Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Cepler susuyor
Cepler susuyor

Cep telefonu kullanımlarına bağlı olarak alınan vergiler tam soyguna dönüştü. Halen aboneler yüzde 17'si KDV, yüzde 25'i de özel iletişim vergisi olmak üzere, konuşma bedellerinin "yüzde 42"si tutarında "vergi" ödüyor.
Bu korkunç orana ilave olarak... Geçen sene deprem vergisi adıyla alınan 12 - 18 milyon liralık ek vergiler 2001 yılında da devam edecek. Üstelik rakamlar 20 - 25 milyon liraya yükseltilerek...
Bu açık soygunu protesto amacıyla tüketici dernekleri öncülüğünde düzenlenen "cep telefonu kapatma" eylemi bugün gerçekleşiyor...
Deprem vergisi adıyla Ocak'ta alınacak verginin, sabit ücretlerin ve yüzde 25'lik özel iletişim vergisinin kaldırılması için, yetkilileri bu yönde bir düzenlemeye zorlamak için "cep"ler bugün geceyarısı 23.59'a dek kapanacak... Haberiniz olsun...
E - mail zincirinden ulaşan bir son dakika notu da şöyle:
...Cep telefonlarını kapama eylemini "cep telefonlarının pillerini çıkarma" eylemine çevirerek gerçekleştirelim. Bunu yaparsak, tüketiciyi insafsızca soyan GSM operatörü firmaları da büyük maddi zarara uğratmış olacağız. Zira piller çıkarıldığında arayanların bize ulaşabilmesi için bizim hattımız uydu üzerinden araştırılıyor....
Bir not da bizden...
Bir günlük boykot yerine... Acaba şu cep telefonunu mümkün olduğunca az kullansak... Daha etkili ve yararlı bir eylem yapmış olmaz mıyız?

Görsek
Yabancı büyükelçiliklerin kapısında vize kuyruğu oluşturmak Bulgar halkının onuruna dokunuyordu. Hele hele AB üyeliği için aday olan bir ülkeye böylesine alçaltıcı bir muamele yapılabilir miydi? Diplomatları tüm AB başkentlerini dolaştılar. Cumhurbaşkanları yine AB muhatapları ile zirve diplomasisi başlattı. Bulgaristan, AB ilişkilerini yavaşlattı. Sanatçılar, sporcular topyekün vizenin kaldırılması kampanyasına katıldılar.
Sonuç mu?
Avrupa Birliği Bulgaristan'a vizeyi kaldırdı...
Romanya'ya uygulanan vizenin kaldırılması için çalışmaları da başlattı.
Bizler günün birinde AB üyeliğini görür müyüz? Sanmıyoruz... Ama hiç değilse su vizenin kaldırıldığını görsek.. Biraz parmağımızı oynatsak...

G'af yasası..!
Af Yasası'nda ne inciler var... Mesela: "Bir devlet memuru kendisine emanet edilen parayı kasadan aldı, bankaya yatırdı... Faizini cebine attıktan sonra ana parayı tekrar kasaya koydu. İşlediği suç zimmet suçu, dolayısıyla aftan yararlanamayacak. Ama bir banka sahibi, o parayı banka kasasından alıp cebine atarsa aftan yararlanacak, çünkü işlediği suç, emniyeti suistimal suçu.
Birine çok kızdınız, öldürmekle tehdit ettiniz. Tehdide af yok. Ama öldürürseniz aftan yararlanıyorsunuz.

*Fatih Terim, İnter taraftarı Cottarelli’yi üzmüş... Oh olsun!.. Cottarelli de bizi üzüyor, hatta daha da kötüsü!...
Cihan Demirci


Alyans ararken...
Adam kuyumcuya girmiş, nişanlanacağı kız için bir alyans yüzük istemiş... Kuyumcunun gösterdiği örnekler arasından birini seçmiş:
- İçine isim ve tarih yazayım mı, diye sormuş kuyumcu...
- O zaman değerinden yüzde 20 kaybeder, demiş adam...
Kuyumcu meraklanmış:
- Siz seyyar satıcı mısınız?
- Hayır iktisatçıyım..

*Pipo...
Pipo bilge adama düşünme, budalaya ağzını tıkama fırsatı verir.

Biraz ciddiyet...
- Herşeyin bir evveliyatı vardır...
- Yani...
- Yani hiçbir şey tek başına ve yok yere meydana çıkmamıştır.
- Mesela?
- Sahnede önce MİT Müsteşarı izleniyor. Kürtçe TV gibi konularda görüş bildiriyor. Başbakan bu konuşmaya izin verdiğini bildiriyor. Genelkurmay da MİT'e yanıtını Başbakan'a bildirmek yerine tüm medyaya yapıyor.
- Dolayısıyla...
- Emniyet Genel Müdürü de işkenceci polislerin af kapsamına girmemesini kamuoyu önünde eleştiriyor.
- Neden?
- Nasıl olsa Başbakan yüksek düzeyli memurlarının konuşmasına izin veriyor... Önceden vermese bile sonradan veriyor!
- E sonra?
- Sonra bir saldırı.. Bir provokasyon.. Polis yollarda... Televizyonda aynı saatlerde ilginç görüntüler... Ankara'da izinsiz gösteri yapanlar feci şekilde dövülürken İstanbul'da güvenlik güçleri izinsiz gösteri yapıyor. İstanbul Emniyet Müdürü'ne karşı silah gösteriliyor.
- Ne yapmalı?
- Polis soğukkanlılığını korumalı ve önce kendisine silahlı saldırı düzenleyenleri bulup yakalayıp adalete teslim etmeli... Bunu yapmak yerine siyasileri protestoya yönelirse teröristler "kazandık" çığlıkları atacaktır...
- Başka?
- Siyasiler de biraz ciddi olmalı... Bir af yasasını hazırlarken içine bin türlü adaletsizliği ve tutarsızlığı yerleştirirlerse sonucun bu olacağını bilmeli.

Bu kimin affı?
Devlet idaresi ciddi iştir... Af Yasası gibi yasalar kritik yasalardır. "Evde canım sıkılıyordu, o sırada ekranda Aylanur'u gördüm üzüldüm, 35 bin katili salıverelim" mantığıyla af yasası çıkarılmaz... Öyle tutarlı bir af ki üstelik; Aylanur ve annesi de içerden çıkamıyor.
Rahşan Hanım tepkileri görünce tam yol tornistan yapıyor:
- Bu benim affım değil. Benim istediğim baklavacı çocukların ve kader kurbanlarının affıydı...
Bunu neden daha önce söylemediniz Rahşan Hanım... Üstelik eşinizle birlikte Nice'e giderken:
- Genel olarak benim istediğim gibi oldu, demiştiniz...
Bu sizin affınız değilse Cumhurbaşkanına "veto çağrısı" yapmanızın tam sırası değil mi?