Kemal ve Kemalizm

CHP kurultayına doğru Kemal Derviş'in demeç yoğunluğunu artırdığı görülüyor. Nedir Kemal Bey'in rahatsızlığı? AKP mi? Hayır. AKP'nin icraatını beğeniyor. Bugün kendi yerinde oturan Ali Babacan'ı da övüyor.
Peki nedir? Murat Birsel'le yaptığı konuşmada ipucu veriyor:
- CHP Atatürkçülük ile çağdaş sosyal demokrasiyi sentezlemelidir.
Muhalefet milletvekili Kemal Bey'in derdi iktidarla değil kendi partisiyledir. CHP'nin ilkelerinden biri "halkçılık"tır. Atatürkçülük ile sosyal demokrasi çatışmaz. Ama Atatürkçülük IMF programı ile bağdaşmaz. Kemal Bey'i rahatsız eden de tam budur; CHP içinde teslim olmamakta direnen unsurları temizlemek.
Eğer Parti Meclisi'nde kendi görüşündekiler çoğunlukta olmazsa partiyi bırakıp gitmekle tehdit ediyor. Baykal'a şantaj yapıyor. Truva atının kendilerini ham yapmasından korkan Atatürkçü CHP'liler genelde sessiz.
Ama korkunun ecele faydası var mı?

"Sonunda acı getirecek zevklerden kaçınılabileceğini, sonunda zevk getirecek acılara da dayanılabileceğini düşünüyorum."


Şöyle bir hafifletici sebep olabilir mi? - Ben banka hortumladım. Milyarlarca doları cebime attım. Ama hafifletici sebebim var.
- Nedir?
- Filanca şirket borçlarını erteledi. Madem o borçlarını ödemeyi erteledi, benim de banka hortumlamam mubahtır.
Böyle bir savunmayı halk yutar mı?
Hortumcuların götürdüğü parayı vergilerle ödeyen halk çalınan paranın geri alınmasını bekliyor.
Hükümetin böyle bir niyeti var mı?

Türk - Avrasya İş Konseyleri Başkanı Tuğrul Erkin, zahmetli ama zarif bir panel düzenlemişti... Konusu: Avrasya nereye gidiyor.. Katılımcıları Süleyman Demirel, Eski Rusya Başkanı Yevgeni Primakov, Eski Alman Dışişleri Bakanı H. Dietrich Genscher ve Kırgızistan'ın Benelüks Büyükelçisi Yazar Cengiz Aytmatov...
Yevgeni Primakov "şahsi fikrim" diyerek bir öneri ortaya attı: Türkiye, Rusya ve İran'ın siyasi bir anlaşmaya gitmeksizin üçlü birliktelik oluşturması... Kimi alanlarda ortak hareket etmesi... Hatırlarsınız, bir süre önce Orgeneral Tuncer Kılınç aynı yönde bir öneriyi şöyle bir ortaya atmıştı. Verilen arada eski bakanlardan Bülent Akarcalı bu öneriyi desteklediğini belirtti:
- Türkiye bu şekilde AB ile görüşmelerinde daha güçlü olur, düşüncesindeydi...
Süleyman Demirel Sovyetler'in sahneden çekilmesiyle dünyanın tek kutuplu hale geldiğini savundu.. Primakov ve Genscher ise aksine Çin, AB, Hindistan, Rusya dahil, dünyanın "çok kutuplu" hale geldiği düşüncesindeydiler...
Primakov, 11 Eylül saldırısında kendisini koruyamayan ABD'nin gücünün çok da abartılmaması görüşündeydi...
Hans Dietrich Genscher Türkiye'nin AB üyeliğini destekliyordu... AB'nin kısa süre içinde birliği pekiştirmesinin sırrını "AB içinde küçük büyük her ülkenin eşit haklara sahip kılınması" şeklinde özetledi.
Genscher ABD'nin gücünü analiz ederken dedi ki:
- Amerika neden güçlüdür? Çünkü bilimde ileridir. Bilimde ileri olduğu için ekonomide ileridir. Ekonomide ileri olduğu için askerlikte ileridir..."
İleri ülkeler "bilim"e önem ve öncelik verdikleri için ileri gidiyor. Bizim genel bilgi düzeyimiz ise bilimin önceliğini kavrayacak düzeye erişmedi...

Başbakan Erdoğan, Bağdat Büyükelçiliğimize yapılan saldırının tezkereyle ilgisi olmadığını söylemiş. Nereden biliyor? Saldırıyı yapan kişi saldırıdan önce telefon mu açtı?

Milli Eğitim Bakanı Çelik, "Statükocu anlayışla geçmişe saplanan insanlarla anlaşmak çok zordur" demiş. Geleceği imam hatiplerde arayanlarla da öyle...