Ankara'da dün bir basın toplantısı düzenleyen Almanya'nın Hamburg Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Harun Gümrükçü Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'e bir hatırlatmada bulundu. Ne miydi bu?
40 Avrupa ülkesi bir süre önce "Avrupa Yükseköğrenim Alanı" adlı bir yapılanma oluşturdu. Türkiye'nin dahil olduğu bu yapılanma uyarınca belli kaliteye ulaşan üniversitelerin diplomaları diğer ülkelerde de geçerli olacak, bir öğrenci bir ülkeden diğer ülke üniversitesine naklini yaptırabilecek. Peki sorun nerede derseniz. Doç. Gümrükçü anlatıyor:
- Üye ülkeler son olarak geçen eylülde Berlin'de bir araya geldiler ve kimi kararlar aldılar. Berlin'deki toplantıya katılan Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in de onayladığı bu kararlar en başta üniversitenin bağımsızlığını ve "siyasi iktidarların üniversitelere müdahale edemeyeceği"ni öngörüyor... Oysa YÖK yasasında yapılmak istenen değişiklikler bu kararlara temelden aykırı, dolayısıyla bizim bu yapılanmadan dışlanmamız söz konusu.
- Dışlanırsak ne olur?
- Öğrencilerin kalitelerini yükseltemeyiz. Verdiğimiz diplomalar sadece bizim ülkemizde geçerli olur... Öteki ülkelerin gençleri başka üniversiteye yatay geçiş yapabilirken bizim gençler bundan mahrum kalır... Anlamadığım nokta, dışarıda bu kararlara evet deyip içeride tam tersini yapmaya kalkışmaktır...
Kendimi nokta kadar küçük hissettiğim zaman bir de bakıyorum ki, anlamlı bir cümlenin sonundayım.
CHP kurultayı yaklaşırken "çarşaf liste" mi, "blok liste" mi tartışmaları sürüyor! Bence "balyoz liste" yapın, muhalefetin tepesine indirin...
Başbakan Tayyip Erdoğan Irak'a asker tezkeresi hakkında geçen hafta sonu Mallorca'da:
- ABD istedi diye bu tezkere çıktı,
diyerek, bu sütunlarda haftalardır yazılanları doğruladı, asker gönderme kararının Türkiye'nin değil ABD'nin çıkarı için alındığını itiraf etti.
ABD'nin çıkarları için Türk çocuklarını ölüme gönderecek kadar teslimiyet içindeki iktidar elbette ekonomik alanda da ABD ve IMF'nin isteklerini harfiyen yerine getirecek, ulusal kaynakları sonuna kadar ABD'nin hizmetine sunacaktır. Türk halkının yarınları tamamen ABD'nin insafına kalacaktır.
Profesör Sinan Çağdaş, birkaç gün önce tıp doktoru olan eşiyle birlikte Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi'ne gitti. Çıkarken otopark görevlisi 2.5 saatlik park için 7.5 milyon lira park ücreti istedi. Eskiden öğretim üyesi ve doktorlardan ücret alınmıyordu. Uygulama değişmiş. Artık yalnızca hâkim, askeri personel ve milletvekillerinden alınmıyormuş. Neden bu ayrıcalık? Belli değil... Tabii en büyük zararı da bu hastaneye sıklıkla gelen (ve sırada en çok bekleyen) işçi, memur, orta halli vatandaş görüyor...
İstanbul Boğazı'na 45 milyon dolar sarfıyla 8 radar kulesi ve bir merkez istasyon inşa edildi. Hepsi üniversite mezunu 80 kaptan memuriyete alındı ve operatör olarak görevlendirildi. Kurulan VTS'nin (Gemi Trafik Sistemi) açılışı geçen 1 Temmuz'da Başbakan Erdoğan tarafından yapıldı. "Artık Boğaz'da kaza olmaz", demeye kalmadı. Geçen cumartesi günü bir Rus tankeri geldi, Sait Halim Paşa Yalısı'nın iskelesine bindirdi. Peki bu kaza nasıl oldu?
Kılavuz Kaptanlar Derneği Genel Sekreteri Cahit İstikbal ile konuştuk...
Gemi Trafik Sistemi'nin (VTS) açılışının yapıldığını ancak sistemin henüz deneme aşamasında olduğunu tam olarak bu ay sonunda devreye gireceğini anlattı İstikbal Kaptan, sonra dedi ki:
- Ancak sistem tam devreye girdikten sonra da kazalar tam olarak önlenemeyecektir. Zira uzaktan kumanda ile yani kıyıdan vereceğiniz komutlarla gemileri tam yönlendiremezsiniz. Kaptanlar akıntılarla başa çıkamayabilir, kaza yine olur. En güvenli yol gemilerin kılavuz kaptan almasıdır...
45 milyon dolar yatırımla meydana getirilen bu sistem Kaptan İstikbal'e göre yine de yararlıydı. Boğaz trafiğini düzenlemesi yanında kayıt ve gözetleme altına alıyordu. Kılavuz kaptan meselesine gelince. Türkiye bu konuda zorlayıcı olamıyor, gemilerin ancak yüzde 40'ı kılavuz kaptan alıyor, kaza yapan gemilerin yüzde 85'ini kılavuz kaptan almayanlar oluşturuyordu. Sonuç.. Boğaz'da kaza tehlikesi sürüyor...
Önümüzdeki cumartesi günü Ankara'da "80. Yıl Cumhuriyet Yürüyüşü" yapılıyor. Yürüyüşe üniversiteler, demokratik kitle örgütleri, meslekodaları, sendikalar ve yurttaşlar katılacak... Sabah saat 9.00'da Hipodrom'dan başlayacak yürüyüş 11.00'de Anıtkabir'de saygı duruşuyla devam edecek ve daha sonra Tandoğan Meydanı'na doğru sürecek... Cumhuriyet sahipsiz değil.. Yurttaşlar onu anlatacak...
Özay Şendir
F-35 meselesinde kitabın orta yeri...
29 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Ankara’da ‘değerlendirme’ kulisi: Öcalan ile kim görüşecek?
29 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Diploma mı, meslek mi?
29 Kasım 2024
Abdullah Karakuş
Bölgede satranç ve terörle mücadele
29 Kasım 2024
Mehmet Tez
Suudi Arabistan başarabilecek mi?
29 Kasım 2024