Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


       Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek'in cin uygulamasını iki gün önce bu sütunlarda okudunuz. Merkez Valisi Atilla Koç'u Belediye Genel Sekreteri, Mülkiye Başmüfettişi Ahmet Kara'yı da Genel Sekreter Yardımcısı yapmıştı Gökçek... Bu iki görevli, maaşlarını hala İçişleri Bakanlığı'ndan almakta, belediye işletmelerinin yönetim kurullarından ayrıca gelir sağlamaktaydılar.
       İçişleri Bakanlığı'nın Ankara Belediyesi'ni sağlıklı olarak denetlemesini zorlaştıran bir yapılanma söz konusuydu.
     ÂMelih Gökçek yazımız üzerine bir açıklama yaptı. Atilla Koç ve Ahmet Kara gibi isimlerin İçiÅŸleri'nde pasif görevde bulunduklarını, onları belediyeye alarak deneylerinden yararlandığını ve aktif görev yapmalarını saÄŸladığını anlattı. Koç ve Kara'nın belediyeye katkılarının "geçici görev"lendirmeyle saÄŸlandığını, durumun yasa ve yönetmeliklere tamamen uygun olduÄŸunu anlattı.
       ***
       Yazımızda diğer partilerin bu duruma seyirci kalmasını da eleştirmiştik. CHP Ankara İl Başkanı Tamer Gök bir açıklama yaparak bu sakatlığı zaman zaman dile getirdiklerini kaydetti. Ve ekledi:
       - Burada sorumluluk İçişleri Bakanlığı'nda... Partili bir belediyeye genel sekreter ve genel sekreter yardımcısı vererek destek olmak İçişleri Bakanlığı'nın işi olmamalı...
     ÂTamer Gök haklı olarak ekledi:
     Â- Bu tür bir uygulama Melih Gökçek'in yaptığı her usulsüz uygulamaya Bakan Sadettin Tantan'ı da ortak eder...
     Â
İçişleri Bakanlığı'nın maaşlı memurunu aynı zamanda denetlemekle yükümlü olduğu Melih Gökçek'in emrine vermesi yasalara uygun olabilir.
       Ama yönetim mantığına uymuyor.

Komserim vazifede!

     ÂAli Sirmen'in evinin önünden geçen sokak tek yönlü... Bazı uyanık taksiciler buna aldırmayıp zaman zaman kestirme geçiÅŸ için ters yönden girip bastırıyorlar...
       Geçenlerde bir taksici yine aynı şeyi yapmış. Mahalleliden biri de uyarmış: "Burası tek yön birader!"
     Â- BoÅŸver abi! deyip gazlamış taksici.
       Az sonra... O da ne?.. Uyanık taksici geri vitese takmış, tam gaz tornistan vaziyetlerde...
       - Hayrola, demişler..
       Bizimki yangınlarda:
     Â- Sorma abi, polise yakalandık!
       Lakin ortada ışıldaklı polis otosu filan yok... 5 - 10 saniye sonra bir özel araç beliriyor karşıdan...
       Mesele anlaşılıyor... Televizyonda "İkinci Bahar"ını yaşayan "Başkomiser" Ali Sirmen Renault'suna kurulmuş, eve geliyor!..

Olacağı nedir?

     ÂSüleyman Demirel'in 1992'de Halk Bankası'nın başına getirdiÄŸi Sezgin TaÅŸkıran, Yahya Demirel'in Kıbrıs'ta kurduÄŸu bankaya 4,5 milyon dolar kredi vermiÅŸti. Kredi bankayla birlikte battı. Sezgin TaÅŸkıran arada sırada mahkemeye çıkıyordu. Yargılanıyor sanıyorduk. Geçenlerde zaman aşımından beraat ettiÄŸi açıklandı. MeÄŸer bir baÅŸka davadan yargılanıyormuÅŸ. Esas suçla ilgili dava açılmamış hakkında. Yine birkaç gün önce batık Ä°mpexbank'ın Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Bülent Åžemiler'in zaman aşımından beraat ettiÄŸi haberi yayımlandı.
       Skandallardaki tavrımız malum. İlk günlerde olay manşetlerdedir. Hergün bir başka pislik dökülür ortaya. Birkaç hafta sonra olay gündemden düşer. Medyanın gözleri üstlerinden çekilince... Malı götürmüş olanlar çalışmaya başlar. İlgili yerlere ilgili ödemeler yapılır. Günün birinde bakarsınız adam paçayı kurtarmış. Yaptıkları unutulmuş, götürdüğü yanına kar kalmış.
       Ortalığı sarsan son banka batırma olayları da bu tarafa doğru ilerliyor. Vatandaş peşpeşe tutuklamaları gördükçe olayın üzerine ciddi ve sıkı gidildiğini düşünüyor. Ne var ki hızlı yürüyen (veya öyle görünen) sadece DGM'lerde görülen "Organize Suç örgütleriyle mücadele" yasası kapsamındaki davalardır. Bankalar Kanunu ve Ticaret Kanunu kapsamına giren suçlarda duruşmalar çok yavaş ilerliyor. Hele konu gündemden düşerse. Hiç yürümez hale gelebilir. (Aynen Zekeriya Temizel ve Sadettin Tantan'ın devreye girmesinden önce olduğu gibi)
       Netice... Bugün ipe çekilen batakçılar yarın aramızda saygın birer trilyoner olarak dolaşırsa hiç şaşırmayalım. Geçmişte banka batıranlar bugün aramızda saygın kişiler olarak dolaşmıyor mu?

Buffalo’dan not...

       Hastalıklı etlerin Türkiye'ye pek etkisi olmaz. İnsanlarının yüzde 95'i ot yiyerek yaşayan bir ülkede hastalıklı et neden zararlı olsun ki?
     ÂHasan Karabay
       (Salaklar Derneği Genel Başkanı)

Arife tarif!

       1950'li yıllarda bir Rus, Moskova Meydanı'nda yürürken kendi kendine konuşuyormuş:
       - Aptallar, beceriksizler, hırsızlar, çeteler, soyguncular!..
       Bir el yakasına yapışmış;
     Â- Ben gizli polis Boris, yürü karakola!
       Adam, "Ben bir suç işlemedim ki!" diye itiraz etmek istemiş.
     Â- Daha ne suç iÅŸleyeceksin, demiÅŸ Boris, ÅŸu an başımızdaki hükümeti tarif ettin...

     Â"Oraya kadar koÅŸtuktan sonra on adım daha koÅŸamayacaksan...
       Oraya kadar sakın koşma!
       Sana değil, bir başkasına yazık olur."
       Özdemir Asaf


Yazara E-Posta: m.asik@milliyet.com.tr