Ankara'dan Hüsnü:
- Rüyamda İçişleri Bakanlığı'nda hademeyim. Sabah yerleri paspaslarken, İstihbarat Amiri beni odasına çağırtıyor. Gidiyorum... Kapıyı tıklatıp içeri giriyorum. İşaret parmağıyla koltuğu gösteriyor Amir: "Otur Hüsnü" diyor. "Sana önemli bir görev tevdi edeceğim..."
Oturuyorum.. Kahvelerimizi içerken, Amir Efendi fısıldayarak konuşmaya başlıyor. "Bak Hüsnü.." diyor, "Sen uzun zamandır bu Bakanlıkta hademe olarak görev yaptın. Ama bu işten kurtulmanın zamanı geldi artık.. Şu andan itibaren senin yeni görevin ajanlık... Milletin beyninden geçenleri okuyacaksın... Kod adın ise Soğan.. Anladın mı?.."
Anlamıyorum. "İyi de Amirim" diyorum, "Benim okumam yazmam yoktur ki..."
Amir sırıtıyor.. "Ulan amma da kerizsin ha..." diyerek geriye kaykılıyor. "Kafadan geçenleri okumanın alfabeyle ne ilgisi var..."
Dudak büküyorum: "Madem öyle diyorsunuz, öyledir efendim" diyorum ve ilk görev yerimin neresi olduğunu soruyorum. Önündeki dosyayı karıştırıyor bir süre... Ardından, "Meral Akşener'in odası..." diyor.
Heyecanlanıyorum. "Hangi odası?.." diyorum. Ayağa kalkıp enseme şaplak patlatıyor. "Yatak odası değil herhalde hıyar.." diyor. "Meclis'teki odası..."