Anadolu Efes basketbol takımının muhterem ve muhteşem bir oyuncusu var: Shane Larkin. Beş yıl öce Efes’e geldiğinde göze batan bir oyuncu değildi. Geçen sürede kendini geliştirdi, Avrupa’nın en iyi iki üç guard oyuncusundan biri oldu. Bir maçta attığı 49 sayıyla Avrupa’nın sayı rekortmeni olmaya devam ediyor. Aynı zamanda Türk uyruğuna geçti, Milli Takım’da oynuyor. Sahadaki mütevazı kişiliğiyle dikkati çekiyor.
Bir röportajında:
“Türkiye’ye olan bağım basketbolun çok daha ötesinde. Beni bu ülkeye getiren şey basketboldu. Buraya geldiğimden beri yaşadıklarım bakış açımı değiştirdi. İnsan olarak beni daha iyi biri yaptı. Bu ülkeye içten bir sevgi duyuyorum ve her zaman buraya bir şekilde bağlı kalacağım” diyor.
Bir de vakıf kuruluşuna öncülük etmiş Larkin. Anlatıyor:
“İlk etkinlik olarak çocuk esirgeme kurumlarına gittik. Onlara hediyeler vererek birlikte eğlenceli vakit geçirdik. Birkaç ay sonra deprem oldu ve biz yardımları ona göre ayarladık. Sosyal medyadan da tüm dünyaya bu
CHP’li Bolu Belediye Başkan Tanju Özcan dün Anıtpark’tan başlayarak Ankara’ya doğru “Adalet ve Değişim” yürüyüşüne başladı. Sosyal medya mesajları ve genel başkana muhalefeti nedeniyle disipline sevk edilen Tanju Özcan, kendisi için adalet, partisi için değişim istiyor. Özcan, yürüyüşten vazgeçme şartını söyle açıklıyor:
- Sayın Genel Başkan, “Görevimden istifa ediyorum, olağanüstü kurultay çağrısı yapıyorum, kurultayda aday olmayacağım” dediği takdirde ben bu yürüyüşten vazgeçerim. Yoksa vazgeçmem.
Kemal Kılıçdaroğlu’na istifa baskısı hem parti içinde hem ona oy veren kesimlerde artarak sürüyor. Kemal Bey ise istifa etmemekte kararlı. Öyle görünüyor ki, CHP bugünden yerel seçimin yapılacağı 31 Mart’a kadar enerjisini (istifa et - etmiyorum) tartışmalarıyla harcayacak. Yerel seçime odaklanması pek mümkün olmayacak.
PATLAMA
Sakarya’nın Hendek ilçesindeki havai fişek fabrikasında 3 Temmuz 2020 tarihinde meydana
Eşimin bir yakınının hastalık haberi geliyor... Acele toparlanıyoruz... İstikamet Kırklareli. Bir araçla Esenler otogarına yollanıyoruz. Moda’dan otogar 1 saat 15 dakika sürüyor. Sadece otogarın kapısından giriş için 10 dakika sıra bekliyoruz. Otobüsü beklerken tuvaleti ziyarete gidiyoruz. Bir belediye işçisi yerleri yıkıyor. Taşlar kaygan. “Kardeş şuraya ‘Dikkat kaymayın’ falan diye bir levha koysanız” diyecek oluyoruz. Cevap:
- Koysak da dinleyen kim beyim, bizim vatandaşı bilmiyor musun, diyor bilgiç bilgiç.
Otobüs bizi üç saatte Kırklareli’ne indiriyor. Sıradaki taksiye doğru ilerlerken daha yakında olan bir başka taksinin şoförü koşup eşimin elindeki bavulu alıp sıradaki taksiye kadar taşıyor. Alışık değiliz bu kadar nezakete. Taksilere binip iniyoruz. İlk izlenim... Şoförler bilge adamlar. Sokaktaki insanlar telaşsız. Kimsenin acelesi yok. Caddelerde yaya geçidi bol, yayalar karşıdan karşıya geçerken araçlar durup yol veriyor. Avrupa’da geçerli, İstanbul’da geçerli olmayan bu terbiye şehirde sıkı sıkıya
Türkiye’ye döviz getiren yurttaşlarımıza özel ilgi, özel övgü var mı? Pek rastlamıyoruz.
Ancak Filipinler’de yurt dışında çalışıp ülkeye döviz getirenlere çok özel bir ilgi var. Onlara Bagong Bayani deniyor. Yani modern zamanların kahramanları. Her sene aralık ayında yaklaşık bir milyon Filipinli, yurt dışından gelerek başkentleri Manila’ya uçakla iniş yapıyor. Ve hükümet onlar için havaalanında özel bir karşılama düzenliyor. Bu Filipinliler arasında işçi, hemşire, bebek bakıcısı ya da mühendis, farklı birçok sektörden insan var. Ve hepsi Bagong Bayani, yani modern zaman kahramanı. Zira hepsi yurt dışında büyük zorluklara göğüs gererek döviz kazanmakta ve ülkeye döviz taşımaktalar. İçlerinden yirmi kişiye her sene Bagong Bayani ödülü diye bir ödül de veriliyor. Ahlaki duruş, sıkı çalışma ve ülkesine para gönderme özelliği olan insanlar arasından seçilen kişiler alabiliyor bu ödülü.
Ailelerini yanlarında götüremedikleri
CHP’de değişimin şart olduğunu savunanlar çeşitli aksaklıklara değiniyor ama işin esasına pek girmiyorlar.
Bu sütunda birkaç yıldır CHP’de neyin eksik olduğunu ısrarla yazdık.
CHP’nin ideolojisi, yani omurgası yoktur.
Temelindeki cumhuriyetçi, laik, Atatürkçü ilkeler terk edilmiştir.
CHP’nin programı ve bu programı uygulayacak kadroları yoktur.
En küçük partilerin bile iyi kötü bir programı varken CHP’nin bir programının olmaması hayret edilecek şeydir.
Bunlar konuşulduğunda deniyor ki:
- Canım hangi seçmen programı okur... Hem zaten programlar da ne kadar uygulanır? Kim programa kulak asar?
Abdüllatif Şener ‘e çok yüklendiler.
Özgür Özel onu milletvekili yaptıkları için CHP’lilerden özür bile diledi.
İyi de…
CHP, 38 Abdüllatif Şener daha üretmedi mi?
Onlar da CHP listesinden milletvekili yapıldılar, sonra istifa edip partilerine yani DEVA, Gelecek, Saadet ve DP’ye gittiler.
Neymiş?
Şener seçimde CHP’ye oy vermemiş.
Bir seçim olsa onlar CHP’ye oy verecek mi?
Yeni bir Uğur Dündar kitabı var elimizde. “Hayatımın Sırları” adlı kitabın alt başlığında “Uğur Dündar ve Türkiye’nin son 50 yılının gerçek hikâyesi” sözleri okunuyor. Kitap bir belge roman. Uğur Dündar’ın ağzından Hasan Baran yazıyor, Çok başarılı bir çalışma, heyecanla okunan bir eser çıkmış ortaya.
Kitap Uğur’un meslek çalışmalarını, özel ilişkilerini, başından geçen ilginç olayları çok hoş bir dille aktarıyor bizlere.
Uğur ve kardeşi Gülten bir gün Florya’da sabah koşusuna çıkıyorlar. Ağaçlar arasında koşarken, uzakta iri yarı bir adamın bir ağacın yanında durup onunla adeta konuştuğunu, ara sıra ağaca sarıldığını görüyorlar. Yaklaşıyorlar. Bu adam Yaşar Kemal’dir. Diyor ki onlara Yaşar ağabey:
- Bir tuhaf insanlar şu Anadolu insanları. Yürüyüp gidiyorlar, koşup geçiyorlar ama durup şu muazzam ağacı bir görmüyorlar, sarılıp hissetmiyorlar, onun enerjisin almıyorlar. Atatürk dikti bu ağaçları. Atatürk’ün toprak kaymasına karşı
CHP Grup Başkanı Özgür Özel gazeteci İsmail Saymaz’ın sorularını yanıtlarken kendisine Altılı Masa’daki partilerin seçime katkısı soruluyor. Dört küçük partinin katkısıyla ilgili olarak, Özgür Özel diyor ki:
- Biz onların yüzde 5 katkısı olmasını bekliyorduk. Anketlerden çıkan sonuca göre yüzde 0.7- yüzde 1 dolayında katkıları oldu.
Neticede… Yüzde 1 katkı karşılığı 4 partiye 38 milletvekili sandalyesi verildi.
Yani CHP’nin kazandığı 168 sandalyenin yüzde 22’si.
Özgür Özel “Anketler yaptırarak bu partilerin katkılarını ölçmeliydik” diyor.
Bu bir hesap hatası mı? Basiret bağlanması mı? Yoksa bilinçli bir politika mıydı?
Şimdi gündemdeki en önemli konu anayasa değişikliğidir. AKP iktidarının 9 Aralık 2022 tarihinde TBMM Başkanlığı’na sunduğu anayasa değişikliği teklifini Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan gündeme getirmiş bulunuyor. Bu pakette CHP’nin laiklikle ilgili ilkelerine uymayan maddeler mevcut.
Ancak yukarıda sözü geçen 38 milletvekilinin ve İyi Parti’nin de katk