Kadıköy'e ceza...

Anakent Belediyesi'nin Kadıköy'ü perişan ettiğini yazarken bir dostumuz:
- Sen hâlâ farkında değilsin galiba bunlar Kadıköy'den oy alamadıkları için o yakayı cezalandırıyorlar, demişti de inanmamıştık. Artık inanıyoruz... Çünkü sergilenen kepazeliğin başka izahı yok.
Müteahhide para kazandırmaktan başka hiçbir işe yaramayan "nostalji tramvayı" diye bir şey icat edip yolları duman ettiler. Hâlâ ediyorlar.
Kurbağalıdere'ye köprü yapıyoruz diye Moda - Kurbağalıdere arasındaki sahil bandının yarısını dümdüz ettiler. Halka kapattılar. Bırakıp gittiler.
Kadıköy - Mühürdar sahilindeki rekreasyon alanına işe yarayacağı çok kuşkulu bir arıtma tesisi kondurdular. Tesisin üç misli yeşil alanı hırsızlayıp tesise dahil ettiler. Yetmedi...
Arıtma tesisi içinde iki futbol sahası büyüklüğünde boş alan bulunduğu halde şimdi Mühürdar'da halka ait yeni bir alanı işgal ederek İSKİ'ye 4 katlı bina inşa ediyorlar... Ruhsatı var mı diye sorduk. Yokmuş.
Bütün bu alanlar Nurettin Sözen'in Belediye Başkanlığı döneminde ağaçlandırılmış, yeşillendirilmiş, rekreasyon alanı olarak halkın istifadesine sunulmuştu. AKP halktan aldı müteahhitlerin istifadesine sundu...
Ana meydan ve caddelerdeki pejmürdelik ve sefalet ise anlatılır gibi değil...
Ali Müfit Gürtuna Kadıköy'ü fena cezalandırdı. Duman etti...
Biraz da buna gülüyor galiba...

En iyiyi örnek alın... Yani daha iyi bir dünya yaratmak için her şeyini feda eden insanları...


Formula 1 yarışlarının Türkiye'ye taşınması sevinç kaynağı oldu. F1 Başkanı Bernie Ecclestone temel atma töreninde:
- Yarışları izlemek için Türkiye'ye on binlerce seyirci gelecek, dedi. Gazete haberlerine göre Formula 1 ekonomiye büyük katkılar yapacak, yaklaşık 50 bin kişiye iş olanağı sağlayacak. Başımıza talih kuşu kondu bile diyebiliriz... Ancak bu parlak manzaraya rağmen bakınız bir okurumuz ne diyor:
- Kârı zararından fazla olsa bu organizasyonu bize kaptırırlar mıydı?
Okurumuz çok mu karamsar, yoksa çok mu gerçekçi? Ne dersiniz?

Ali Ekber Göktaş, A2 motosiklet ehliyeti almak üzere bir sürücü kursuna başvuruyor. Ücretini soruyor... 250 milyon, yanıtını alıyor...
- Motor trafik eğitimini nerede veriyorsunuz?
- Biz eğitim vermiyoruz, siz kendi imkânlarınızla öğrenip geliyorsunuz biz sizin sınava girmenizi sağlıyoruz, masraflarınızı ödüyoruz...
Okurumuz kursun trafikte çok önemli olan "ilk yardım eğitimi" dahi vermediğini hayretle belirtiyor... Kurs sadece aracılıkla para kazanıyor.
Sonra da nedense, trafik kazalarının çoğalmasına şaşırıyoruz...

"Seçimin iptalini doğuracak bir karar kaos yaratır."
Bu sözleri söyleyen bir yargıç... Hem de öyle sıradan değil, Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığı koltuğunda oturan, Cumhurbaşkanı Sezer'in sınıf arkadaşı deneyimli bir yargıç; Tufan Algan ... Böylesine yüksek, mevkiye gelmiş bir yargıcın hukuka değil siyasi duruma bakarak yorum yapmasına ne denir? Eski İstanbul Barosu Başkanı Turgut Kazan'ı dinliyoruz.
" YSK Başkanı bunu maalesef hep yapıyor. Hatırlarsınız, YSK'nın, Recep Tayyip Erdoğan'ın seçimlere katılıp katılamayacağına karar vereceği günlerde, biz Çanakkale'ye bakıp karar vereceğiz, demişti. Karar, Erdoğan'ın seçimlere giremeyeceği şeklinde çıktı. Sonra AKP 360 milletvekiliyle Meclis'e geldi. Sayın Başkan bu kez Meclis'teki manzaraya bakıp aynı Recep Tayyip Erdoğan'ın Siirt seçimlerine girebileceğine karar verdi. Sayın Algan, şimdi de, memleketin (ve muhtemelen AKP'nin) manzarasına bakıp, seçimin iptalini doğuracak bir karar kaos yaratır, diyor. Sayın Başkan'a tavsiyem kararını verirken başka şeylere değil, sadece ve sadece hukuka, yasalara ve içtihatlara bakmasıdır."

Altı sıfırı atılmış Lira'ya isim aranıyormuş!
"Sünnetli Lira" olsun...


Profesör Ömer Sezgin yazıyor:
" Otuz yıldır tatil yörem olan Altınoluk - Küçükkuyu kıyılarından dönüşte Zeus Altarı'na çıkarım. Bu yıl da tatil dönüşü eşimle çıktık... Artık, Altar'a kadar araba çıkmıyor. Bir kilometre kadar yol yürümek gerekiyor. Yürüdük.
Esas bizi şaşırtan olay, Zeus Altarı'nın hemen yanına büyük bir çınarın dibine yığılan taşlarla yapılan "Erdem Baba" türbesi diye uyduruk bir mezar görüntüsü oldu... Oradaki bir köylüye sorduğumuzda taşların iki sene önce yığıldığını söyledi. Zeus'a hayvan kurban edilen ve yiyecek içecek sunulan bu görkemli sunakta şimdi her tarafta ağaç dallarına bağlanan paçavralardan geçilmiyor. Kültür Bakanlığı'nın buralarda hiç denetimi yok mudur?

Irak geçici Yönetim Konseyi Başkanı Ahmet Çelebi "Yeni yabancı asker istemiyoruz " demiş.
Kararı kendileri veriyor sanki...