Melih AŞIK
RP'li
Temel Karamollaoğlu'nun 3 milyar dolara alıcısı varken, 1 milyon dolara satılan GSM lisansları (cep - tel sistemi) hakkında düzenlediği basın toplantısı...
Karamollaoğlu, söyleyeceklerini söylemiş; hükümet ve medyaya bir kez daha ağzının payını vermiş olmanın (!) keyfi içinde salonu terkediyordu ki.. bir meslekdaşımız kendisine yanaştı:
- Bugün de "bir kısım medya"
ya çattınız..
- Eee, haksız mıyım?..
- İzninizle size birşey sorabilir miyim?
- Sor bakalım...
- Bu "GSM lisansları"yla ilgili yolsuzluktan nasıl haberdar oldunuz?
- Dün Hürriyet'te vardı.
Emin Çölaşan yazdı ya...
- Yani.. haber kaynağınız "bir kısım medya!.."
Hem her konuşmanızda "bir kısım medya"
yı yerden yere vurmak, hem de bütün önemli yolsuzlukları bu medyadan öğrenip aktarmak nasıl bir duygu acaba?..
Temel Karamollaoğlu'nun soruya yanıtı mı?.. Bir yığın boş laf..
Futbolda iyi sonuçlar alıyoruz. Son onbeş yılda düzey yüksellttik. Bu başarı bir ölçüde de Turgut Özal'ın başlattığı cim saha seferberliğine bağlanıyor. Aktör Kadir İnanır, geçenlerde bir sohbette:
- Artık en ücra Anadolu Kasabalarında bile Avrupa standartlarında çim saha var, diyordu...
Sevinelim mi? Hayır Kadir'i dinleyelim:
- Turgut Özal'ın çabaları sonucu yeşil saha artık köylere kadar yayıldı ama... Buna karşılık sinema, tiyatro, kitap, sanat ve kültüre ilgi azaldı. Anadolu kentlerinin çoğunda artık ya bir tek sinema var, ya hiç yok. Çoğunda bir kitapçı ya var ya yok. Ama çim saha var. Bu Özal'ın bilinçli bir politikasıydı, başarıya ulaştı. Türkiye lumpenleştirildi.
Bilim adamı iken de, milletvekili iken de pek tanınmazdı. 8 Yıllık Kesintisiz Zorunlu Eğitim Kanunu gündeme geldi de, kamuoyu Milli Eğitim Bakanı
Hikmet Uluğbay'ı biraz olsun tanıdı.
Ama o yine bilinmeyen yönleri, bilinen yönlerinden hala çok daha fazla olan biri... Örneğin, et yemez biri olduğunu biliyor muydunuz? Ve bunun nedenini? Bu özelliği son seçim kampanyasında aynı bölgeden DSP adayı olan
Neş'e Erel'in dikkatini çekmiş. Neden mi et yemiyormuş?..
"Çok küçükken yerdim. İlkokul yaşlarında idim, babam bana bir kuzu hediye etti. Ama sonra birgün, bir kasap geldi ve benim kuzumu kesti. İşte o gün, bugündür et yemem. Çünkü et görünce babamın hediye ettiği kuzum aklıma gelir.
Karadenizli her gece uyku hapı aldığını söylüyormuş...
- Alışkanlık yapar, diye uyarmışlar kendisini...
- Beş yıldır alıyorum, alışkanlık yapmadı, demiş...
Beyoğlu ve Büyükşehir Belediyeleri ve eski Büyükşehir Belediye Başkanı
Nurettin Sözen'in "hukuksuz" olarak nitelemesine rağmen... Dolmabahçe'deki `Gökkafes'i inşaa eden (Süzer Holding'e bünyesindeki..) Dolmabahçe Turizm A.Ş, hukuken haklı olduğunu savunuyor.
Dolmabahçe Turizm A.Ş.'nin dünkü yazımızdan sonra gönderdiği açıklamayı bugün yorumsuz olarak yayınlıyoruz...
1 - Taşınmaz 1984 yılında Bakanlar Kurulu Kararı ile Taşkışla Turizm Merkezi olarak ilan edilmiştir ve halen Taşkışla Turizm Merkezi'dir.
2 - Turizm Teşvik Kanunu uyarınca belediyelerin turizm merkezlerinde imar planı yapma yetkisi yoktur.
Bu nedenle Sayın Sözen'in Belediye Başkanlığı döneminde yapılan ve bina yüksekliğini 24.50 metreye indiren imar planı, Danıştay 6'ıncı Dairesi'nin, Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu tarafından tasdik edilen "Turizm merkezlerinde belediyelerin imar planı yapma yetkisi bulunmamakta olup, Turizm Merkezleri'nde imar planı yapma yetkisi münhasıran Turizm Bakanlığı'na aittir" şeklindeki kararla iptal edilmiştir.
3 - Turizm Bakanlığı bu karar üzerine 23.1.1997 tarihinde 26.5.1989 tarihinde tasdik ettiği imar planını yeniden yürürlüğe koymuştur.
4 - Büyükşehir ve Beyoğlu Belediye Başkanlıkları yargı kararlarını ve Bakanlık işlemlerini yok sayarak 26 Haziran 1997 tarihinde inşaatla fiili durum yaratmış, milyonlarca liralık maddi hasar meydana getirmişlerdir. Beyoğlu Belediye Başkanlığı'nın hukuksal olarak yıkım yapmasına olanak yoktur.
5 - Mahkemenin 5.8.1997 tarihinde verdiği ve 6.8.1997 günlü yazı ekinde Beyoğlu ve Büyükşehir Belediyeleri'ne ibraz edilen yıkımın durdurulması kararına rağmen 12 Ağustos 1997 tarihinde belediyeler, yüzlerce insan bir o kadar da araç ve makinayla inşaat mahallinde ikinci kez fiili durum yaratmışlardır.
6 - İstanbul 3 No'lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu, 19.4.1990 gün ve 1927 sayılı kararında "755 ada, 12 parselle ilgili teklif edilen projenin uygulanmasında yakın çevresinde bulunan korunması gerekli eski eser Taşkışla açısından sakınca olmadığını" belirtmiştir. Görüldüğü gibi yükseklik açısından Taşkışla ya da başka bir nedenle öngörülmüş bir kısıtlama yoktur.
7 - Konuyla ilgili son kararı Turizm Bakanlığı imar planını yeniden yürürlüğe koyarak vermiştir.
Taşınmazla ilgili olarak İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi'nin ve Belediye Başkanlığı'nın imar planı yapma konusunda hiçbir yasal yetkisi yoktur. Danıştay'ın Genel Kurul ve 6'ıncı Daire kararıyla bu husus kesin olarak hükme bağlanmıştır...
(Konu sürecek...)
Yazara EmailM.Asik@milliyet.com.tr