Kitabın adı "Karşı Ansiklopedi"...Yazarı Cavanna...Ve içindeki engin bilgilerden birkaç örnek...
Soğuk kadınlar: Soğuk kadınların (frijit) öteki kadınlara oranla daha uzun yaşadıkları doğru değildir. Yalnızca zaman onlara daha uzun gelir.
Soğuk kadın: Soğuk kadının aşk yaparken zevk alabilmesi için pasta yemesi gerekir.
Entelektüel: Bir entelektüel başı kesildiği zaman ölür.
7 sayısı: Bu sayının olağandışı özellikleri vardır. Eğer 7 sayısı 279.648 sayısı ile çarpılır ve çıkan sonuç 4.952'ye bölünür, bundan 777 sayısı çıkartıldıktan sonra 7 kere 70 eklenir bu sonuç da 123'e bölünürse ortaya çok ilginç bir sayının çıkacağı kesindir.
Kömür işçileri: Kömür madenlerinde çalışan işçiler iş bittikten sonra yıkanıp temizlenince zenci olmadıklarını görüp mutlu olurlar.
Zenciler: Sabah uyandıklarında kömür madeni işçisi olmadıklarını anlayarak mutlu olurlar.
Uçak: Bir uçak düşerken yolcunun hostesi çağırarak, kucağına oturtmaya ve ondan teselli istemeye hakkı vardır.
Sevişmelerin, öpüşmelerin dilbilgisi, sözcüklerin dilbilgisi kadar gereklidir.
Kadın bütün haklarına kavuştuğu anda bütün ayrıcalığını yitirecektir.
Metin Oktay'ı bu hafta aramızdan ayrılışının 12'nci yılında bir kez daha özlemle ve hüzünle andık. Eşsiz bir sporcu, eşsiz bir insandı o. Bir tarihte eski binamızda oturmuş sohbet ediyorduk. Altan Erbulak dedi ki:
- Sana tekme atarlardı da dönüp bakmazdın bile Metin...
- Bakmazdım, demişti Metin, kimin tekme attığını görmekten korkardım. Çünkü görürsem garez olur maç boyunca ben de ona tekme atayım diye fırsat kollamaktan top oynayamayabilirdim...
Böylesine ince düşünceliydi... Bir sanatçı ve filozoftu aynı zamanda...
Karadenizli, karısıyla birlikte doktora gitmiş. Derdini uzun uzun anlatmış. Sözünü noktaladığında doktor önüne kayıt defterini çekip Karadenizliye sorumş:
-Nerelisiniz?
Karadenizli, doktora bir süre dik dik baktıktan sonra karısına dönmüş:
-Hadi cidelum, demiş...
- Ne oldu nereye?
-Uyy, demiş Karadenizli, bi saat konuştuk herif nereli olduğumizu anlamadu da hastaluğumi mi anlayacak?
Elias Petropulos'un kahkahası artık Paris kahvelerinde çınlamayacak. Çünkü Elias dostlarını bırakıp gitti, dün "Pere Lachaise" mezarlığında toprağa verildi... O kendisini:
- İstanbul'a İstanbul diyen tek Yunanlıyım, diye takdim ederdi.
Yunanistan'daki albaylar cuntasına karşı direnişini Paris'te sürdürmüş, adeta efsane olmuştu. Askeri rejim sırasında yazdığı:
"Divana uzanmış bir güzel kadının çıplak vücudunu, vatanımdan daha çok seviyorum" dizesi dilden dile dolaşırdı.
Rakıyı kahveyi ve Türkleri çok sevdi. "Yunanistan'da Türk Kahvesi" adlı kitabında şöyle der:
- Çağdaş Yunanlıların babaları sayılması gereken Türklerin bize bıraktıkları birçok iyi ve kötü şeylerin arasında kahve de yer alır...
"Selanik'teki Osmanlı Mimarisi" hakkındaki kitabında Selanik'in Yunanlılarca alınmasından sonra yıkılan tüm yapıtların eski hallerini bulup ortaya çıkarmıştı. Derdi ki:
- Kitaplarımda Osmanlı kültürünün büyüklüğünü anlattığım için bana eleştirmenler zaman zaman "Hain", zaman zaman "Türk" dediler...
Selanik'in Yunanlılar tarafından Türklerden alınışını "işgal" olarak nitelerdi. O bizi çok sevmişti... Biz onu pek fark edemedik! Saygıyla...
Devir değişti... Eski zaman gençleri saçları düzgün dursun diye briyantin kullanırdı, şimdikiler saçları dağınık dursun diye jöle kullanıyor..
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan paradan 6 sıfırı atacaklarını açıklayınca okurumuz Mümtaz Arınç meraklanmış. Soruyor:
- Kemal Unakıtan, kendisine bir faydası olmayacaksa yaralı parmağa su bile dökmez. O zaman bu işten menfaati ne? Acaba daha önceden bol miktarda sıfırsız para stok etti de zamanı gelince bunları karaborsadan piyasaya mı sürecek? Yoksa işin içinde bizim bilmediğimiz bir başka iş mi var?
Özay Şendir
F-35 meselesinde kitabın orta yeri...
29 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Ankara’da ‘değerlendirme’ kulisi: Öcalan ile kim görüşecek?
29 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Diploma mı, meslek mi?
29 Kasım 2024
Abdullah Karakuş
Bölgede satranç ve terörle mücadele
29 Kasım 2024
Mehmet Tez
Suudi Arabistan başarabilecek mi?
29 Kasım 2024