Melih Aşık
DSP Lideri
Bülent Ecevit:
- Türkiye'ye darbe gelmektedir ama orduyla değil Refah'la diyor...
Okurumuz
Türel Şener ise gönerdiği uzun notta bu görüşe katılmıyor ve:
- Refah gelmekte ama darbeyle değil seçimle, diyor...
Bu dikkatli okurumuz yazısına bazı gazete kupürlerini eklemiş. Bu kupürlerden biri Yeni Şafak Gazetesi yazarı Ahmet Taşgetiren'e ait.
Taşgetiren İslamcı kesimin açık sözlü bir üyesi ve yazarı. Geçen ocak ayında yazdığı yazıda Aczmendilerin
"laikliği yıkacağız" gibi meydan okumalarını eleştirmiş. Ve peşinden demiş ki:
"Benim de İslam'ı hayat haline getirme gibi bir dƒvƒm var, benim de laiklik gibi Türkiye için temel sancı odağı olarak gördüğüm bir problemim var; ama meydan okuma cesareti(!)ni kendimde göremiyorum! Benim gibi pekçok insan ve müessese de, toplumsal dönüşüm gerçekleşmeden bir değerler manzumesini hayat haline getirmenin mümkün olmadığı kanaatiyle, topluma emek vermeye çalışıyor, bir şahsiyet dönüşümünü oluşturmaya gayret ediyorlar. Meydan okumuyorlar.
Bu satırların altını çizen okurumuz diyor ki:
- Sayın yazarın da belirttiği gibi... Refah partisi insanı ve toplumu İslami kimliğe "dönüştürmek" için yoğun bir program uygulamaktadır. İmam Hatip okulları bu programın temel taşlarındandır. Devlet kuruluşlarında kadrolaşma, RP'li işadamlarını palazlandırma bu programın diğer ayaklarını oluşturuyor. RP darbeyle gelirse darbeyle gideceğini biliyor. O yüzden seçimle gelmeyi amaçlıyor. Yok pahasına özelleştirme yaparak hem bütçeyi geçici olarak ferahlatacak hem kendi tabanına para aktaracaktır. Bir seçimde yüzde 35 dolayında oyla tek başına iktidara gelecektir. Tasarladığı "islam devleti" modelini darbeyle değil seçimle getirecektir. RP'nin nereden nasıl geleceğini iyi bilelim..
Okurumuz da böyle diyor...
Ankara radyosuna yeni alınacak spikerlerin sözlü sınavı yapılıyordu. Adaya soruldu:
-
Memleketiniz?Gelen yanıt,
Sungurlu, olunca, soruyu soran hoca küçük bir espri yapmak istedi:
-
Oltan Sungurlu mu?Aday ciddi ciddi itiraz etti:
-
Hayır efendim, Oltan Sungurlu değil, Çorum Sungurlu!Tansu Çiller MHP'li Ortadoğu gazetesine iki tam sayfa genişliğinde bir ilan vererek
Alpaslan Türkeş'e başsağlığı dilemiş.
Posta gazetesi bu ilanı aktararak
"Çiller MHP tabanına şirin görünmeye çalışıyor, MHP ile seçim ittifakı planlıyor" diyordu dünkü manşetinde.
Refah Partisi'nin de MHP'den irice parçalar kopartmak için manevralandığı dünkü gazetelerde yer alıyordu.
Demek ki cenazede bir yandan
Türkeş'in ölümüne gözyaşı dökerken bir yandan da yaralı kurtu parçalayıp paylaşmanın hesabını yapıyorlardı. Sergilediği ağırbaşlı imajla liderliği ele alacak gibi görünen
Tugrul Türkeş kısa sürede duruma hakim olursa ne ala... Yoksa aç kurtlar MHP'yi orasından burasından çekiştirecek
Peki sonra ne olacak?
Bugüne kadar ne olduysa bundan sonra da o olacak.
Sağ partiler 1950'den bu yana (2 yıllık Ecevit dönemi hariç) tam 45 yıldır iktidardalar. Kimi zaman biri ötekinden yüzde 3 oy tırtıkladı, kimi zaman öteki berikinden yüzde 5 oy kaptı. Kimi zaman birleştiler, kimi zaman ayrıştılar, kimi zaman biri diğerine katıldı.
Sonuç ortada...
1950'lerde ilerisinde olduğumuz Yunanistan'da milli gelir bugün 11 bin dolarken Türkiye'de 3 bin doların altında. Enflasyon yüzde 80...Halk ramazanda bir ekmek için birbirini çiğniyor, çöplüklerden yiyecek topluyor.
Türkiye tam 47 yıldır sağ partilerce idare ediliyor. Halkımız sağı seviyor. Bu sevgi uğruna aç durmayı göze alıyor. Bundan sonra solu sevse durum kurtulur mu? Iıh...Çünkü sol partiler de sağcıların kontrolunda genellikle...
Ezcümle sağ partilerin birbirinden koparacağı yüzde bir - iki oyun sonuca etkisi olmaz.
Yazara Emailasik@milliyet.com.tr