Melih Aşık
2 Temmuz tarihi yürekler yakan Sivas katliamının olduğu gibi bir büyük devlet adamının,
Hasan Esat Işık'ın da ölüm yıldönümüdür. Türkiye'yi dünya uluslar ailesinin uygar ve onurlu bir üyesi yapmak yolunda soylu bir çaba göstermiş olan Türk Hariciyesinin soylu bir mensubuydu
Hasan Esat Işık Bey... Ömrünü Cumhuriyet ilkelerinin yaşatılmasına adamış, siyaset yıllarında da ulusal onuru ve devlet haysiyetini herşeyin üzerinde tutmuştu.
Acaba Dışişleri Bakanlığı'nda bugün
Hasan Esat Bey anılacak mıdır? Hayır... Çünkü böyle bir adet yoktur. Peki neden yoktur?
Hasan Esat Bey ve onun gibi mesleğe ve devlete emeği geçmiş, sembol olmuş kişiler neden senede bir gün olsun hizmet verdikleri kuruluşlarda anılmamaktadırlar?
Diyelim ki kutlama töreni bakanlık çalışanları için zahmet oluyor... Bakanlığın uygun köşesinde ölüm yıldönümlerinde bu sembol isimler için bir köşe yapılamaz mı? Bir camekan içine birkaç anı resmi, kısa hayat öyküsü, onlarla ilgili çarpıcı birkaç öykü yerleştirmek, onları yeni kuşaklara birkaç satırla olsun anımsatmak zor mudur?
Elbette sadece Dışişleri Bakanlığı'nda değil, her kurumda, bu arada elbet bizim gibi gazetelerde de ölüm yıldönümlerinde mesleğe emeği