Simit çorba...

7 Aralık 2001

"Faiz, kur politikası, d"viz piyasası, makro ekonomik dengeler, sıkı maliye politikası, Hazine'nin borçlanma maliyeti, borçlanma ihtiyacı, borç anaparası, faiz dışı fazla, Dünya Bankası, IMF, g"zden geçirme çalışmaları, performans kriterleri vs." Sinan Aygün, aynı d"nemde halkın en çok kullandığı s"zcüklerleri de ş"yle tesbit etmiş:"Geçim sıkıntısı, işsizlik, ekmek kuyruğu, mutfak masrafı, pazar, bakkal borcu, odun - k"mür parası, doğalgaz faturası, su faturası, telefon faturası, çocukların defter - kitap parası, maaş, karın tokluğu, ay sonu, simit, çorba, bulgur pilavı, makarna vs."Arada bir tek ortak s"zcük bile yok. Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün, 9 aylık gazete arşivlerini taramış, Devlet Bakanı Kemal Derviş' in bu süre içinde en çok kullandığı terim ve s"zcükleri ortaya çıkarmış. "Üstün insan" kendinden verir; sıradan insanlar başkalarından alır." Konfüçyüs Nevşehir 65... "Uzaklıklar tamsayı ile ifade edildiği için 0.5 ve daha büyük küsurat yukarıya, daha küçükler aşağıya yuvarlanır. Örneğin ilk tabeladaki mesafeler: Nevşehir 64.9 km. ve Derinkuyu 35.6 km olabilir. 5.2 km yol aldığınızı düşünün. Nevşehir 59.7 km ve Derinkuyu 30.4 km olacaktır. " Okurumuz

Yazının Devamı

Simit çorba...

7 Aralık 2001


<#comment>Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün, 9 aylık gazete arşivlerini taramış, Devlet Bakanı Kemal Derviş' in bu süre içinde en çok kullandığı terim ve sözcükleri ortaya çıkarmış.
"Faiz, kur politikası, döviz piyasası, makro ekonomik dengeler, sıkı maliye politikası, Hazine'nin borçlanma maliyeti, borçlanma ihtiyacı, borç anaparası, faiz dışı fazla, Dünya Bankası, IMF, gözden geçirme çalışmaları, performans kriterleri vs."
Sinan Aygün, aynı dönemde halkın en çok kullandığı sözcüklerleri de şöyle tesbit etmiş:
"Geçim sıkıntısı, işsizlik, ekmek kuyruğu, mutfak masrafı, pazar, bakkal borcu, odun - kömür parası, doğalgaz faturası, su faturası, telefon faturası, çocukların defter - kitap parası, maaş, karın tokluğu, ay sonu, simit, çorba, bulgur pilavı, makarna vs."
Arada bir tek ortak sözcük bile yok.

Yazının Devamı

AİDS ve medya!

6 Aralık 2001

" Biz, birkaç kez, gazete y"neticilerine başvurduk. Sağlık muhabirlerinize seminerler yapalım, temel bilgiler verelim, ki bundan sonra yapacakları haberler daha doğru olsun, dedik, "nerimiz kabul edilmedi. AİDS'le ilgili aydınlatıcı bir broşür hazırladık. İlgi g"rmedi...AİDS'le ilgili gazete haberlerine gelince... İşte birkaç "rnek. AİDS'e yakalanan Şanlıurfalı Işıkg"z ailesiyle ilgili haberin başlığı; "™lüm gelsin, hepimizi kurtarsın."Hasta olduğunu gizleyen bir erkekten AİDS mikrobu kapan üniversiteli Hülya' nın feryadı: "Beni o şişman domuz yaktı!"Bir gazetemiz, AİDS'e karşı vatandaşları uyarmak istemiş, haberin başlığı aynen ş"yle: "Romen yavrulara kanma, ayvayı ısırma..." Basın b"yle de başka kuruluşlar farklı mı? Milli Eğitim Bakanlığı uzun ısrarlar sonucu 7. sınıf ders kitaplarına AİDS konusunu koymuş. Ama tek cümleyle: "AİDS "ldürücü bir hastalıktır." Sağlık Bakanlığı da televizyonlara aydınlatıcı(!) bir reklam filmi hazırlamış. Film yanan bir kağıt ve o kağıdın içinden çıkan bir yılan kafası g"rülürken altta şu yazı okunuyor: AİDS "ldürür." Panelin adı; AİDS ve Medya. Hacettepe šniversitesi'nden Dr. Serhat šnal medyanın bu hastalıkla ilgili haberlerini

Yazının Devamı

AİDS ve medya!

6 Aralık 2001


<#comment>Panelin adı; AİDS ve Medya. Hacettepe Üniversitesi'nden Dr. Serhat Ünal medyanın bu hastalıkla ilgili haberlerini irdeliyor...
" Biz, birkaç kez, gazete yöneticilerine başvurduk. Sağlık muhabirlerinize seminerler yapalım, temel bilgiler verelim, ki bundan sonra yapacakları haberler daha doğru olsun, dedik, önerimiz kabul edilmedi. AİDS'le ilgili aydınlatıcı bir broşür hazırladık. İlgi görmedi...
AİDS'le ilgili gazete haberlerine gelince... İşte birkaç örnek.
AİDS'e yakalanan Şanlıurfalı Işıkgöz ailesiyle ilgili haberin başlığı;
"Ölüm gelsin, hepimizi kurtarsın."
Hasta olduğunu gizleyen bir erkekten AİDS mikrobu kapan üniversiteli Hülya' nın feryadı:

Yazının Devamı

Ç"züm jenerikte

5 Aralık 2001

Peki şimdi ne olacak? Ne yapılmalı?Çok basit...Bu filmin senaristi ve y"netmeni, ürettikleri filmin tarihi gerçeklere dayanmadığını, kendilerinin "Salkım Hanımın Taneleri" adlı romandan ilham alarak kendi kafalarına g"re bir senaryo yazıp filme çektiklerini kamuoyuna açıklamalıdırlar. Filmin jeneriğine de "Bu filmin tarihi gerçeklere uymak gibi bir iddiası yoktur" şeklinde tek cümlelik kayıt düşülmelidir.TRT tarihi gerçeklere uymayan bir filmi ekrana getirerek "devlet tescili" kazandırdığından dolayı halktan "zür dilemelidir. Bunun bir gaflet eseri olduğunu itiraf etmelidir.Sonra bu filmi alın nerede istiyorsanız oynatınız... Yahudi cemaati sinagogda çekime izin vermedi o yüzden senaryoda yahudileri ermeni yaptık, diyor Mahçup Bey... Fakat sinagogda çekim için izin istemediği ortaya çıkıyor... šstelik romanda da sinagog sahnesi yok... Yaptığı açıklamalar, verdiği açıkları kapatmıyor. Filim içinde filim... Varlık Vergisi uygulamasındaki olumsuzlukları Ermenilere y"nelik mezalime d"nüştürme gayretini tarihi film diye yutturmaya çalışanların foyası hergün biraz daha ortaya çıkıyor. Dersimiz sinema - Bir tarihi filmde karakterleri ve olayları tabii yorumlayabilirsiniz. Ama

Yazının Devamı

Çözüm jenerikte

5 Aralık 2001


<#comment>Yahudi cemaati sinagogda çekime izin vermedi o yüzden senaryoda yahudileri ermeni yaptık, diyor Mahçup Bey... Fakat sinagogda çekim için izin istemediği ortaya çıkıyor... Üstelik romanda da sinagog sahnesi yok... Yaptığı açıklamalar, verdiği açıkları kapatmıyor. Filim içinde filim... Varlık Vergisi uygulamasındaki olumsuzlukları Ermenilere yönelik mezalime dönüştürme gayretini tarihi film diye yutturmaya çalışanların foyası hergün biraz daha ortaya çıkıyor.
Peki şimdi ne olacak? Ne yapılmalı?
Çok basit...
Bu filmin senaristi ve yönetmeni, ürettikleri filmin tarihi gerçeklere dayanmadığını, kendilerinin "Salkım Hanımın Taneleri" adlı romandan ilham alarak kendi kafalarına göre bir senaryo yazıp filme çektiklerini kamuoyuna açıklamalıdırlar.
Filmin jeneriğine de "Bu filmin tarihi gerçeklere uymak gibi bir iddiası yoktur" şeklinde tek cümlelik kayıt düşülmelidir.
TRT tarihi gerçeklere uymayan bir filmi ekrana getirerek "devlet tescili" kazandırdığından dolayı halktan özür dilemelidir. Bunun bir gaflet eseri olduğunu itiraf etmelidir.

Yazının Devamı

Iraka doğru...

4 Aralık 2001

- Şöyle inandırıcı bir bahane bulursanız biz de konumumuzu değiştiririz, mesajını vermekteler...ABDnin Irak serüvenine İngiltere şiddetle karşı. Fransa karşı.. Rusya karşı... İslam ülkeleri karşı... Mısırdan Katara, Bahreynden Ürdüne tüm bölge ülkeleri ABDyi durdurmak için diplomatik satrancı hızlandırıyor. Bu savaştan en büyük zararı görecek olan Türkiye ise diplomasi trafiğine katılmıyor. Kaderine razı olmuş, ABDden çıkacak kararı ve gelecek emri bekliyor. "Aktif politika" diye tutturup savaşın ilk günlerinde "Afganistana asker gönderelim" diye yırtınanlar, savaş Iraka sıçrarken hiç oralı değil. Hiçbiri "Hani ABDnin savaşı teröre karşıydı Irak nereden çıktı?" diye sormuyor. Milletçe, ABDnin çıkarlarına endekslenmiş, tevekkül içinde başımıza açılacak belaları bekliyoruz... Amerika Afganistana terörist Bin Ladini ve El Kaide üyelerini yakalamak amacıyla savaş açmıştı. Henüz ne Bin Ladin yakalandı ne "El Kaide" üyeleri... Gelin görün ki misyon henüz tamamlanmadığı halde Amerika gözünü Iraka dikmiş vaziyette. Üstelik bizi de savaşa sürüklemek istiyor... Başbakan Ecevit bu konuda olumsuz tavrını sürdürüyor... Washington Büyükelçimiz Loğoğlu ve Milli Savunma Bakanı Çakmakoğlu ise

Yazının Devamı

Irak’a doğru...

4 Aralık 2001


<#comment>Amerika Afganistan’a terörist Bin Ladin’i ve El Kaide üyelerini yakalamak amacıyla savaş açmıştı. Henüz ne Bin Ladin yakalandı ne "El Kaide" üyeleri... Gelin görün ki misyon henüz tamamlanmadığı halde Amerika gözünü Irak’a dikmiş vaziyette. Üstelik bizi de savaşa sürüklemek istiyor... Başbakan Ecevit bu konuda olumsuz tavrını sürdürüyor... Washington Büyükelçimiz Loğoğlu ve Milli Savunma Bakanı Çakmakoğlu ise ABD’ye:
- Şöyle inandırıcı bir bahane bulursanız biz de konumumuzu değiştiririz, mesajını vermekteler...
ABD’nin Irak serüvenine İngiltere şiddetle karşı. Fransa karşı.. Rusya karşı... İslam ülkeleri karşı... Mısır’dan Katar’a, Bahreyn’den Ürdün’e tüm bölge ülkeleri ABD’yi durdurmak için diplomatik satrancı hızlandırıyor. Bu savaştan en büyük zararı görecek olan Türkiye ise diplomasi trafiğine katılmıyor. Kaderine razı olmuş, ABD’den çıkacak kararı ve gelecek emri bekliyor. "Aktif politika" diye tutturup savaşın ilk günlerinde "Afganistan’a asker gönderelim" diye yırtınanlar, savaş Irak’a sıçrarken hiç oralı değil. Hiçbiri "Hani ABD’nin savaşı teröre karşıydı Irak nereden çıktı?" diye sormuyor. Milletçe, ABD’nin çıkarlarına endekslenmiş, tevekkül içinde

Yazının Devamı