ÇOK İYİ derecede İngilizce, Fransızca, Almanca bilen... AUTOCAD programı kullanabilen, proje çizebilen... Ultrasonik Test, Hidrostatik Test, Radyoskopik Test ve Beton kaplama konularında 15 yıllık üretim tecrübesine sahip... Gerektiğinde direksiyona geçen, çay - kahve servisi yapan, mesai diye bir kavram tanımayan, 150 milyon lira maaşlı elemanımızı işten çıkarmak zorunda kaldık; aynı işi 100 milyon liraya yapacak eleman arıyoruz.
Can Mühendislik.
. DEVREN. Devlet'i ufaktan ufaktan yabancılara devrediyorlar abicim.
Millet olarak derhal harekete geçip biz onları devirmezsek yakında onlar bizi de devredeceklerdir, demedi demeyin sonra. Vatandaş Sabahattin.
. SATILIK ÇİFTLİK. Yaklaşık 770 bin kilometre kare(!) İçinde gölleri, nehirleri, dağları var. Şerefsizler, bu güzelim ülkeyi önce babalarının çiftliği yaptılar, şimdi de parça parça satıyorlar. Bari ben onlardan önce davranayım dedim. Satacağım filan yok tabii, maksat ne kadar ettiğini öğrenmek. Emlakçı Kamil.
. ACİLEN kasabamızı terket Nurettin. Kasabamızın Ermeni işgalinden kurtuluş yıldönümü töreni için, Türk askerlerine yenilecek temsili Ermeni askerine ihtiyaç var dedik, ben varım dedin, kabul ettim, paranı da peşin verdim. Ulan şerefsiz, akşam oldu, güneş battı, sen hala direniyor, hala teslim olmuyorsun. Ya derhal teslim ol ya acilen kasabamızı terket ermeni dölü.
Dadaşköy Belediye Başkanı Mahmut Manav.
Osmanlı devleti 1850'den sonra devlet memurlarının maaşını ödemekte sıkıntıya düşmüş. Hemen her ay sorun oluyormuş Hazine'nin parasızlığı.
Demirtaş Ceyhun'un "Ah Şu Osmanlılar" adlı kitabından öğreniyoruz ki...
Rus Elçisi İgnatiev'e yakınlığından dolayı Nedimov diye de adlandırılan Mahmut Nedim Paşa o kriz yıllarında mucizevi bir formül önermiş:
- Bir ayı 40 güne çıkaralım, sene 9 ay olsun, 9 maaş verelim...
Teklif o gün kabul görmemiş ama... Yine de Ankara'nın aklında bulunsun..!
Sohbette "yaşlılık" konuşuluyordu. İnsan ne zamana kadar genç sayalırdı; ne zamandan sonra gençliğim, güzelliğim gitti diye üzülmeliydi? Soru kendisine sorulunca değerli yönetmen Ziya Öztan hoş bir saptamada bulundu:
- Aynaya bakın. Siz kendinizi güzel buluyorsanız başkası da bulacaktır. Siz kendinizi ne kadar genç buluyorsanız başkası da o kadar genç bulacaktır. Ölçü budur, nüfus kağıdındaki rakamlar değil...
Bakan Kemal Dervişekonomik programını hazırlamadan Can Ozan onunla ilgili fıkraları çoktan hazırlamış. İşte birkaçı...
***
Ani bir kararla Kemal Derviş'i makamına çağıran Ecevit:
- Üzgünüm ama işine son verildi, demiş, yarından itibaren makamı boşalt...
Derviş, hayretler içinde sebebini sormuş. Ecevit:
- Öğrendik ki sen fakirlik uzmanıymışın, oysa bizim zenginlik uzmanına ihtiyacımız var.
Derviş'in şaşkın şaşkın baktığını görünce Başbakan ilave etmiş:
- Vatandaşın halinden açıkça görüldüğü gibi, evvel Allah, fakirlikte hepimiz uzmanız!"
****
Kemal Derviş'i geceyarısı TBMM'nin kapısına kocaman bir kilit asmaya çalışırken görmüşler. Oradan geçen bir vatandaş yüksek sesle sormuş:
- Heey! Ne yapıyorsun sen orda bakiim?"
Derviş:
- Yeni bir seçim yapılıncaya kadar burayı kapatıyorum, demiş.
- Neden?
- Nasılsa yeni seçime kadar Türkiye'yi ben tek başıma idare edicem, milletvekilleri neden boşuna maaş alsınlar...
***
Amerika gezisinden döner dönmez, bu kez de İspanya'ya giden Kemal Derviş'e sormuşlar:
- Amerika'ya para almaya gittiniz. Bunu biliyoruz. Peki İspanya'ya niye gittiniz?"
- Para vermeye gittim...
- Kime?...
- Şampiyonlar Ligi'nde Galatasaray'la karşılaşacak olan Real Madrid'e...
- O niye?
- Cimbom'a yenilsinler diye... Çünkü bu milletin başka türlü yüzü gülmüyor!"