Melih Aşık
Afyon Ağır Ceza Mahkemesi,
Metin Göktepe davasının geçen 28 Mayıs'ta yapılan duruşmasında beş isim hakkında tutuklama kararı verdi.
Metin Göktepe'nin avukatı
Fikret İlkiz tutuklama kararı öncesi garip bir kehanette (!) bulundu ve aynen şunları söyledi:
...Mahkemece tutuklama kararı verilse dahi, birçoğu için bu karar vicahiye çevrilemeyecektir. Tutuklama kararını infaz edecek olan emniyet teşkilatının eski mensupları olan bu sanıklar, teşkilatla aralarındaki eskiden kalma kişisel dostluklardan da yararlanarak başarılı bir "gıyabi tutuklu" olarak kalacaklardır. Bu kehanet aynen tuttu. Polis, yaklaşık bir aydır bu beş polisi bulup yakalayamıyor. Önceki günkü son duruşmada da adları okundu ama kendileri salonda bulunmadılar.
Her meslekten suç işleyen insan çıkar. Suçlu cezasını görürse meslek kendini temizler. Yoksa gözden düşer. Olan o meslekteki dürüst insanlara olur.
Polisin bu durumunun baş sorumlusu son yıllardaki iktidarlardır.
İktidarlar polisi yasa dışına çıkmaya teşvik ederek bir korku aygıtı olarak kullanmışlardır. Kendilerine yönelik muhalefeti, suç işleme özgürlüğüne sahip bir polis örgütü aracılığıyla sindirmeyi denemişlerdir.
Çetelerin yeşermesine uygun ortamı da bu kafa doğurmuştur.
Polisin hukuk dışına çıkartılması ülkede büyük acılar doğurmuştur.
Bugünlerde iki lafın biri "demokrasi" ve "hukuk" tan söz eden
Tansu Çiller yarattığı yukardaki türden çarpıklıkları hiç demokrasi ve hukuka aykırı bulmamıştır. Demokrasi ve hukuk, Hanımefendinin sadece koltuktan düşerken anımsadığı iki kavramdır çünkü.
Kadın:
- Sevgilim ben ölürsem sen ne yaparsın?
Adam:
- Herhalde üzüntümden kahrolurum.
- Tekrar evlenir misin?
- Tabii ki hayır...
- Evliliği sevmiyor musun?
- Tabii ki seviyorum?
- O zaman neden evlenmeyeceksin?
- Madem istiyorsun evlenirim..
- Peki evlenince yeni eşinin benim elbiselerimi giymesine izin verir misin?
- Eğer istersen neden olmasın?
- Gerçekten mi? Peki benim resimlerimi indirip onun resimlerini asar mısın?
- Sen kabul edersen...
- Allah bilir benim sopamla golf oynamasına da izin verirsin?
- İşte o olmaz karıcığım...
- Neden olmaz?
- Çünkü o, solak da ondan...
Anadolu Ajansı'nın Kayseri'den verdiği habere göre... Sucuk, pastırma ve mantısıyla ünlü bu şehrimizde "beslenme"ye verilen önem sokaklara da yansımakta... Şehirdeki 40'a yakın cadde ve sokak, gıda maddelerinin ismini taşımakta... Verilen
"örnek"leri bir çırpıda
"afiyetle" okuyoruz:
"Enginar Caddesi,
Sindirim Sokağı, Yulaf Sokağı,
Çay Sokağı, Kimyon Sokak,
Ebegümeci Sokak, Zerdali Sokağı,
Tahıl Sokak, Yayık Sokağı,
Tabaklar Sokağı, Turunç Sokağı,
Kayısı Sokağı, Çitlenbik Sokak,
Fırın Çıkmazı, Kaymaklı Sokak,
Börekçiler Sokağı, Şekerciler Caddesi,
Leblebici Sokak, Helvacı Sokak,
Bademli Sokak, Susam Sokak,
İkram Sokak, Balkiraz Sokağı,
Ahududu Sokağı, Kirazlı Sokak,
Limon Sokağı, Şeftali Sokağı,
Çilek Sokağı, İğdeli Çıkmazı,
Ayvalı Sokak, Nar Sokak,
Muzlu Sokak, Elmalı Sokak,
İncirli Sokak..."
Her iktidar döneminde belediyelerde yolsuzluk ve usülsüzlük oldu. Ama hiçbir parti bu yüzden SHP ve CHP kadar büyük ceza görmedi... İSKİ yolsuzluğu yargıdan geçtiği, sorumluları cezalandırıldığı halde hala CHP'nin karşısına çıkartılıyor. CHP'liler ne zaman yolsuzluktan söz etse İSKİ hatırlatılarak ağızları kapatılıyor.
Peki buna karşılık CHP neden belediyelerdeki yolsuzlukları gereken duyarlıkla izlemiyor?
Bu minval üzre açılan sohbette CHP İçel Milletvekili
Fikri Sağlar bir haber verdi:
- Magic olayı üzerinde meclis araştırması hazırlığı yapıyoruz, dedi dün...
Magic olayını kısaca özetleyelim...
İstanbul Anakent Belediyesi, işbaşına geldikten kısa süre sonra belediye otobüslerinin üzerine reklam alınması için ihale açmış, ihaleye davet usülüyle 6 firma çağırılmış, trilyonluk iş
"Magic" firmasına verilmişti.
İhaleye çağırılan diğer firmaların paravan olduğu kısa sürede ortaya çıkmıştı.
Ancak Magic firmasının sırrı çözülememişti.
Kısa süre önce
Yeni Yüzyıl'da
Fuat Uğur arkadaşımız firmanın Ticaret Sicilindeki ortakları üzerinde yaptığı araştırmada ortaya çıkardı ki...
Magic Firması Kültür Bakanı
İsmail Kahraman ve yakınları tarafından 1994'de özel olarak bu ihaleyi almak üzere kurulmuştur.
Magic'in ortaklarından biri de Panel adlı reklam firmasıdır.
Panel adlı reklam firması da
İsmail Kahraman tarafından kurulmuştur.
İsmail Kahraman Kültür Bakanı olduktan kısa süre sonra Panel'den ayrılarak hakkını yine yakınlarına devretmiştir.
Tahminlere göre Magic Firmasının yıllık kazancı 4 trilyon liradır.
Bu paranın bir bölümünün RP'ye yada RP'li bazı şahıslara aktarıldığı kuşkusu mevcuttur. Özetle.. Olayın İSKİ'den fazla farkı yoktur.
CHP'li
Fikri Sağlar, bu olayla birlikte son günlerde RP'li Maliye Bakanı tarafından RP'li belediyelere aktarılan trilyonların hesabını soracaklarını da söyledi. ANAP'ın bu konuya duyarlı yaklaşacağını umduğunu ekledi.
Yazara EmailM.Asik@milliyet.com.tr