Melih Aşık
Randevularına geç kalmakla tanınan
Necmettin Hoca'nın, iş seçime gelince
"erkenci" davranması bazı milletvekili adaylarını teyakkuz durumuna geçirdi. İngiltere'de yaşayan mizahçı dostumuz
Haldun Ertem, TBMM'de yüce milletimizi tekrar temsil etme azmindeki bu adayların hazırlıklarına şimdiden başlaması gerektiğini yazıyor, kendilerine şu çok yararlı tavsiyelerde bulunuyor:
1) Milletvekili seçilmeden önce yapacağınız propaganda çalışmalarında diğer partilere fazla saldırmayın. Gelecekte aynı sıraları paylaşabilirsiniz...
2) Konuşmalarınızda daima "Sayın" sözcüğünü kullanın. Nefret ettiğiniz rakiplerinize bile "Sayın Hıyar Bey" diye hitap ederek, kibarlıktan vazgeçemeyeceğinizi kanıtlayın...
3) Kravat bağlamasını öğrenin... Kravatanızın boğumu sığır kalçasına benzemesin...
4) Sık sık hukukun üstünlüğünden ve kuvvetler ayrılığı ilkesinden dem vurun... Millet sizi birşey biliyor sansın...
5) Diksiyon dersleri alın... Meclis televizyonunu izleyenler ne dediğinizi anlasın...
8) Bunları yapmazsanız seçimi kaybedersiniz... Memleket kazanır...
Ordu herşeyi söyledi. Olacağı haber verdi. Sadece tarih vermedi.
Bunu herkes anladı. İki kişi anlamamış görünüyor.
Bizans kuşatılmışken kardinallerin meleklerin cinsiyetini tartışması misali...
Hacı ile Bacı hala başbakanlık koltuğuna kimin oturacağını tartışıyor.
Başbakanlık koltuğu çoktan altlarından gitti... Haberleri yok.
Veya var da... Askerden korkup kaçtılar denmesin diye...
Başbakanlığın devri konusunda suni bir anlaşmazlık çıkarıp iktidardan öyle tüyecekler.
Bekleyelim görelim...
Brifingler ile ortaya konulan dehşet verici irtica tablosuna gelince...
Böyle bir tablonun Genelkurmay tarafından ortaya konulmasından sonra...
RP'nin kapatılması davası daha kritik bir hal alıyor.
Eğer RP kapatılmazsa Genelkurmay'ın vahim iddiaları havada kalacak, RP'nin cumhuriyet aleyhtarı faaliyetleri aklanmış olacaktır.
Eğer Anayasa Mahkemesi RP'yi kapatırsa...
Bu defa RP'li örgütlerin yeraltına inmesi ve şiddete başvurması mümkündür.
Özetle... RP'nin ne kapatılması huzur getirecektir, ne kapatılmaması...
Türkiye o yüzden zor günlere gebedir.
Bu arada...
Askeri brifinglerde sergilenen irtica boyutları siyasi partilerin önleyemeyeceği büyüklük arzetmektedir. Bugün Türkiye'deki partilerin ne tek başına, ne koalisyon ile bu boyutta bir irticayı temizlemesi mümkündür.
Öyle olunca askerlerin üstlendikleri
"vazife" daha uzun süre devam edecek demektir. Yani.. Refahyol'dan sonraki iktidarlar da belirsiz bir süre asker vesayeti altında icraat yapacaklardır. Refahyol iktidarı Türkiye'ye bunları kazandırdı!
Mesut Yılmaz ANAP grubunda
Erbakan'ı eleştirirken diyor ki:
- Peki 1980 öncesinde marksist, anarşistler için af kanununu bu meclisten çıkaran yine Erbakan değil mi, onun partisi değil mi?
El cevap: Değil...
Mesut Bey'in yaşça akranı olup biraz gazete okuyan herkes bilir ki... 1974 yılında CHP - MSP sol ve sağ düşünce suçluları için af kanunu hazırlamış... Genel Kurul'da 163'ten mahkum olanların affı oy birliği ile geçmiş... Sıra 141 - 142'ye gelince... Milli Selamet Partisi tarihi bir döneklikle solcuların affına onay vermemiş... Neden sonra Anayasa Mahkemesi'nin kararıyla af yasası solcuları da kapsamıştır...
Mesut Bey'in bunu bilmiyor olması bir hendikap... RP'yi solcu fikir suçlularını affettiği için suçlaması ayrı hendikap. Mesut Beyin demokratlığına damaşallah...
Yazara EmailM.Asik@milliyet.com.tr