Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Melih AŞIK

Anasol Hükümeti işbaşına geldiğinden bu yana dinmeyen zam yağmuru "eğitime katkı" şemsiyesi altında sürüyor... Tekel ürünlerinin ardından petrol ürünleri zamlandı. Tabii ki halkın büyük çoğunluğu 8 yılı destekliyor, elinden gelen fedakarlığı yapmayı kalben istiyor. Ama halk bu fedakarlığa razı diye bütün zamları onun sırtına bindirmenin alemi var mı?
İktisatçı Aslan Başer Kafaoğlu dün telefonda:
- Eğitim reformunun önündeki en büyük engel bu hükümetin akılsızlığıdır, diyordu...
- Neden?
- Çünkü yaptıkları zamlar enflasyonu körüklediği gibi beklenen geliri de sağlamaz. Akaryakıta ha bire zam yapıyorlar. Oysa akaryakıtın en büyük alıcısı yine devlet. Devletin Ambarlı gibi santralları, treni, vapuru, uçağı, makam araçları, askeri vasıtaları hepsi petrol ürünü kullanıyor. Devlet bunlara zam yapınca kendi de pahalı alıyor. Umulan gelirin pek azı sağlanıyor.
- Ne yapmalı?
- Fransa'da Jospin ne yaptı? 33 milyar franklık açığı karşılamak için yılda 50 milyon frankın üzerinde ciro yapan şirketlerin kurumlar vergisine yüzde 15 zam yaptı. Blair ne yaptı? Eğitim yatırımları için özelleştirilen firmaların karından alınan vergiyi arttırdı. Her para lazım oluşta halkın gırtlağına basmak şart mı?
- Bizde ne yapılabilir?
- Kurumlar vergisini arttırabilirsiniz. Büyük miktar getirmese de dar gelirliye karşı bir jesttir. Fedakarlığı eşit dağıttığınız yönünde bir niyet beyanıdır. Bunun gibi... Borsa'da her 100 bin liralık harcamadan 1 TL alsanız dünyanın parası toplanır. Devlet tahvillerine yüzde 5 stopaj koyarsınız. Emlak alım satımlarından müterakki vergi alırsınız. Gecekondu satan da yüzde 8 tapu harcı veriyor, villa satan da... Alışveriş büyüdükçe vergi oranını arttırırsınız. Daha sayayım mı..?
Sayın Kafaoğlu 'nun uyarısı ciddidir. Böyle giderse zam yapmaktan ve bu zamları dar gelirlinin sırtına bindirmekten başka hüner göstermeyen Anasol Hükümeti yakında milleti çileden çıkaracak, Refahyol'u aratacaktır...

DYP Diyarbakır Milletvekili Salih Sümer, Meclis'in en renkli milletvekillerinden... Sözü sohbeti yerinde. Fakat tahsil durumu biraz zayıf... Bir ara Devlet Bakanlığı yapmış, imzasını atamadığı için imza yetkisini bir başka bakana bıraktığı gazetelere konu olmuştu.
DYP'li Sümer'in 8 yıla karşı oy kullandığını gören bir arkadaşı geçende kendisine takıldı:
- Ben senin neden 8 yıla karşı çıktığını biliyorum.
- Neden?
- 3 yıl daha okula gitmen gerekecek de ondan...

Cerrah dostumuz Tarık Minkari, tatilini Norveç'te geçirmiş. Kuzey Kutbu'nun eşiğindeki bu güzel ülkede güzel günler geçirdikten sonra... Dönerken beraberinde bizim için de hoş bir hikaye getirmiş:
- Oraların havası, suyu, iklimi (dünya küresinin yapısı gereği) bize pek benzemiyor tabii.. En garibi de... Yazın güneş 17 Mayıs'ta doğuyor, 29 Temmuz'da batıyor. Yani 74 gün boyunca gökyüzünde kalıyor. Sonra kışın 23 Kasım'da ufuk hattının altına giriyor ve ancak 21 Ocak'ta yeniden çıkıp yüzünü gösteriyor. 59 gün hiç görünmüyor ortalıkta... İşte böyle bir ülkenin bir köşesinde; Vardo kentinde yaşamakta olan bir din kardeşimizle konuştum... Bu din kardeşimiz oruç tutmak istemiş, fakat sahur ve iftar vakitlerini bir türlü belirleyememiş... Canı sıkılmış, müftüye mektup yazmış; "Allah için bana bir yol göster" diye...
Müftü Efendi de düşünmüş, taşınmış, yanıt vermiş:
- Be hey din kardeşim! Sen de yaşayacak yer mi bulamadın?..

Ekmeğe İstanbul ve Ankara'da bir hafta arayla zam yapıldı. 210 gram ekmeğin fiyatı iki ay önce 20 bin liradan 25 bin liraya yükseltilmişti. Bu defa da yüzde 20 zamla 30 bin liraya çıkarıldı. Zammın gerekçesi mi? Malum... Artan maliyetler... ücretler......vs...
Türkiye'deki tekelleşmeyi ve bunun yarattığı soygunu yıllardır acıyla ve dikkatle izleyen emektar bürokrat Teoman Yazgan geçen cumartesi günü Ankara'da Gima'nın mağazalarından birine uğradı. Bir ekmek aldı.
Fişine baktı. Ekmeğin fiyatı 23 bin liraydı.
- Bu ekmek kaç gramdır?
- 210 gram...
- Kendiniz mi imal ediyorsunuz?
- Hayır fırından alıyoruz...
Oysa vatandaş ekmeği fırından 30 bin liraya alıyordu. Gima yetkililerine bu fiyatın sırrını sorduk:
- Bu eski fiyattır, dedi yetkililer, zamdan sonra birkaç gün fırınlar bize ekmeği eski fiyattan verir biz de eski fiyattan satarız..
- Demek ekmek İstanbul ve Ankara'da 25 bin liradan satılırken siz 23 bin liradan satıyordunuz.
- Evet...
- Peki şimdi kaç paradan satacaksınız?
- Fırının verdiği fiyata yüzde 5 - 7 zam koyarak satarız.
Dün Ankara'da fırınların bakkallara verdiği fiyatı soruşturduk. Anlaşmaya göre 25 ile 26 bin lira arası bir fiyatla veriyorlardı.
Demek 25 bin liradan verseler GİMA'da ekmek 27 bin lira dolayında satılacaktı.
Oysa şu anda Ankara'da hiçbir fırın veya bakkal ekmeği vatandaşa bu fiyattan satmıyor. Tek fiyat uygulanıyor: 30 bin TL...
Gima'nın hemen yanındaki bir ekmek bayiine arkadaşımız soruyor:
- Ekmek Gima'da ucuz. Sizde pahalı. Neden siz de 30 bin liranın altında satmıyorsunuz?
Bayiin yanıtı:
- Fırıncılar bize o fiyata sattırmaz ki bayım, hemen ekmeği keserler...
Peki GİMA nasıl satıyor?.. Gima yetkilisi:
- Bizim özel anlaşmamız var, diyor...
Geçmişte ekmek fiyatını belediyeler saptardı. Turgut Özal döneminde ekmek fiyatını tespit yetkisi her ilde Fırıncılar Odası'na verildi. Fırıncılar Odası sözde "azami fiyat"ı saptıyor. Ancak yapılan baskılarla fırın ve bakkalların o azami fiyatın altına inmeleri engelleniyor. Bugün Ankara'da (İstanbul'da da aynı) Gima dışında ekmeği 30 değil de, 29 bin 500 liraya satan tek bir yer bulamıyorsunuz...
İşin en ilginç yanı... Bakkala ve Gima'ya ekmeği 25 bin liradan satan fırıncı, kapısına kadar gelen vatandaşa aynı ekmeği 30 bin liradan satıyor. Akıl alır gibi değil ama gerçek.
Eğer fırıncılar tekeli kırılır da ekmekte serbest rekabet uygulanırsa bugün pekala fırın ve bakkallarda 25 liralık fiyat uygulanabilir. Bilemediniz 27 lira olsun. Ekmek başına 3 bin lira, 4 milyonluk Ankara'da günde 4 milyon ekmek tüketildiğini düşünsek, ayda vatandaşa 360 milyarlık bir ferahlama getirir. Fakir bütçesine önemli bir katkı...
Her seçim nutkuna "vatandaşın ekmeğiyle oynanmasına müsaade etmeyeceğiz" şarkısıyla başlayan siyasetçileri ve Hükümet'i bu konuya el koymaya çağırıyoruz. Bakalım duyacaklar mı?

Yazara EmailM.Asik@milliyet.com.tr