Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Asıl özürlüler..
Asıl özürlüler..!

Melih AŞIK
Türkiye Sakatlar Federasyonu, "3 Aralık Dünya Özürlüler Günü"nde, milletvekillerine, bir günlüğüne kendilerini özürlülerin yerine koymalarını ve gün boyunca özürlü gibi davranmalarını önerdi. Bu milletvekillerinin kura ile belirlenmesini önerdi. Ne var ki milletvekilleri bu işe hiç mi hiç rağbet göstermediler. Çankayalı okurumuz Mithat Güven gönderdiği notta diyor ki:
- Bizim milletvekillerimizin çoğu zaten özürlü... Kimi konuşma özürlü, kimi vatandaşın feryadını duyma özürlü, kimi lider karşısında haysiyetini savunma özürlü, kimi soygunlar karşısında duyarlılık gösterme özürlü, kimi para babalarını değil milleti temsil ettiğini hatırlama özürlü... Yani çoğu zaten özürlü ayrıca ilaveten bir gün özürlü gibi davranmaları anlamsız. Tepki göstermekte haklılar.

Kürtçe TV yararlı

Sonunda MİT'te açıkladı: Kürtçe TV'nin bir zararı olmaz... TRT haberlerinden sonra spiker nasıl "Şimdi İngilizce Haberler" diyorsa "Şimdi Kürtçe Haberler" diyecek. Günün haberleri Kürtçe verilecek. Türkçesi zayıf vatandaşlar haberlerden haberdar olacak.
Bunun ne zararı var? Bizce yok. Peki faydası mı? Bizce pek çok... Bir defa Güneydoğu halkını etkisizleştirmek için bundan daha etkili bir yöntem olamaz. Günde üç öğün TRT haberi dinleyen halkta (değil başkaldırı) parmağını oynatacak hal kalmaz... İkincisi aradığınız teröristi çoğu zaman haber saatlerinde TV karşısında uykuya dalmış vaziyette yakalamak mümkün. Kürtçe TV'nin hayata geçirilmesinin bu faydaları gözden kaçmamalı.

Fakirlik... (2)

Hakemleri satın alması... Federasyonu satın alması... Türk basınını ve spor yazarlarını satın alması... Avrupa'daki hakemleri satın alması...vs.
Okurumuz Mustafa Öncül'ün, Galatasaray'ın parasızlık içinde kıvranmasının nedenleri olarak bunları saymasına ilişkin esprisine önceki gün köşemizde yer vermiştik. Kimi okurlarımızın bu açık espriyi ciddi gibi algılaması bizi üzdü. RTÜK üyesi fanatik Fenerbahçeli Güneş Müftüoğluda espriyi okumuş. Arkadaşımız Fahrettin Fidan'a fısıldadı:
- Faruk Süren hayali ihracat işine de herhalde kulübe para bulmak için bulaştı!
(Umarız bu espri de ciddiye alınmaz.)

Ne kuşu?

Tavşan ormanda yürürken bir hayvan görmüş:
- Senin adın ne?
- Katır.
- Sana neden katır derler?
- Benim babam at, annem eşek de ondan.
Tavşan biraz ilerde başka bir hayvana rastlamış:
- Senin adın ne?
- Kurt köpeği.
- Neden?
- Çünkü benim babam kurt, annem köpek...
Tavşan daha ilerde bir başka garip hayvana rastlamış:
- Senin adın ne?
- Devekuşu...
- Yok daha neler?

Manisalı çocuklar

Onlara kısaca "Manisalı çocuklar" deniyor... Bundan 5 yıl önce Manisa'da yasa dışı örgüt kurmaktan ve çeşitli eylemler yapmaktan gözaltına alındılar. Böylesi bir örgüt ilk değildi tabii... Ancak Manisalı'lar hemen dikkati çekti... Çünkü yakalanan 15 gencin 7'si 18 yaşın altındaydı. En küçüğünün yaşı 14'tü... 15 - 16 yaşında olanlar vardı. Ve tümü mahkeme karşısına çıktıklarında ağır işkenceden geçirildiklerini, elektrik verildiğini, coplandıklarını anlatıyorlardı.
Mahkeme işkence iddialarını ciddiye almadı. Çocuklara 9 aydan 12,5 yıla uzanan cezalar verdi. Polisler suçlu görülmedi. Ancak dava Yargıtay'a gide gele manzara değişti. Aradan 5 yıl geçti. Önceki günkü son davada Manisalı gençler suçsuz bulunarak beraat ettiler. Polisler işkence yapmaktan hapis cezasına çarptırıldı.
Manisalı çocuklar 5 yıl boyunca boşuna işkence gördüler, hapis yattılar, okullarından oldular, insan önüne çıkamaz oldular.
Bir "devlet komplosu"na kurban gittikleri, yaşları küçük olduğu ve medya bu olayı projektör altına aldığı için ortaya çıktı. Beraatleri biraz da Pelin Erda, Sema Pekdaş, Sabri Ergül gibi avukatların inatçı direnişi sayesinde mümkün oldu. Eğer özel durumlar söz konu olmasaydı bugün hepsi birer terör suçlusu olarak hapishanelerde yatıyor olacaktı.
Devletin hiçbir organı bu davadan dolayı kimseden özür dilemiş değil.
O taraf hala işkenceci polisleri koruma önlemleriyle meşgul...
Hapishanelerde bu tür yöntemlerle terörist damgası yemiş ve 10 yıldan az olmamak üzere hapse atılmış (Ve yaşı 18'in altında olmadığından dikkati çekememiş) yüzler hatta binlerce genç insan var.
Duvara yazı yazdığı veya evinde sol dergi bulunduğu için terör suçlusu sayılarak 12,5 yıldan başlayan cezalara çarptırılanlar cabası...
Bu gençlerin şartlı tahliye yasasında yapılacak bir değişiklikle affı veya cezalarının indirimi mümkündür.
Ancak iktidar partileri hiç oralı değil. Hırsız ve katilleri af için yarışmakta.
İnsaf...

Vergi kaçakçılığını önlemek için her vatandaşa bir numara verilecekmiş. Vergiyi kaçıracak olan buna da bulur bir numara...

Küresel ısınma sonucu Türkiye’nin bir kısmı da sular altında kalacakmış... Önemi yok.. Biz zaten dibe vurduk...
Cihan Demirci


*Bir gecede piyasadan 1,2 milyon dolar uçmuş... Zavallı vurguncular... Gece yok gündüz yok... Nefes almadan çalışıyorlar...
Derya Derin