlerini en üst düzeyde anlatmasına katkıda bulunmaktır.
Arkadaşlarımız bu iddialı misyonu üstlenen kişiyi daha iyi tanımak için soruyorlar:
- Mikdat Bey'in İngilizcesi nasıldır acaba?
Yanıt ilk sorunun yanıtı kadar şaşırtıcı:
- Mikdat Bey'in İngilizce sorununu kendi seçtiği, dile çok hakim daha genç bir arkadaşla çözüyoruz.
Mikdat Alpay'ın atama kararının Alpay'ın da aralarında yer aldığı 4 üst düzey MİT yöneticisi tarafından alındığı, daha sonra hükümet ve Cumhurbaşkanına sunulduğu Atasagun tarafından ifade ediliyor.
Atasagun ve Alpay'ın 4 büyük gazetenin Ankara temsilcileriyle yaptıkları 3 saatlik sohbet her yönden ilginç. Mesela Liberal Parti Başkanı Besim Tibuk, Atasagun'un:
- Apo'yu biz de kullanmalıyız, sözlerine takılmış...
Bu sözü açıkça söyledikten sonra artık "kullanma" olanağınız kalır mı? diye soruyordu dün... Atasagun'un:
- MİT ve asker Kürtçe TV'ye karşı değil, sözleri bu konuda ayak direten MHP'ye bir mesaj niteliği taşıyordu başkant yorumcularına göre... Bülent Ecevit 'in "MİT Müsteşarı Atasagun benden izin alarak konuşmuştur" sözleri bu savı doğruluyordu. Ecevit 'in koalisyon ortağına kendi söyleyeceği sözleri MİT Müsteşarına söyletmesi elbet olağan değildi. Ne var ki Bülent Bey kritik konularda sözcü kullanmayı seviyor. MHP'ye "Devlet sizin gibi düşünmüyor" mesajını böyle bir yolla vermeyi uygun gördü demek ki!
***
Washington'da Türikye'yi temsil edecek olan Miktad Alpay sohbette daha az konuşmuş, bir ara Apo'dan söz ederken şöyle demişti:
- Apo Atütürk'ü taklit ediyor. Zaten Atatürk ne yaptıysa onu taklit etme peşinde...
Bir okurumuz bu sözlere takılmış:
- Bu sözler herhalde Apo'yu küçültmeyi amaçlıyordu ama tam tersine onu öven bir nitelik kazanmış...
Herhalde bu da bir dil sürçmesiydi...

Değişik bir demokrasi irdelemesini geçenlerde bir siyasetçi dostumuzun ağzından duyduk. Aktaralım: Üçüncü sınıf insanlar kendilerine ikinci sınıf yöneticiler seçer...