Önümüzdeki kurban bayramında tekrar "Bayram Gazetesi" düzenine dönülüyor. Gazetecilerin tatili geri veriliyor...
Müjdeyi dün Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nail Güreli'den aldık. Sevindik.
Bayram öncesi de yazdığımız gibi... Gazeteciler yıllardır 2'si Şeker, 3'ü Kurban bayramında olmak üzere 5 gün bayram tatili yapardı. Bu kısa aralıklarda elbet gazetelerin matbaa işçileri de tatil imkanı bulur, makinalar bakımdan geçirilir, o arada gazeteci cemiyetleri "Bayram Gazetesi" yayımlayarak bir miktar gelir elde ederdi.
Bu hak 9 yıl önce Sabah gazetesi'nin Genel Yayın Müdürü Zafer Mutlu ve Sahibi Dinç Bilgin'in girişimiyle ortadan kaldırıldı. Gazeteler bayramda da yayınlanır oldu. "Bayram Gazetesi" tarihe karıştı.
Ama bu ayıp ne 5 günlük tatili paraya dönüştürenlere hayır getirdi. Ne gazetecilere, ne okurlara. Bu bayram günlerinde fark etmişsinizdir. Gazeteler konserve haberlerle yayınlandı, köşe yazarları konu bulmakta zorlandı.
***
Dönelim müjdeye... Bayrama varan günlerde Gazete Sahipleri Birliği içinde tekrar bayram gazetesi düzenine dönülmesi görüşülmüş. Birlik içinde en ağırlıklı konumda olan Aydın Doğan bu konuda olumlu görüş bildirmiş. Birlik Başkanı Nezih Demirkent durumu Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nail Güreli'ye iletmiş. Nail Güreli telefonda:
- Aydın Bey Gazete Sahipleri Birliği içinde en ağırlıklı isim... Türkiye, Yeni Şafak, Zaman gibi gazeteler de aynı görüşte. Sanıyorum Akşam Grubu ve Sabah'ın yeni patronajı da konuya olumlu bakacaktır, dedi.
Sonuçta eski düzene dönülüyor. Çok iyi ediliyor...
Zamanın saatini doğru dürüst kuralım
Kötü rüya görürsek onu hayra yoralım
Gülen neden gülüyor, ağlayanın derdi ne?
Boş verip geçme dostum, sebebini soralım
Hüseyin Yurdabak
Doktor soyun dediğinde soyunurken:
- Artık birisinin beni çıplak seyretmesi için para vermek zorundayım, diye düşünüyorsanız... Yaşlandığınızı biliyorsunuz demektir.
2000'de neler olduğunu gördük. Pekiii, 2001'de neler olacak, şimdiden onu bilebilir misiniz? Müneccim gazeteci Fahrettin Fidan, "e - kolaaayyy" diyor, tek tek basaraktan, bade süzerekten, kimilerini üzerekten sıralamaya başlıyor.
. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer yine hukuka bağlı kalacak, pek çok alanda o yüzden kriz çıkacak.
. IMF ile hükümet arasında anlaşma sağlanacak, Maliye Bakanlığı Cottarelli'ye, Başbakanlık da Maliye Bakanlığı'na bağlanacak.
. Fenerbahçe, her sezon olduğu gibi 2001 - 2002 sezonunu da şampiyonluk parolasıyla açacak, Aziz Yıldırım ve Mustafa Denizli taraftarın gönlünü ilk günlerde fethedecek.
. Murat Demirel, Ulucanlar'da da boş durmayacak, "Bank of Ulucanlar" adıyla bir banka kuracak, Nail Keçili, kendisini dolandırdığı iddiasıyla Murat'ı topuğundan vuracak.
. Onca önleme karşın patlak veren yeni bir banka hortumlama olayı Zekeriya Temizel'in canını fena halde sıkacak, Baba' nın şimdiye kadar varlığı bilinmeyen bir yeğeninin daha olduğu böylece ortaya çıkacak.
. Hasan Mezarcı biraz daha tırlayacak, mesihlikten sonra tanrılığa fırlayacak (!), tanrılığını kabul etmeyen kullarına fena halde hırlayacak.
. Borsa, bir inecek, bir çıkacak... Bir inecek, bir çıkacak... Her iniş - çıkışta keriz silkelenecek, aynı kişilerin canları sıkılacak.
. Sadettin Tantan, Kasırga, Ahtapot vs. türünden adlar taşıyan operasyonlarına yeni yılda da devam edecek, büyük başarılar kaydedecek, TÜSİAD ve TİSK bu operasyonlar neticesinde üyelerinin yüzde 50'ye yakını kaybedecek.
. Bir milletvekililin, milletvekili maaşlarının dondurulması için verdiği kanun teklifi vekillerimizin önce canını sıkacak, kanun Meclis'ten geçecek, bu arada (her nasılsa!) maaşlar üç katına çıkacak.
. Yargıtay Başkanı Sokrates Sami, 2 Eylül günkü bütün gazetelerin manşetlerini kapacak, zira Adli Yıl'ın açılış konuşmasını başında defne yaprağı, eski Yunan giysileri içinde yapacak.
Başkasından üstün olman önemli değil, sen dünküne göre kendinden üstün müsün, önemli olan o..
Hint sözü
Kadıköy'de eski iskelenin hemen yanında bir ağaçlık alan vardır. Eskiden hoş bir parktı. Osman Hızlan döneminde bu alan çiçekçiler ve kuşçular çarşısı haline getirildi. Ama beton dökülmemişti içine. Şimdi Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk parkın içine iki beton bina yaptırıyor. Biri zabıta diğeri polis karakolu olacakmış. Kadıköy'de yüzlerce müsait yer var oysa... Betonlanan parka bakarken aklımıza Oktay Ekinci'nin sözü geldi:
- Bu başkanlar için en başarılı icraat hiç icraat yapmamaları olacaktır...
Geçmiş zamanla uğraşan elindeki zamanı yitirir.
Atasözü
Demir Gönç 30 yıl Londra'da otel müdürlüğü yaptıktan sonra Bodrum'a yerleşti. 9 aydır orada. Hayatından memnun görünüyor. Dün telefonda konuşurken Bodrum'da yaşamaya devam edip etmeyeceğini sorduk.
- Temmuz Ağustos'ta yazlığa gideceğim, onun dışında buradayım, dedi...
- Demir Bey orası zaten yazlık değil mi?
- Tabii ama ben şimdi Bodrum'un içindeyim. Burası Temmuz Ağustos'ta çok kalabalık ve gürültülü oluyor. Yazın Türkbükü, Gölköy gibi bir yere çekilip kafa dinlemek istiyorum.
Bodrum'un da yazlığı var artık... Bilginize...
Romanya'da Liberal Parti, genç kesimlerin oyunu almak amacıyla sıkı bir propaganda faaliyetine girişmiş... Kampanyanın en vurucu (!) etkinliklerinden biri de prezervatif dağıtımı... Liberaller şu ara üzerine geleneksel parti sloganı (Demir kadar güçlü, ok gibi hızlı!) yazılmış prezervatifleri gençlere dağıtıyor, onlardan oy istiyormuş.
Oylar alındıktan sonra yapılacak ilk icraatı anımsattığı için faydalı bir buluş gibi geldi bize...