Basın zaten AKP iktidarı ve hükümetle ilgili konularda sıkı bir özdenetim uyguluyor. Olumsuz haberleri doğrudan çöpe atıyor. Bir de Kıbrıs... Çok... Ama yine de 3 gündür medyamız bir özdenetim çabası içinde görünüyor. Bravo...Bir dostumuz meraklanmış. Sordu:- Yahu siz gazetecilerin yaşamına bakıyorum. Hiç AKPlilere benzemiyor. Ama öte yandan AKPyi AKPlilerden fazla kolluyorsunuz... Türkiyeyi İslamlaştırma projesine AKPlilerden daha ince katkılarda bulunuyorsunuz. Nedir derdiniz? Özgürlüğüne düşkün gazeteci takımının İslami düzenden ne çıkarı olabilir?Yanıt olarak:- O senin dediklerin aslında AKPnin değil ABDnin yağcısı, İslami düzene kendi istediği için değil ABD istediği için taş döşüyor, İslami düzen gelince ABDye tüymeyi düşlüyor mu deseydik? Bu sorunun yanıtı başka ne olabilirdi? Başbakan, basından Kıbrıs haberleri konusunda özdenetim istedi... Avrupada bir Cumhurbaşkanının aklına dostuna Uzi tabanca hediye etmek gelebilir mi?* Avrupalı; yargıç, maliyeci, kaymakam vs. olacak gençleri önce rahip liselerinde okutmayı düşünebilir mi?* Avrupada oyların yüzde 25ini alan bir partiye parlamentoda sandalyelerin yüzde 65ini veren bir seçim sistemi var mıdır?* Avrupada devlete (meclis
<#comment>#comment>
<#comment>#comment>
Başbakan, basından Kıbrıs haberleri konusunda özdenetim istedi...
Basın zaten AKP iktidarı ve hükümetle ilgili konularda sıkı bir özdenetim uyguluyor. Olumsuz haberleri doğrudan çöpe atıyor. Bir de Kıbrıs... Çok... Ama yine de 3 gündür medyamız bir özdenetim çabası içinde görünüyor. Bravo...
Bir dostumuz meraklanmış. Sordu:
- Yahu siz gazetecilerin yaşamına bakıyorum. Hiç AKP'lilere benzemiyor. Ama öte yandan AKP'yi AKP'lilerden fazla kolluyorsunuz... Türkiye'yi İslamlaştırma projesine AKP'lilerden daha ince katkılarda bulunuyorsunuz. Nedir derdiniz? Özgürlüğüne düşkün gazeteci takımının İslami düzenden ne çıkarı olabilir?
Yanıt olarak:
- Satışa hangi gerekçelerle itiraz ettiniz? - Her şeyden önce satış bedeli çok düşük olduğu için... Satılan fabrikaların sadece duran varlıklarıyla depolarındaki toplam stokunun değeri 450 milyon dolar. Üretilen malların marka değerlerini ve diğer unsurları düşünürseniz ortaya yaklaşık 700 milyon dolarlık bir rakam çıkar. Oysa fabrikaların tümü 292 milyon dolara satıldı. Danıştayın bu tür satışlar için daha önceden vermiş olduğu kararlar var; kamu yararı açısından malın uygun bedelle satılması gerekir, diyor. 700 milyon dolarlık bir malı 292 milyon dolara, ki o da taksitlerle satmanın kamu yararına aykırı olduğu çok açıktır. - Fabrikaları satın alan konsorsiyumdaki firmalara itirazınız var mı? - Bu firmalardan bazılarının daha önce Meclis koltukları gibi ihalelerde kamuyu zarara uğrattıkları yönünde Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulunun raporları var. Bu da satışın iptalini gerektiren bir başka husus.Şimdi Ankara 1. İdare Mahkemesinin kararı bekleniyor.İlginçtir, onca "peşkeş" söylentisine rağmen devletin ve halkın malını satan iktidar ağzını açıp "Peşkeş iddiaları doğru değildir, doğru bilgi şudur" diyemiyor... Yolsuzluk iddiaları yalanlanmıyor... Pişkinlik son haddinde...NOT:
<#comment>#comment>
<#comment>#comment>
Tekel'in içki üreten fabrikalarının Nurol - Limak - Özaltın - Tütsab ortak girişim grubuna satış sözleşmesi dün imzalandı. Peki, sözleşme imzalandı diye iş bitti mi? Tekel'de örgütlü Tek Gıda İş Sendikası'nın avukatı Tülay Özerman bu soruya, "Hayır, çünkü satışın iptali için idare mahkemesinde açtığımız dava henüz sonuçlanmadı" yanıtını veriyor...
- Satışa hangi gerekçelerle itiraz ettiniz?
- Her şeyden önce satış bedeli çok düşük olduğu için... Satılan fabrikaların sadece duran varlıklarıyla depolarındaki toplam stokunun değeri 450 milyon dolar. Üretilen malların marka değerlerini ve diğer unsurları düşünürseniz ortaya yaklaşık 700 milyon dolarlık bir rakam çıkar. Oysa fabrikaların tümü 292 milyon dolara satıldı. Danıştay'ın bu tür satışlar için daha önceden vermiş olduğu kararlar var; kamu yararı açısından malın uygun bedelle satılması gerekir, diyor. 700 milyon dolarlık bir malı 292 milyon dolara, ki o da taksitlerle satmanın kamu yararına aykırı olduğu çok açıktır.
- Fabrikaları satın alan konsorsiyumdaki firmalara itirazınız var mı?
- Bu firmalardan bazılarının daha önce Meclis koltukları gibi ihalelerde kamuyu zarara uğrattıkları yönünde
- Fabrikalar özelleştirilirken pazarlık yapılmadı. Dörtlü konsorsiyumun teklif ettiği 292 milyon dolarlık rakam hemen kabul edildi. - Yeni Rakı ve votkanın sadece marka değeri bile 200 milyon doların üzerinde... Şu anda bu fabrikaların toplam 150 milyon dolarlık stoku var ama stokların kimde kalacağı yönünde bilgi yok...- Aynı şekilde bankalardaki paraların kime ait olacağı da belirsiz. Ben, Tekeli de denetleyen KİT Komisyonu üyesi olarak fabrikaların bankada ne kadar parası olduğunu öğrenemedim...- Ancak belli olan bir şey var; işten çıkarılacak 1.600 civarında işçinin 30 milyon dolar tutan kıdem tazminatını Tekel ödeyecek...- Bu fabrikalara devlet son 5 yılda 260 milyon dolar yatırım yapmıştır...- Özelleştirme İdaresinin ilke kararına göre devleti zarara uğratan firmalara mal satılmaz. Mesa Nurolun Meclis Genel Kurulunun yenilenmesi işinde devleti uğrattığı zarar ortadayken bu ilke kararı da çiğnenmiştir. Tekelin içki üreten 16 fabrikası özelleştirilerek, Limak, Mesa - Nurol, Özaltın ve Türtsabın oluşturduğu dörtlü konsorsiyuma 292 milyon dolara satıldı. Fabrikaların devir işlemi bugün yapılıyor. Tekeli denetleyen KİT Komisyonu üyesi CHP Balıkesir Milletvekili Orhan Sür, bu
<#comment>#comment>
<#comment>#comment>
Tekel'in içki üreten 16 fabrikası özelleştirilerek, Limak, Mesa - Nurol, Özaltın ve Türtsab'ın oluşturduğu dörtlü konsorsiyuma 292 milyon dolara satıldı. Fabrikaların devir işlemi bugün yapılıyor. Tekel'i denetleyen KİT Komisyonu üyesi CHP Balıkesir Milletvekili Orhan Sür, bu özelleştirmenin resmen "peşkeş" olduğunu söylüyor, nedenlerini de şöyle anlatıyor.
- Fabrikalar özelleştirilirken pazarlık yapılmadı. Dörtlü konsorsiyumun teklif ettiği 292 milyon dolarlık rakam hemen kabul edildi.
- Yeni Rakı ve votkanın sadece marka değeri bile 200 milyon doların üzerinde... Şu anda bu fabrikaların toplam 150 milyon dolarlık stoku var ama stokların kimde kalacağı yönünde bilgi yok...
- Aynı şekilde bankalardaki paraların kime ait olacağı da belirsiz. Ben, Tekel'i de denetleyen KİT Komisyonu üyesi olarak fabrikaların bankada ne kadar parası olduğunu öğrenemedim...
- Ancak belli olan bir şey var; işten çıkarılacak 1.600 civarında işçinin 30 milyon dolar tutan kıdem tazminatını Tekel ödeyecek...
"Atatürk ilke ve devrimlerine bağlılık, laik, çağdaş, demokratik davranış" çıkarılıyor...Kimi gazeteler haberi "Garip yönetmelik" başlığı altında vermiş...Neden garip olsun?Aksine, Milli Eğitimi yönetenlerin zihniyetine çok uyan bir yönetmelik...Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı açık açık "Ben ümmetçiyim" diyor. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Atatürkü değil Said Nursiyi rehber aldığını daha önce açıklamış bulunuyor. Hüseyin Çelik, 1995 yılında katıldığı Uluslararası Bediüzzaman Seminerinde yaptığı konuşmada bakınız aynen ne diyor:"Ülkemizin huzur ve güvenliği için, ülkede kardeşliğin tesis edilmesi için, Türkiyenin geçmişte olduğu gibi İslam âlemine önderlik yapabilecek maddi ve manevi konuma gelebilmesi için, bugün Bediüzzamana dönüp onun teşhislerini tedavi için vazettiği tekliflerini mutlaka hesaba katmamız gerektiği kanaatindeyim..."Sayın Çelik aynı konuşmasında şu cümleyi de sarf ediyor:- Eğer Cumhuriyetin başında Bediüzzaman resmi makamlarca dinlenseydi bugün ülkenin durumu şüphe yok ki böyle olmazdı."Yönetmelikten Atatürkü çıkarmak garip mi? Milli Eğitim Bakanlığı, yurtdışı teşkilatında görevlendirilecekler hakkında yönetmeliği değiştirdi... Yeni yönetmelikte kişilerde
<#comment>#comment>
<#comment>#comment>
Milli Eğitim Bakanlığı, yurtdışı teşkilatında görevlendirilecekler hakkında yönetmeliği değiştirdi... Yeni yönetmelikte kişilerde aranacak özellikler arasından:
"Atatürk ilke ve devrimlerine bağlılık, laik, çağdaş, demokratik davranış" çıkarılıyor...
Kimi gazeteler haberi "Garip yönetmelik" başlığı altında vermiş...
Neden garip olsun?
Aksine, Milli Eğitim'i yönetenlerin zihniyetine çok uyan bir yönetmelik...