Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Melih Aşık


İrlandalı paraşüt yapmış. Yere çarpınca açılıyormuş...
***
İrlandalı yaşlı kadın doktora gitmiş;
- Kısırlaşmak istiyorum, demiş.
- Ama neden?..
- 16 torunum var doktor, artık daha fazla istemiyorum...
***
"Atlama"
demiş Paddy, kendini köprüden aşağı bırakmak üzere olan yaşlı adama...
- Karını ve çocuklarını düşün...
- Karım ve çocuğum yok ki..
- Ananı babanı düşün...
- Anam babam da yok...
- İsa'yı düşün...
- İsa da kim?..
- Atla ulan aptal herif, demiş Paddy...
***
Bir Amerikalı, bir İngiliz ve bir İrlandalı'nın jipi çölün ortasında bozulmuş. Yola yürüyerek devam edecekler.. Amerikalı,
- Ben yanıma su şişesini alıyorum. Yolda susarız.
İngiliz:
- Ben yanıma yiyecekleri alıyorum, demiş, yolda acıkırsak yeriz.
İrlandalı:
- Ben yanıma Jipin kapısını alıyorum, demiş, çok terlersek kapıyı açar serinleriz...
***
İrlanda Setteri cinsi bir köpek köşede bir kemiği kemirip duruyormuş.
Yemeyi bitirip ayağa kalktığında ayaklarından birinin olmadığını görmüşler.
***
İrlanda köpeklerinin burunları neden yassıymış?..
Duran arabaları kovaladıları için...
***
Paddy, Mick'e sormuş:
- Maç kaç kaç bitti?
- Sıfır sıfır berabere.
- İlk yarı kaç kaçtı?
- Ben ikinci yarıya yetiştim. İlk yarıyı bilmiyorum...
***
- Sean! Fransızca anlar mısın?..
- İrlanda şivesiyle konuşulursa evet...
***
Otobüs çok kalabalıkmış. Gençten biri ayakta duran yaşlı kadına yerini vermiş.
- Acelem var oturamam, demiş yaşlı kadın...


26 Mart 1937... Atatürk, Ankara Halkevi'ni ziyarete gelmiş... Sohbet ettiği gençler, Ata konuşmasına ara verince, coşkuyla Dağ Başını Duman Almış Marşı'nı söylemeye başlıyorlar...
Marşın bitiminde Atatürk yeniden sözü alıp diyor ki:
- Arkadaşlar, ben 1919 yılı Mayıs ayı içinde Samsun'a çıktığımda elimde hiçbir maddi kuvvet yoktu. Sadece Türk ulusunun soyluluğundan kaynaklanan ve benim vicdanımı dolduran yüksek bir manevi kuvvet vardı. İşte bu ulusal kuvvete, Türk ulusuna güvenerek işe başladım. Samsun'dan Anadolu içlerine kırık bir otomobille gidiyordum. O otomobille Anadolu yollarında ilerlerken hep düşünür ve yaverime şimdi sizin söylediğiniz şarkıyı söyletirdim. Ben bir gün Türk ufuklarından kesinlikle bir güneş doğacağına, bunun hareket ve kuvvetinin bizi ısıtacağına, bundan bize bir güç ulaşacağına öylesine inanmıştım ki, bunu adeta gözlerimle görüyordum. O şarkıyı okutup yineletmekteki amacım, Türk'ün bu güneşinin doğup başarıya ulaşacağını anlatmaktı. Biraz önce söylediğiniz bu şarkı benim 18 yıllık bir anımı tazeledi. Bu şarkının söylenmesine önayak olan genç bayana teşekkür ederim...
Tükenmiş bir toplumun içinde sabırla ve ümitle mücadele edip.. gencecik bir ulus yaratan o gençlere saygıyla...


Kıyafet Yasası'na aykırı giyinenlere karşı yürütülen operasyonlar tüm hızıyla sürüyor. Cami Yaptırma Dernekleri ve Milli Gençlik Vakfı öncülüğündeki kuruluşların dünkü denetimlerinde yeşil gömlek giyen ikisi turist, toplam üç kişi yakalanarak polise teslim edildi. İstanbul Belediye Başkanı Tayyip Erdoğan, kendisinin de bizzat katıldığı operasyonlarda, "ölçünün biraz kaçırılıp kaçırılmadığını" soran bir gazeteciye şu yanıtı verdi:
"Ne münasebet! Bugün yeşil gömleğe ödün verirsek arkasından yeşil pantolon, onun da arkasından yeşil cübbe ve takke gelir. Yılanın, pardon yeşilin başını küçükken ezeceksiniz ki, büyümesin.."
Erdoğan,
başka bir soru üzerine de, RP'li belediye meclisi üyelerinin önergesi doğrultusunda Yeşilköy ve Yeşilyurt adlarının Kızılköy ve Kızılyurt olarak değiştirildiğini açıkladı.
***
Başbakan Necmettin Erbakan, oğlu Fatih Erbakan'ı evlatlıktan reddettiğini açıkladı. Erbakan, sabaha kadar çalıştığı Başbakanlıktan ayrılırken bir gazetecinin yönelttiği, "Oğlunuz Fatih'in önceki gün, sarı ışık sönüp yeşil ışık yanmadan geçtiği için ceza yemesini, bir de üstüne trafik polisinden azar işitmesini nasıl karşılıyorsunuz?" sorusuna başını öne eğerek şu yanıtı verdi:
"Sözünü ettiğiniz o zat, o çirkin olayın yarım saat sonrasından itibaren benim oğlum değildir. Kendisini evlatlıktan reddettim."
Erbakan, "Basit bir kural hatasından dolayı insan evladını nasıl reddeder?"
sorusuna da, "Kurallara saygısızlığı mazur göstermeye çalışan bu sorunuzu da Fatih'i evlatlıktan reddettiğim gibi reddediyorum" karşılığını verdi.
***
Fenerbahçe Başkanı Ali Şen, görevinden istifa etti. İstifasını Fenerbahçe'nin 4-1 galibiyetiyle sonuçlanan Gençlerbirliği maçından sonra açıklayan Şen, kulüp üyeliğinden de istifa ettiğini söyledikten sonra şöyle konuştu:
"İstifamın tek nedeni bu geceki rezalettir. Hakemin Gençlerbirliği aleyhine vermiş olduğu haksız frikik kararı ve taraftarımızın attığı "Ali Şen Başkan, Fenerbahçe Şampiyon" sloganları beni çileden çıkarttı. Haksız frikik kararı yüzünden başımı öne eğmiş, utanç içinde oturuyordum ki, taraftarlarımızın o anlamsız tezahüratı başladı. İşte bunu asla kabul edemezdim. 90 yıllık mazisi olan bir kulübün taraftarı hala şampiyonluğu bir tek kişinin kişisel becerisinden kaynaklanan birşey olarak görüyorsa ben daha ne söyleyebilirim? Böylesine bilinçsiz ve eğitimsiz taraftar kitlesine sahip olduğumuz için utandım, yerin dibine girdim. Kendimi Şeref Tribünü'nden aşağı atıp intihar etmek istedim, başaramadım, istifa ettim..."

Yazara Emailm.asik@milliyet.com.tr