Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Amerika Ankara'ya "Afganistan'a asker gönderin" talimatıyla birlikte CİA'nın"El Kaide Türkiye'yi vurabilir" raporunu birlikte yollamış. Ki Türk halkının yüreğine Taliban korkusu düşsün de Afganistan'a asker yollanmasına karşı çıkmasın (Ne cindirler!)... Afganistan'a 50 subay ve astsubay göndereceğimiz söyleniyor. Herhalde peşinden de komando erleri yola çıkacak... Çünkü ABD mayın tarlası Afganistan'a inemiyor. O cehenneme girecek enayi arıyor. Bizim generaller durumun farkında. Güvenlik toplantılarının uzaması ve çelişkili demeçler gösteriyor ki Hükümet'e direniyorlar. Aman direnelim. Gerçek yüzü giderek ortaya çıkan bu pis savaşın içine düşmeyelim.

TÜBİTAK yayınlarının 150'ncisi çıktı: "Boşluk" ... Özenle hazırlanmış zarif kitap tabii ki diğer TÜBİTAK yayınları gibi, bilgi zenginliği, şiir tadı, insancıl satırlar, bilimsel yaklaşımlarla bezenmiş...
Kitabının adı "Boşluk", Paul Eluard'ın bir dizesinden alınma: "L'espace a la forme de mes regards" yani "Boşluk Bakışlarımın Biçimini Taşıyor"... Mutlaka okuyunuz. Tabii fırsat buldukça daha önceki 149 TÜBİTAK yayınını da...

Milletvekili sayısının 300 olmasını öneren Cumhurbaşkanı Sezer'e milletvekilleri yalnızca kendilerinin güldükleri esprilerle sözümona eleştiri yöneltiyorlar. Ama bunu nedense oturdukları yerde yapıyorlar.
Meydanlara çıkıp Cumhurbaşkanını halka şikayet etseler... Çok daha etkili olmaz mı? Bakalım nasıl bir yanıt alacaklar!
Bilvesile okurumuz Yaşar Kaynar'ın önerisini nakledelim:
- En iyisi milletvekili sayısı 65 milyon olsun. Böylece tüm milletvekilleri seçilmeyi garantilemiş olurlar.

Bir gazeteci, ABD'nin "meşru müdafaa" gerekçesiyle başlattığı Afganistan saldırısını hatırlatarak Uluslararası Hukuk Profesörü Francis Boyle'a soruyor:
- "Kendini savunma" gerekçesiyle başka devletlere savaş ilanının yakın tarihte benzer başka örneği var mı?..
- Evet, diyor Profesör Böyle, biraz talihsiz bir örnek... Nürnberg Mahkemesi'nde yargılanan Nazi liderleri de, savaş suçları söz konusu olduğunda, "meşru müdafaa hakkı" nı kullandıklarını söylemişlerdi!..

ABD Afganistan’da sürekli yanlış hedef vuruyor. Zaten doğru hedef sadece barıştır.


Devir değişti: İnsanlar artık komedyenleri ciddiye alıyor, politikacılara gülüyor.
Will Rogers


Çarşamba ve cuma, Baba'nın kabul günü... Her haftanın bu iki gününde kapılarını halka açıyor... Kayınbiraderi Ali Şener' in kendisine tahsis ettiği Kuleli Sokak'taki görkemli villada vatandaşın sorunlarını, dertlerini dinliyor, elinden geldiğince bunlara çare bulmaya çalışıyor. Bir dostumuz dün vatandaşların arasına karışmış ve Baba - 2001' le müşerref olmuş. İzlenimlerine gelince...
"İlk dikkatimi çeken şey, oturduğu üç kişilik koltuğun önündeki sehpaya yerleştirilmiş, her biri birer tuğla kalınlığındaki kitaplar oldu. Birinin The World Almanac - 2001, diğerinin Henry Kissinger' ın Diplomacy'si olduğunu görebildiğim bu kitaplar her nedense Baba' nın kendisinin değil, ziyaretçilerinin okuyabileceği şekilde onlara dönük yerleştirilmişti ve insana ilk anda, yahu adam derya, şu okuduğu kitaplara bak, izlenimi veriyordu. Kitapların sayfaları arasına küçük kağıt parçaları yerleştirilmişti ki, ziyaretçiler bundan da orada süs olarak bulundurulmadıkları, okunduğu gibi bir izlenime ister istemez kapılıyordu.
Görüşme sırasında sık sık telefon çaldı. Baba bizzat açtığı telefonlara, tamam senin işini hallettim, ooo muhtar nassın, eyi misin, filanca ne yapıyor, gibisinden yanıtlar verdi. Özel konuşmak isteyenleri ise kapısı açık duran yan odaya aldı, orada birşeyler konuştu. Bu sona erince sohbet faslı başladı. Sohbet tabii tek taraflı oldu, o konuştu bizler arada bir kafa sallamayı da ihmal etmeyerek kendisini dinledik, feyz aldık. Tavaf olayı bitip dışarı çıktığımda nedendir bilinmez Aziz Nesin' in Zübük adlı romanını hatırladım. Bir şeyi ise hala düşünüp duruyorum; Biz huzurdayken gelen telefonları... Acaba Baba' nın gerçekten bu kadar çok arayanı var mıydı, yoksa..."
Yok artık devenin başı dedik dostumuza...