Cumhuriyet'e ve Mustafa Kemal'e hakaret eden Almanya merkezli kimi internet siteleri herkesce biliniyor... Avrupalı Türk İşadamları Birliği, "www. Seriat","www.mustafakemal" gibi adlar taşıyan bu siteleri kısa süre önce Alman Anayasayı Koruma Örgütü Başsavcısı Kaj Nehm'e şikayet etti. Siteler Metin Kaplan'ın sağ kolu Hüsnü Özer adına kaytlıydı.
Alman Başsavcı şikayete verdiği yanıtta siteleri incelediklerini, "Gerekirse silahlanacağız", "Gerekirse öldüreceksin" gibi deyimlere rastladıklarını, ancak bu deyimlerin Kuran'ı Kerim'de de bulunduğunu, eyleme geçmedikleri için bu gruplara terörist muamelesi yapamayacaklarını ve siteleri kapatamayacaklarını bildirdi. Başsavcı Nehm, yanıtında, "Onlar da Şah, Mao, Lenin, Mustafa Kemal gibi liderlerin terörist olduklarını iddia ediyorlar" gibi ilginç cümlelere de yer verdi.
Şikayeti yapan Avrupalı Türk İşadamları Birliği Başkanı Ahmet Güler aldıkları bu yanıt üzerine ne mi yaptı?
Almanya'daki Amerikan Büyükelçisi John Kornblum'a bir mektup yazdı...
Ve diplomatik bir dille kendisine "Afganistan'a kadar gitmeyin daha önce burada bombalanacak yerler var" gibisinden bir mesaj iletti...
Ahmet Güler şimdi ABD'nin yanıtını bekliyor.
Hiçbir şeye sahip değilseniz hiçbir şey kaybedemezsiniz
Shakespeare
Bir grup işsiz vatandaş, Başbakan Bülent Ecevit'e çıkarak:
- Açız, iş istiyoruz!.. diye isyanlarını dile getirmişler.
O sırada kırmızı telefonda konuşan Ecevit:
- Bir dakka, demiş... Sayın Bush'un bir isteği var, önce onu yerine getirelim; sonra size bakarız!
Can Ozan
Tekel'in Almanya'daki baş bayiliğini Hamburg'da kurulu bir Tekel şubesi gerçekleştiriyor. Son haftalarda Almanya'da bir söylenti yayıldı...
- Hamburg'daki Tekel kapatılacak, başbayilik bir Alman firmasına verilecek. Kimin nesidir bu Alman firması? Bilinmiyor... Söylenen o ki bu Alman firmasının arkasında da kimi ANAP'lı işadamları vardır ve elde edilecek kazanç ile Almanya'daki ANAP merkezleri finanse edilecektir.
Almanya'daki Türk dağıtım firmaları bu söylentiler üzerine adeta ayaklanmış durumda. Eğer Tekel'in görevi Alman firmasına devredilirse Türk rakısı yerine Yunan rakısı dağıtacaklarını Ankara'ya bildirmişler. Şaka yapmadıklarını da eklemişler.
Emekli Büyükelçi Yalım Eralp, Hürriyet'te Yener Süsoy'a diyor ki:
- 1981'de Amerikalılar bana askeri uçak seçiminde rüşvet alındığını anlattılar. Verilen bilgilerde falanca kişilerin otelde buluştukları, rüşvet aldıkları gibi ayrıntıları da vardı. Öyle bir tarif yapılıyordu ki, zamanın Hava Kuvvetleri Komutanı Tahsin Şahinkaya sonucu çıkıyordu...
Yalım Eralp o sırada Washington Büyükelçiliği Müsteşarı'dır. Büyükelçi Şükrü Elekdağ ile birlikte bu bilgileri çift mühürlü bir zarfa koyar, Ankara'dan gelen özel kuryeye teslim ederler...
Sonra ne mi olur?
Hiçbir şey... Ancak söylentilerin ilerlediği bir dönemde Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in "Beraber geldik beraber gideriz" dediği duyulur...
Daha sonraki yıllarda Tahsin Şahinkaya ile söylentiler yoğunlaşır. Adının dünyanın en zengin 50 generali arasında geçtiği söylenir.
1986 yılında Halkçı Parti Milletvekili Cüneyt Canver ve arkadaşları TBMM'ye Tahsin Şahinkaya ile ilgili bir araştırma önergesi vererek mal varlığının araştırılmasını isterler. 12 Eylül darbesini yapan 5 generalden biri olan Tahsin Şahinkaya ile ilgili bu önerge, darbeyi yapan generallere karşı ilk cesur çıkıştır. Önergede Tahsin Şahinkaya'nın 15 apartman dairesi, Merve isimli bir yatı, yurtdışında birikimi vs. bulunduğu belirtilerek, kuşkulu mal varlığının araştırılması istenir.
TBMM'de heyecanlı tartışmalar sahnelenir. Sonunda önerge iş bitirici liberal parti ANAP'ın oylarıyla reddedilir. Askerlerin partisi diye adlandırılan Turgut Sunalp'in MDP'si de HP'yle birlikte önergenin kabulü yönünde oy kullanmıştır o gün..
Netice... Hesabı sorulmayan her yolsuzluk daha sonraki yolsuzlukların teşvikçisidir. Türkiye bugünkü iflas noktasına bu yoldan geçerek gelmiştir.
Güzel kadın gören erkek uyuşuyormuş. Ülkemizdeki bunca uyuşuk erkek için "güzel" bir neden!..
Cihan Demirci
