<#comment>#comment>
<#comment>#comment>
İstanbul 2 Numaralı Koruma Kurulu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin Kurbağalıdere ağzında başlattığı köprülü kavşak inşaatını durdurdu. Başta Mimarlar Odası olmak üzere sivil toplum kuruluşlarının ve Moda Semt Girişimi'nin şikâyetlerini değerlendiren Koruma Kurulu, kavşak inşaatı kapsamında başlatılan yol çalışmalarının, kentin karakteristiği açısından önem taşıyan SİT alanı ve tescilli parsellerin önünden geçmesi nedeniyle ivedilikle durdurulmasını istedi.
Bu karar neyi gösteriyor?
Anakent Belediyesi'nin bir yatırıma girişirken bölge halkına danışmadığı gibi çevre yasalarına ve koruma ilkelerine de uymadığını...
Cumartesi günü Kadıköy Mühürdar arıtma tesisi Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından hizmete açılıyor. Tesisin ruhsatı yoktur.
Tesisin hemen yanında inşa edilen 4 katlı İSKİ binasının da ruhsatı yoktur.
Anayasanın 92nci maddesi açık:"Milletlerarası hukukun meşru saydığı hallerde savaş hali ilanına ve... Türk Silahlı Kuvvetlerinin yabancı ülkelere gönderilmesine... İzin verme yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisinindir...Oysa TBMM, yapılan tüm uyarılara rağmen, uluslararası hukukun meşru saydığı bir hal mevcut olmaksızın Iraka asker gönderme kararı verdi...Hem de hangi bölgeye, ne zaman, kaç asker gönderileceğini bilmeden... Komuta kimde olacak, masrafları kim karşılayacak, bunları merak etmeden...Onur Öymen ekliyor:- Askeri fiilen gönderirlerse bu Yüce Divanlık suç olur...Bu yoldan dönüş mümkün mü? Mümkün...- Hükümet, Birleşmiş Milletler kararını bekler ve Iraka PKK - KADEKin tasfiyesi kesinleştikten sonra asker gönderirse mesele kalmaz, diyor Öymen... CHP İstanbul Milletvekili Onur Öymen: - AKP Anayasayı açıkça ihlal etti, büyük sorumluluk altına girdi, diyor. TRT 1de dün akşam halka "Er Ryanı Kurtarmak" adlı filmi izlettirdiler. İsabet... Biz de Iraka Amerikalı "Er Ryan"ı kurtarmaya gidiyoruz malum... Günün Sözü "Biz meşru diyorsak bu iş meşrudur." Tayyip Erdoğan Efendim TBMM asker gönderme kararını vermiştir. Artık karardan dönüş yoktur. Bundan sonra yapılacak olan
<#comment>#comment>
<#comment>#comment>
CHP İstanbul Milletvekili Onur Öymen: - AKP Anayasa'yı açıkça ihlal etti, büyük sorumluluk altına girdi, diyor.
Anayasa'nın 92'nci maddesi açık:
"Milletlerarası hukukun meşru saydığı hallerde savaş hali ilanına ve... Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yabancı ülkelere gönderilmesine... İzin verme yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisi'nindir...
Oysa TBMM, yapılan tüm uyarılara rağmen, uluslararası hukukun meşru saydığı bir hal mevcut olmaksızın Irak'a asker gönderme kararı verdi...
Hem de hangi bölgeye, ne zaman, kaç asker gönderileceğini bilmeden... Komuta kimde olacak, masrafları kim karşılayacak, bunları merak etmeden...
Böylece milletvekillerine halkla iletişim kurmak, danışmak, düşünmek için 3 gün süre kalacaktı. Bu da kısa bir süreydi ama... Yine de hiç yoktan iyiydi...Görüşme günü perşembeden salıya alındı.Cumhuriyet tarihinin bu en önemli kararı için Meclise düşünme vakti kalmadı.Neden mi?Efendim Deniz Baykal ın perşembe günü Almanyanın Bremen üniversitesinde konferansı varmış. CHP Grup Başkanvekilleri AKPye rica ederek tezkerenin görüşülmesini perşembeden salıya aldırmışlar.Deniz Baykal Bremende konuşmasa ne olur? Hiçbir şey...Meclisin tezkereyi aceleye getirip getirmemesi ise hayati bir konu....Baykal Bremen gezisini aksatmamayı yeğledi.Bu kadar sorumsuzluk olur mu?***Bu ayın 23 ve 24ünde CHPnin kurultayı var. Kurultay perşembe ve cuma günlerinde denk geliyor. Yani mesai günlerine... Son yarım yüzyılda ilk kez bir kurultay hafta arası yapılıyor. Neden? Soruya CHP Genel Sekreter Yardımcısı Bülent Baratalı nın yanıtı:-Genel Başkanın o tarihlerde Brezilyadaki bir toplantıya katılması gerekiyor...Bahaneler müthiş! Deniz beyin gezi keyfi çok önemli. Gerisi teferruat... Iraka asker tezkeresi TBMMde perşembe günü görüşülecekti. Burgazadada üç karışlık alandaki yangını söndüremedik, Iraka yangın
<#comment>#comment>
<#comment>#comment>
Irak'a asker tezkeresi TBMM'de perşembe günü görüşülecekti.
Böylece milletvekillerine halkla iletişim kurmak, danışmak, düşünmek için 3 gün süre kalacaktı. Bu da kısa bir süreydi ama... Yine de hiç yoktan iyiydi...
Görüşme günü perşembeden salıya alındı.
Cumhuriyet tarihinin bu en önemli kararı için Meclis'e düşünme vakti kalmadı.
Neden mi?
- Arkadaşlarımız bilim kuruluna birkaç isim önerdiler, dedi, bunların hepsi profesör, aralarında 6 dil bilenler var...Başbakan böylece TÜBİTAK yasasını tanımadıklarını itiraf etmiş oldu. Zira, TÜBİTAK yasasında "Bilim Kurulu, başkanını Başbakanın verdiği isimler arasından seçer" şeklinde bir madde yok. Yasa, Bilim Kurulunun Başkanı herhangi bir siyasal veya partizan etki altında kalmadan seçmesini öngörüyor. Başbakan Erdoğan Bilim Kurulunun yeni seçilen 6 üyesini de onaylamadı. Böylece 12 kişilik Bilim Kurulu başkansız kaldığı gibi yarı yarıya küçüldü. Tek bilim merkezi TÜBİTAK şu anda çalışamaz ve karar alamaz durumda...Türkiye 350 milyon dolar ödeyerek AB 6. Çerçeve Anlaşmasına dahil oldu. Bu antlaşma çerçevesinde Türk bilim adamları Avrupadan sipariş alacak. TÜBİTAKın çalışamaz hale gelmesi Türkiyenin bu projeye katkısını olumsuz etkiliyor... TÜBİTAK pek çok alandaki bilimsel uğraşı yanında milli güvenlik projeleri üzerinde de çalışıyor. Bu alanda da olumsuz etkilenme söz konusu... TÜBİTAKın partizanlığa teslim olmadığı için felç edilmesi hükümete ve ülkeye ne gibi bir kazanç sağlıyor? Şimdi yanıtı merak edilen soru bu... Başbakan Erdoğan Kanal 7deki Ters Köşe programında
<#comment>#comment>
<#comment>#comment>
Başbakan Erdoğan Kanal 7'deki Ters Köşe programında TÜBİTAK Başkanlığı'yla ilgili bir soru üzerine:
- Arkadaşlarımız bilim kuruluna birkaç isim önerdiler, dedi, bunların hepsi profesör, aralarında 6 dil bilenler var...
Başbakan böylece TÜBİTAK yasasını tanımadıklarını itiraf etmiş oldu. Zira, TÜBİTAK yasasında "Bilim Kurulu, başkanını Başbakan'ın verdiği isimler arasından seçer" şeklinde bir madde yok. Yasa, Bilim Kurulu'nun Başkan'ı herhangi bir siyasal veya partizan etki altında kalmadan seçmesini öngörüyor. Başbakan Erdoğan Bilim Kurulu'nun yeni seçilen 6 üyesini de onaylamadı. Böylece 12 kişilik Bilim Kurulu başkansız kaldığı gibi yarı yarıya küçüldü. Tek bilim merkezi TÜBİTAK şu anda çalışamaz ve karar alamaz durumda...
Türkiye 350 milyon dolar ödeyerek AB 6. Çerçeve Anlaşması'na dahil oldu. Bu antlaşma çerçevesinde Türk bilim adamları Avrupa'dan sipariş alacak. TÜBİTAK'ın çalışamaz hale gelmesi Türkiye'nin bu projeye katkısını olumsuz etkiliyor... TÜBİTAK pek çok alandaki bilimsel uğraşı yanında milli güvenlik projeleri üzerinde de çalışıyor. Bu alanda da olumsuz etkilenme söz konusu... TÜBİTAK'ın partizanlığa teslim olmadığı için felç edilmesi
Pek çok ülke gezen ve 97 yaşında ölen George Dumezil kitapta diyor ki:- ... Türkiye benim ikinci vatanım gibidir ve böyleyken on kadar vilayette birkaç yer biliyorum yalnızca. Ama orada evimde gibiyim - ya da gibiydim. 1972den beri gitmedim Türkiyeye...Bir başka soruya yanıtı:- ... Yaşadığım tüm ülkeler içinde her şeye yeniden başlamak elimde olsaydı öyle sanıyorum ki Türkiyede yaşamak ve muhtemelen de ölmek isterdim... Özellikle Boğazda...Türkiyeyi böylesine seven başka yabancılar, yazarlar, bilim adamları üniversite hocaları da vardır. Biz onları - bırakın sevmeyi - tanımayız bile. Okul kitaplarında gelecek nesillere tanıtmak ne kelime, bir sokağa adlarını vermek aklımızdan geçmez. Sevilmeyi çok isteriz de sevenlere değer ve karşılık vermeyi beceremeyiz. Nedense, biz hep böyleyiz! Kütüphane rafında melul mahzun bir kitap: "George Dumezille Konuşmalar"... Sinatle Yayınevi tarafından 1998 yılında bin tane basılmış... Tek baskıda kalmış... Geçen yüzyıla damgasını vurmuş bu ünlü Fransız dil bilgini ve din tarihçisi pek ilgilendirmemiş bizi... 60a yakın eseri olan Dumezilin 30a yakın dil bildiği söylenir. 1925 tarihinde İstanbul Üniversitesinde dinler tarihi okutmuş, Türkiyede