Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Abdullah Öcalan 'ın İmralı'dan bir başka hapishaneye nakli düşünülüyormuş.. Bursa'lı okurumuz Ahmet Çalışkan telefonda:
- Biz Apo'nun başka bir yere naklini istemiyoruz, diyor...
- Neden?
- Çünkü sayesinde iyi balık yiyoruz... Gitmesini istemiyoruz...
- Ne ilgisi var Apo ile balığın...
- İmralı'nın çevresinde 12 mil yasak bölge ya... Bizim Mudanyalı balıkçılar bu yıl sahile iyi balık vurmasını İmralı çevresindeki alanın avlanmaya yasak bölge olmasına bağlıyorlar. O yüzden!

Çete ve hortumcular DGM'den kurtuldu.
"Düşünce" hala DGM suçu..
Düşünün gerisini...

Kedilerin bu şekilde anlaşılmasını yanlış bulmakla birlikte... "Düşünce tarzı" adlı küçük espriyi dikkatlere sunalım:
Bir köpegin düşünce tarzı:
" Birlikte yaşadığım bu insanlar beni besliyor, seviyor, sıcak tutuyor, ve bana çok iyi bakıyor. Bunlar Tanrı mı ne?
Bir kedinin düşünce tarzı:
"Birlikte yaşadığım bu insanlar beni besliyor, seviyor, sıcak tutuyor ve bana çok iyi bakıyor... Ben Tanrı mıyım ne!"

"Kafasını kuma gömüp saklayan devekuşu, aynı zamanda en değerli varlığının kafası olduğunu anlatır."
C. Mansfield

Türkiye Diyabet Vakfı'nın önceki gün Swiss Otel'de düzenlediği panele bakan olarak sadece Yaşar Okuyan geldi... O da kısa bir konuşma yaptıktan sonra salonu terketti... Diyabet hastalarının SSK'dan şikayetlerini, Hükümet'ten beklentilerini dinleyip öğrenemedi. Sağlık ve Maliye Bakanları ise panele davet edildikleri halde gelmemişlerdi. 5 milyon diyabet hastasını ilgilendiren sorunlar senede bir gün konuşuluyor. Sayın bakanlar o gün şeker hastalarına, bir maça ayırdıkları kadar vakit ayıramıyor. Hazin değil mi?

Başta işçi ve memurlar olmak üzere krizden bunalan tüm emekçiler, hak arayışı amacıyla şehrin en işlek caddesinde büyük bir öfkeyle yürüyorlarmış.
Bu öfkeden ürken bir emniyet görevlisi, telaşla merkezi arayarak:
- Amirim, demiş, üstümüze üstümüze geliyorlar. Her an saldırabilirler. Panzerlerle ezip geçelim mi?
Amir:
- Sakın ha!.. demiş. Ben şimdi size bir kamyon göndericem. Siz kamyonun içindeki yardım paketlerini dağıtın, gerisine karışmayın. Onlar, yardım paketlerini kapmaya çalışırken zaten birbirlerini ezeceklerdir!



Ramazan geldi, vatandaş sevindi...
Açlık halini 1 ay oruç görüntüsüyle örtebilecek!..


Şeker (diyabet) adı tatlı, kendi acı bir hastalıktır... Erken teşhis edilir, hasta tarafından ciddiye alınır, tedavi görürse tehlikesi azdır.. İsmet İnönü 55, Vehbi Koç 50 yıl ensülin tedavisiyle yaşamış... İki ünlü isim de 90 seneyi sağlıklı şekilde devirmişlerdir.
Ancak tedavi aksatılırsa diyabet öldürücü bir hastalıktır.
Türkiye'de diyabetli hasta sayısı 2.6 milyon, gizli diyabetli sayısı 2.4 milyon olarak hesaplanıyor.
Bu hastalar içinde en zor durumda olanlar ise çocuklar...
Eğer ensülin verilemezse diyabetli çocuklar 3 - 4 haftada ölüyorlar...
Türkiye Diyabet Vakfı, içinde bulunduğumuz Diyabet Haftası'nda, Başbakan ve diğer Hükümet üyelerini "çocuklara ensülin temin etmeye" çağırıyor...
Kendini diyabet hastalarına vakfetmiş bir altın adam, Türkiye Diyabet Vakfı Başkanı Prof. Temel Yılmaz, diyor ki:
- Türkiye'de sosyal güvenlik kapsamında yer almayan yaklaşık 3 bin çocuk ensülin sıkıntısı çekiyor... Avrupa ve Amerika'da 18 yaşın altındaki çocuklara ensülin ücretsiz verilmektedir. St. Vincent deklarasyonuna göre ülkemizde de devlet çocuklara ücretsiz ensülin temin etmek zorundadır...
Türkiye Diyabet Vakfı,
34 sivil toplum kuruluşu ve üniversitelerin de katılmasıyla Güneydoğu'da GAPDİAP uygulamaya koydu... 10 ilde 7 milyon insana şeker hastalığıyla mücadele hizmeti veriliyor. Üç ilde kurulmuş ensülin bankalarından çocuklara ücretsiz ensülin sağlanıyor. Ne var ki Vakfın gücü bütün Türkiye'ye yetmiyor. Devletin desteği şart...
Sosyal güvencesiz 3 bin çocuğa ensülin desteği ayda 60 bin dolar kadar bir para tutuyor... Diyabet yüzünden diyaliz makinesina bağlananlara yapılan masraf ise bunun kat kat üstünde. Ensülin desteği ek masraf değil, tersine masrafın azaltılmasıdır... Bütün mesele Ankara'nın ilgisinde. Çağrıya kulak vermesinde.