Ercan Gürses TGRT'nin Parlamento muhabiri, yetenekli, efendi, genç bir arkadaşımız. Bir süre önce, işyerindeki stajyer muhabirlerden biriyle çıkmaya başladı. İlişki zamanla gelişti, iki genç ailelerinin de onaylarını alarak sözlendiler. Nişan tarihini saptadılar. Gerisini Ercan kardeşimizden dinliyoruz:
- Nezaket gereği, durumdan Ankara Temsilcimiz Metin Özer'i de haberdar etmek istedim. Olayı öğrendiğinde inanılmaz bir tepki gösterdi. Sen nasıl olur da benim himayem altındaki bir elemanla böyle bir ilişkiye girersin, diye bağırmaya başladı. Eşyalarını topla, bir daha da buraya gelme, çünkü seni işten attım, dedi. Hemen ardından da Meclis'te birlikte çalıştığım meslektaşım Gülçin Sunar'ın işine son verdi. Onun suçu, sözlümle beni tanıştırmış olmaktı.
Peki Ercan Gürses'in nişanlanacağı küçük stajyer hanım ne oldu, diyeceksiniz.
Efendim o son zamanlarda ekrana çıkmaya başlamış. O yüzden sözlüsünün ısrarına rağmen TGRT'ten ayrılmayı reddetmiş.
Ercan şu bir ay içinde hem işini hem müstakbel eşini kaybetti...
Geçmiş olsun kardeşim... Ne yaparsın ki dünya bir başka dünya oldu...
Soru: Et ve Balık Kurumu ile Demokratik Sol Parti arasında ne gibi bir benzerlik vardır?
Yanıt: Et ve Balık Kurumu'nun balıkla hiçbir işi olmamıştır. Ne almış ne de satmıştır. Sadece adında bir unsur olarak kalmıştır.
Suat Saydam Almanya
- Fransa'da nasıl zengin olunur?
- Bir Fransızı gerçek değerine satın alıp kendi inandığı değere satarak...
***
- Belçika'da neden tuvalet kağıdı yoktur?
- Çünkü Belçikalıların kıçları Fransa'dadır.
***
- UFO ile mütevazı bir Fransız arasında ne benzerlik vardır?
- Herkes onlardan söz eder ama kimse görmemiştir.
***
- Fransızların yaratılış efsanesini biliyor musunuz?
"Tanrı Fransa'yı yarattığında burasının dünyanın en güzel ülkesi olduğunu gördü. Başkaları bu güzelliği görüp kıskanmasın diye dengelemek için Fransızları yarattı."
***
- Fransızlar nasıl öldürülür?
- Kurşunu kafalarının 30 santim üzerine sıkarak. Çünkü üstünlük kompleksi yüzünden beyinleri 30 santim havadadır.
***
Postacı Fransıza mektubunu verirken neşe içinde söylenmiş:
- Size uçakla gelen bir mektup var.
- Bırak palavrayı demiş Fransız, bisikletle geldiğini camdan gördüm.
***
- Fransızlar neden timsah gibidir?
- Küçücük ayakları kocaman ağızları olduğu için...
***
- Neden Belçikalılar "Tuvalete gidiyorum (Je vais a la toilette)" derken Fransızlar çoğul olarak "Tuvaletlere gidiyorum (Je vais aux toilettes)" der?
- Çünkü Fransa'da temiz tuvalet bulmak için hayli dolaşmak lazımdır.
***
NOT: Fransa'ya karşı çocukça tepkiler gösterilmesine, Fransız halkının maksadı aşan sözlerle kırılmasına ve aşağılanmasına karşıyız. Yukardaki fıkralara gelince... Bunları Fransız internet sitelerinden aldık. Bir kısmını Belçikalılar, bir kısmını bizzat Fransızlar imal etmiş. Fransızların kimi özelliklerini mizah yoluyla anlatıyor. Bunlara kendileri de gülüyor.
Az gittik uz gittik
Ana avrat düz gittik
Arkamıza dönüp baktık ki
Hala Meclis'teyiz...
Günay
Miniklere evlilik hakkında düşüncelerini sormuşlar. Bakın onlar da ne yanıtlar vermiş:
* Evlilik sevdiğin kızı alıp bir daha anne babasına vermemektir (Eric, 6 yaşında)...
* Bir kız ve bir erkek bir süre çıkarlar... Sonra erkek kıza evlenme teklif eder.. Ona der ki "Seni bütün hayatım boyunca sevicem veya çocuklarımız olduktan sonra boşanana kadar sevicem... Ama sen de benim için bişey yapıcaksın..." Kız da ne olduğunu bilmeden ona "Evet" der, çünkü ne olduğunu evlenince öğrenicek...(Anita, 9 yaşında)
* Ben 84 yaşında evlenicem. Çünkü o zaman çalışacak durumda olmayız ve bütün günü sevgilimizle yatak odasında geçirebiliriz.(Annie, 8 yaşında)
* Anaokulundan çıkar çıkmaz kendime bi kadın bulup evlenicem. (Bert, 5 yasinda)
* Kızlar için bekar olmak güzeldir ama erkekler için değildir.
Erkeklerin dağıttıklarını toplayacak birine ihtiyaçları vardır. (Anita, 9 yaşında)
* Bunu düşüdüğüm zaman başıma ağrı giriyor.. Ben çocuğum.. Başıma dert almak istemiyorum. (Will, 7 yaşında)