Kadınlara iğne

Melih Aşık

Kadın Düşmanı Sözlük'ün yazarı bir kadın: Agnes Michaux... Çeviren: Yiğit Bener...Yayınlayan Telos Yayınları... Ünlü isimlerin kadınlarlarla ilgili keskin yargıları yer alıyor kitapta. İşte onlardan birkaçı...
Mutlu olmak için, karı - kocanın eşit derecede aptal olması şarttır.
Düşes d'Orleans
***
Birçok kadında, ne zaman ki memeler sarkmaya başlar, bilinç düzeyi yükselir.
Pierre Belfond
***
Sen hiç fakirleri seven bir kadına rastladın mı?..
Marcel Pagnol
***
Namuslu kadınlar kimlerdir?
Diğer kadınların para karşılığında sattıklarını bedavaya verenler.
Kontes Diane
***
Kadınlar, cinsel organlarına geçim kapısı gözüyle bakarlar.
Jules de Goncourt
***
Bir kadın, bir koca buluncaya kadar geleceği konusunda endişelenir; bir erkek ise ancak bir kadınla evlendikten sonra geleceği konusunda endişelenmeye başlar.
Bernard Shaw
***
Kadınların gücü söyledikleri sözlerden değil, onları kaç kez tekrarladıklarından kaynaklanır.
Marcel Achard
***
Bir kadınla iki saat boyunca laflamak, ancak ona hep aynı şeyi söylemeniz koşuluyla mümkündür.
Mme de Stael
***
Bırakın güzel kadınları düş gücü olmayan erkekler alsın!
Marcel Proust
***
Çok güzel bir kadının yaşantısı, bir tavşanın av mevsiminin açılış günündeki yaşantısına benzer.
Paul Morand
***
Sizi seven bir kadın size gelecekten söz eder. Sizi sevmeyen kadın ise bugün... ona ne hediye aldığınızı sorar.
Maurice Dokobra
***
İngiliz kadını giyindiğinde artık kadın değil, bir katedraldir. Sorun onu baştan çıkartmak değil, yok etmektir.
A.Vignola
***
Kış sporları merkezlerinde öyle kokanalar görüyorum ki, kayak yapmak yerine çığ olup düşseler daha iyi ederler.
San - Antonio
***
Eğer kadınların kıçı olmasaydı...Biz zavallı insanların
Elleri ne işe yarardı!
Raoul Ponchon
***
Bir kadının avucuna ne kadar çok para sığabileceğini tahmin edemezsiniz, hele o avuç ufacıksa.
Henri Meilhac
***
Kadınların en çok hoşuna giden şey, zekaları konusunda pohpohlanmaktır.
Jules Renard
***
Erkeklerin pantolonlarının fermuarlarını yokladıkları gibi, kadınlar da saç topuzlarını yoklarlar.
Henry de Montherlant



1) Cumhurbaşkanlığı Köşkü'nün bahçesinde büyük bir ağaç katliamının uygulanmakta olduğu, şu ana kadar 400 dolayında ağacın kesildiği doğru mudur?
2) Yeni bir resepsiyon binası inşaatı için Denetleme Kurulu'nun içinde çalıştığı binanın yıkılacağı, bu yıkımla birlikte yeniden ağaç kesileceği doğru mudur?
3) Uygar Dünya'da tarihi yapılar ve mekanlar olduğu gibi korunurken, bu yapılara çok gerekli olmadan bir çivi dahi çakılmazken neden Çankaya Köşkü'nde her dönemde bir takım değişiklikler yapılmaktadır? Bu konuda kararı kim vermektedir? Karar verilirken kimseye danışılmakta mıdır? Mimarların, Üniversitelerin ve diğer ilgili çevrelerin görüşü alınmakta mıdır? Cumhurbakanları Köşk'te geçici olarak yaşadığına, bu mekan halka ait olduğuna göre neden Köşk'te yapılan mimari değişikliklerden halkın haberi olmamaktadır?
Köşk yöneticileri bu soruları yanıtlarsa, halkı önemli bir konuda aydınlatma fırsatını bulacağız... Saygılarımızla...

RP yanlısı Kanal 7 Televizyonu 19 Mayıs'ta diğer televizyonların aksine ekranın köşesine Atatürk resmi koymadı. Önce Kanal 7' ye telefon açan ancak muhatap bulamayan eski milletvekili Cüneyt Canver Açık Pencere'ye dedi ki:
- Bu Kanal "Cumhuriyet Türkiyesi" nin imkanlarından yayınlanarak Türksat uydusuyla yayın yapıyor ama Cumhuriyet'in Kurucusu'nu ve değerlerini tanımıyor, hatta onlara karşı bir savaş yürütüyorlar. Ne ayıp şey...

Coğrafya kitaplarında Adana ülkemizin en gelişmiş kentlerinden, Çukurova en verimli bölgelerinden biri olarak tanıtılır. Adana deyince kamuoyunda uyanan izlenim de zengin bir fotoğraftır. Peki gerçek resim nedir? Adana Sanayi Odası Genel Sekreteri Dr. Erhan Ülvan'ın Anadolu Ajansı'ndan geçen demecini okuyoruz:
"Kentte nüfus 2 milyon 200 bini aştı.
Bunun 1.5 milyonluk bölümü `aktif nüfus' kapsamında.
Aktif nüfusun yüzde 64'ü çalışmıyor.
Çalışanların sadece yüzde 12'sini kadınlar oluşturuyor.
Kente Doğu ve Güneydoğu Anadolu'dan her yıl 100 bin kişi göç ediyor.
Nüfusun yüzde 56'sı ilkokul, yüzde 11'i ortaokul, yüzde 11'i lise sadece yüzde 5'i yüksekokul mezunudur..."
Resim acı ama gerçek bir durumu göz önüne seriyor. Adana gibi yaşam standartlarının Anadolu'nun kalan bölümüne oranla hayli yüksek olduğu bir kentte eli iş tutacak çağdaki her 10 insandan 6 - 7'si işsizdir...
Adana Sanayi Odası Genel Sekreteri Dr. Ülvan, bu çalışmayı DİE verilerinden hareketle yapmış. Arkadaşımız Aydın Arıcıoğlu 'na telefonda diyor ki:
- Türkiye'de herkes hisleriyle hareket ediyor. Maddi bir temeli olmadan ezbere konuşuluyor. Deniyor ki, "Adana gelişmiş bölgedir!.." Peki ya rakamlar?. Ona bakan yok.. Biz DİE'nin rakamlarını biraz anlaşılır hale getirip açıklayınca "olay" oldu, herkesin dikkatini çekti. İlginçtir, Adana devletin gözünde de "gelişmiş" bir bölgedir. O yüzden de hiçbir şekilde teşviklerden yararlandırılmaz. Güneydoğu'daki gelişmeler nedeniyle olağanüstü göç alan ama teşvikten yoksun bir kent.. İşte sonuç ortada.. Adana'nın çelişkileri bu kadarla da kalmıyor.. Sanayi kesimi de kendi içinde eşitsiz gelişmiş. Bir tarafta korkunç derecede yüksek cirosu olan bir veya iki fabrika, öte tarafta ciroları korkunç derecede düşük bir sürü fabrika...
Özeti: Adana'nın durumu buysa... Düşünün diğer kentlerin halini...


Yazara Emailm.asik@milliyet.com.tr