Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Yakında açılması şart olan Televole Üniversitesine mutlaka bir Asmalı Konak Fakültesi eklenecek, buradan Asmalı Konak dalında doktorlar, doçentler, profesörler yetişecek, Özcan Deniz ve Nurgül Yeşilçayın ayak tırnakları konusunda ayrı, kulak memeleri konusunda ayrı uzmanlarımız olacak, bunlar açık oturumlarda birbiriyle tartışacak, kültür yarışmalarında sorular Asmalıdan gelecek, ÖSSde sayısal ve sözel yanında bir de Asmalı bölüm bulunacak... Dizinin sonunu çok merak edenler veya diziyi kaçıranlarda çeşitli hastalıklar peydah olacak, bunlara topluca "Asmalı mania" adı verilecek, işsizlere işsiz denmeyip "Asmalı Konak seyircisi" adı verilecek, ülke çapında ilim, bilim, fen gibi uğraşlar Asmalıdan arta kalan boş vakitlerde ifa edilecek... AK bize yetecek ABye girmemize bile gerek kalmayacak... Gelecek çok Asmalı olacak... Çok... Asmalı Konaklı geleceğimiz nasıl olacak? Sizler için düşündük... Şimdiden Asmalı Konak turları yapıldığına, vatandaşlar Asmalı Konaka yüz sürmeye gittiğine, günümüzün yarısı Asmalı Konakla geçtiğine göre... Önümüzdeki yıllarda hiç kuşkunuz olmasın Ürgüpteki Asmalı Konak bir türbeye dönüşecek, çevresindeki ağaçlara çaput bağlanacak, konağın yakınında da muhtemelen bir Asmalı Evliya peydah olacaktır... Dünyada hiçbir şey evli bir kadının yürekten bağlılığı ile karşılaştırılamaz. Hiçbir evli adamın bu bağlılık hakkında fikri yoktur. Oscar Wilde Yeni körler peydahlarız uyur uyanır Ayak altında eziledursun karınca sürüleri Ezenlerle bir olmuş yaşıyoruz ne güzel Çizme onlardan içindeki ayak bizden ne iyi Gözlerimizi bir pula satıp geçmişiz bir yana Ölmesini bilenlere yüz çevirmemiz bundan Körüz gözbebeklerimize mil çekilmiş mil Acımasız bir namlu şakağımızda soğuk Tetikte kendi parmağımız yabancının değil. Rıfat Ilgazdan Eskiden ünlüler Adanalı Cemal, Ankaralı Turgut, Diyarbakırlı Tahsin diye anılırdı... Globalleştikten sonra Sacramentolu Hido, Barcelonalı Rüştü, Detroitli Mehmet diye anılır oldu. Akif Kökçe Müjdat Gezen sahneye adım atışının 50. yıldönümünü tek kişilik "İtiraf Ediyorum" adlı oyunla kutluyor. Müjdatın oyunda anlattığı bir olay...Savaş Dinçel Dolmabahçe Sarayında "Cumhuriyet" filmini çekiyor. Bir gün İsmet Paşa kıyafetini giymiş, taksiyle işe geliyor.Şoför soruyor:- Abi bu Dolmabahçe Sarayı kimin?- Benim, diyor Savaş ve arabadan iniyor. Sarayın nöbetçi subayı selam duruyor: - Hoş geldiniz Paşam, diyor.Sarayın nöbetçi subayı üç gün sonra Savaşa geliyor ve diyor ki;- Savaş Abi, geçen gün seni getiren taksi şoförü geldi, seni sordu, Savaş Abi evde mi? dedi...Abdullah Gül ve Tayyip Erdoğan "Iraka Amerika istediği için değil Türkiyenin menfaatleri gerektirdiği için asker göndereceğiz" diyorlardı.Amerika, "Turkiyeden asker talebimiz olmayabilir" deyince "Asker göndermemiz şart değil" demeye başladılar.Türkiyenin menfaatleri ne oldu? "İtiraf Ediyorum" Ethem Sağ Oya Yalıman, Platin dergisinde yazı yazan genç bir meslektaşımız...Eskişehir Üniversitesinin İşletme bölümünü bitirmiş. İşletmeyi bitirdikten sonra neden ve nasıl gazeteci olmuş? Geçenlerde bir gezide bunu merak ettiğimizi görünce anlattı:- Okulun ikinci sınıfındaydım. Kulübümüzün web sitesi için Haluk Bilginerle röportaj yapmak istedim. Bilginer sorularımı çok beğendiği gibi yayımlanan metni de beğendi. Beni övdü. Bir öğrenciyi bu kadar önemsemesi, vakit ayırması ve övmesi beni çok mutlu etti... Gazeteci olmak istiyordum ama kendime güvenemiyordum. Bu olay beni gazeteciliğe yönlendirdi...Bazen küçük ve yerinde bir alkış bir başka hayat yaratıyor... Sağ ol Bilginer... m.asik@milliyet.com.tr Bazen bir alkış...