Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Ne gerekçe ama..
Ne gerekçe ama..!

Melih AŞIK
Dünkü gazetelerde kısa ama ilginç bir haber:
"Emlakbank'ın 1997 yılı hesaplarını inceleyecek olan TBMM KİT Komisyonu'nun toplantısı ramazan gerekçesiyle bir ay ertelendi. Başkanlık Divanı'nın aldığı karara muhalefet milletvekilleri sert tepki gösterdi."
Bir arkadaşımız dün FP milletvekili Lütfü Yalman'a sordu:
- Toplantı gerçekten ramazan gerekçesiyle mi ertelendi?
- Son dakikada bize verilen bilgi böyle... Oruçlu kafayla sağlıklı çalışma yapılamazmış!
- Bu gerekçeye "oruçlu" bir üye olarak siz ne diyorsunuz peki?
- Araştırdım, KİT Komisyonu geçmiş yıllarda ramazan ayında hep çalışmış. Meclis'in diğer komisyonları çalışmış ve bugün de çalışmalarını sürdürüyor. Hepsinden önemlisi Genel Kurul çalışıyor. Yani oruçlu kafayla sağlıklı çalışma yapamayacak olanlar sadece KİT Komisyonu üyeleri mi?
- O zaman bu ertelemenin asıl sebebi nedir sizce?
- Emlakbank, en çok hortumlanan bankaların başında geliyor. Sanıyorum bunca hortum haberinin üzerine Emlakbank hortumunun eklenmesinden çekindiler...

İngilizce derdi

Ülkede yabancı dilleri ana dili gibi konuşan binlerce gencimiz var... Ne var ki Atatürk Hava Limanı'ndaki anonsları hala devlet lisesi düzeyinde İngilizce bilen hanım kızlar yapıyor. Gelene gidene ayıp oluyor. Bir dostumuz yıllardır değişmeyen bu durumdan yakındıktan sonra ekledi:
- Geçenlerde Varan otobüsüyle Ankara'ya gittim. Otobüs hostesinin İngilizcesi Atatürk Hava Limanı'ndaki hanım kızdan daha iyiydi...

Meclis'te Ecevit'in yaşı tartışılmış...
Şu Meclis bir tek memur maaşını tartışmıyor, iyi mi?
Derya Derin


O armutmuş..!

Magandanın biri kocaman üzüm salkımını ağzına sokmuş, sapını dışarı çekerek taneleri sıyırmış. Bir hamlede bir salkım üzümü yutmuş. Yan taraftaki kibar bayan:
-Beyefendi demiş, üzüm böyle yenir mi hiç? Benim bildiğim tane tane koparılır, tek tek yenir.
Bizimki homurdanmış:
-Abla, o senin dediğin armut!
Fıkrayı bir okurumuz "son banka hortumları" ile ilgili anlattı.

Çukurova Holding Akşam'dan sonra Sabah'ı da aldı...
Geriye ne kaldı: Öğlen!..
Cihan Demirci


Siviller n'aapsın

Komutanlar MGK toplantısında Kürtçe TV'ye yeşil ışık yakan MİT ile aynı görüşte olmadıklarını söylemişler... Hazırladıkları raporda AB Katılım Ortaklığı Belgesi'nde yer alan "Kürtçe TV, kültürel haklar" gibi konuların PKK'nın istekleri olduğunu, kabul edilemeyeceğini söylemişler.
Öte yandan askerler son yıllarda sık sık:
- Biz görevimizi yaptık sıra sivillerde, diyor, Güneydoğu'da terörü bitirdiklerini, şimdi gündeme gelen siyasi ve ekonomik düzenlemeleri silahsız kuvvetlerin (sivillerin) yapması gerektiğini söylüyorlar.
Söylüyor ama Kürtçe TV gibi ayrıntı sayılabilecek konularda dahi kararları sivillere bırakmıyor, siyasetin elini kolunu bağlıyorlar.
Türkiye'nin Güneydoğu politikasını kim oluşturacak? Askerler mi, siviller mi? Önce bu konuda karar verilmesi gerekmiyor mu?

Herşeye güvenmek ile hiçbir şeye güvenmemek aynı şeydir.
İngiliz sözü


Hükümet kararlı!

Cezaevlerindeki kötü yaşam koşullarını ve hücre esasına dayalı F tipi cezaevlerinin yapımını protesto eden siyasi tutuklu ve hükümlüler 41 gündür ölüm orucunda...
Eyleme katılan tutukluların sağlık durumunun giderek kötüleştiği haberleri gelirken... Hükümet 40 gün sonra konuyu nihayet dün gündemine aldı. Ve Bakanlar Kurulu'ndan beklenen karar çıktı:
"Hükümetimiz yasalara aykırı bu gibi eylemlere izin vermeme noktasında gereğini yapacaktır. Bütün iyi niyete rağmen eylemler sona erdirilmezse yetkililerin gereğini yerine getireceğinden kimsenin şüphesi olmasın..."
Hükümet sözcüsü Tunca Toskay'a soruluyor:
- Efendim, bu bir "müdahale" anlamına geliyor mu?
- Evet efendim...
Daha birkaç hafta önce cezaevine el koymuş mafya liderleriyle pazarlığa oturup isteklerini yerine getiren hükümet, cezaevinde insanca yaşam talep eden siyasi tutuklulara efeleniyor... Acaba mafyayı yandaş, siyasi tutukluları düşman mı görüyorlar? Bunu düşünmek ve düşündürmek bile ayıp...