Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



Başbakan Erdoğan Kanal 7'deki Ters Köşe programında TÜBİTAK Başkanlığı'yla ilgili bir soru üzerine:
- Arkadaşlarımız bilim kuruluna birkaç isim önerdiler, dedi, bunların hepsi profesör, aralarında 6 dil bilenler var...
Başbakan böylece TÜBİTAK yasasını tanımadıklarını itiraf etmiş oldu. Zira, TÜBİTAK yasasında "Bilim Kurulu, başkanını Başbakan'ın verdiği isimler arasından seçer" şeklinde bir madde yok. Yasa, Bilim Kurulu'nun Başkan'ı herhangi bir siyasal veya partizan etki altında kalmadan seçmesini öngörüyor. Başbakan Erdoğan Bilim Kurulu'nun yeni seçilen 6 üyesini de onaylamadı. Böylece 12 kişilik Bilim Kurulu başkansız kaldığı gibi yarı yarıya küçüldü. Tek bilim merkezi TÜBİTAK şu anda çalışamaz ve karar alamaz durumda...
Türkiye 350 milyon dolar ödeyerek AB 6. Çerçeve Anlaşması'na dahil oldu. Bu antlaşma çerçevesinde Türk bilim adamları Avrupa'dan sipariş alacak. TÜBİTAK'ın çalışamaz hale gelmesi Türkiye'nin bu projeye katkısını olumsuz etkiliyor... TÜBİTAK pek çok alandaki bilimsel uğraşı yanında milli güvenlik projeleri üzerinde de çalışıyor. Bu alanda da olumsuz etkilenme söz konusu... TÜBİTAK'ın partizanlığa teslim olmadığı için felç edilmesi hükümete ve ülkeye ne gibi bir kazanç sağlıyor? Şimdi yanıtı merak edilen soru bu...

AKP, TÜBİTAK'ı da ele geçirmeye çabalıyormuş. Faaliyetini anlamadıkları kurumu ele geçirip ne yapacaklarsa...


Tezkerede askerin Irak'ta nereye gönderileceği belirtilmemiş. "Kabristan" olduğunu bilmiyoruz sanki!..

Meclis lokantasındaki "russalatası"nın adı bazı milletvekillerinin tepki gösterdiği gerekçesiyle "amerikansalatası" olarak değiştirilmiş, haberi geçtiğimiz hafta gazetelerde yer almıştı. Dün Meclis lokantasına giden gazeteciler salatanın adının tekrar "Rus salatası"na döndüğünü görünce meraklanıp garsonlara bunun nedenini sordular. Aldıkları yanıt:
- Kesin talimat var, bu konuda yorum yapmamız yasak!

Müşteri, Bonus kartıyla ilgili bilgiler almak üzere şubeye girmiş. Bayan görevli kendisiyle ilgilenmiş. Ancak müşteri yine de bankaya şikâyet mektubu yazmış. Diyor ki:
- Sayın bayanın bana bilgi aktarırken muhtemelen farkında olmadan, kredi kartımın köşesi ile tırnaklarını temizlemesi yapı olarak bu konularda hassas ve titiz olmamdan dolayı beni son derece huzursuz etmiştir. Yeni bir kart basılarak ivedilikle tarafıma gönderilmesini rica ederim. Saygılarımla.

İstanbul'un düşmandan kurtuluşunun yıldönümüydü dün...
Ve Bakanlar Kurulu Ankara'da toplanmış Bağdat'ın işgaline ne tür bir katkı sağlayacağımızı konuşuyordu.
Emperyalist ülkelere karşı kurtuluş savaşı vererek kurulan Türkiye Cumhuriyeti, bu defa mazlum ülkeyi işgal eden emperyalistlerle aynı saftadır.
- Efendim biz Irak halkının esenliği için hareket ediyoruz...
Irak halkını buna inandırsanız mesele yok. Ama kendi halkınızı inandıramıyorsanız onları nasıl inandıracaksınız?
Mehmetçiğin oraya Amerikan askerinin elini rahatlatmak için sürüldüğünü bilmeyecek kadar aptal mı Irak halkı?
Ne hukuki bir gerekçemiz var, ne Irak'ta bizi davet eden.
Birinci tezkereye oy verseydik yataklık suçu işleyecektik.
Bu defa daha kötü; "işgalcilerin suç ortağı" görünümündeyiz.
ABD ve İngiltere'den başka 40 dolayında ülkenin askeri var. Ancak o askerlerin toplam mevcudu 10 - 15 bin dolayında...
Türkiye ise tek başına aynı sayıda asker gönderiyor... ABD ve İngiltere'den sonra üçüncü silahlı güç olarak oraya gidiyor.
Gönderilecek birliğin sayısı ve görev yerini saklamak ayrı bir ayıp.
- Efendim asker gönderirsek masaya otururuz...
Bir uyutmaca da bu... Başına çuval geçirenlerin hizmetine koşan bir ülkenin uydulaşmış siyasetçisini kim ciddiye alır, kim masaya oturtur.
Asker göndermenin tek sebebi tek kazancı var; Erdoğan ve Gül ABD'den aferin alacak!
Karşılığında ise çok acı bedeller ödeyeceğiz...