Melih Aşık
2 bin yılına 1000 günden az kaldı... Dün 999 gün, bugün 998 gün... Fransızlar Eyfel Kulesinin üzerine 2000'e doğru günleri geriye doğru sayan bir saat koymuşlar. İngilizler de öyle. Biz 2000 yılına körlemeden ilerlediğimiz için saate ihtiyaç yok. Bodoslamadan dalacağız içine...
Peki 2000 yılında nasıl bir Türkiye manzarası yaşayacağız? Merak edenler için bundan 998 gün önceki Türkiye manzarasını getiriyoruz ekrana.. pardon sütunumuza... 998 günde ne kadar değiştiğimizi görüp, gelecek 998 günde ne kadar değişeceğimizi hesaplayabilmek için... İşte 998 gün öncesinin haberleri:
- Gaziosmanpaşa'da kot şortla bakkala giden H.T, çarşaflı iki kadın tarafından dövüldü.
- Çiller,
"Ekonomide mucizeye gidiyoruz. Mucize kimseyi şımartmasın" dedi.
-
Tarkan'ı Antalya konserinde genç kızların elinden polis kurtardı..
-
Sibel Can, evinin dekorasyonunu yapan dekoratöre 141 milyon lira tutan borcunu ödemediği için yargılandı.
- Saçlarını Amerikan traşı yaptıran
Emrah'a yeni sevgili bulundu...
- Dolar: 30.779 - Mark: 20.098 lira...
- Demirel, Fatih seçimindeki başarısında dolayı ANAP lideri Yılmaz'ı kutladı,
"Aldığınız sonuç topluma moral vermiştir" dedi.
- Çiller, "Refah'ın (Fatih'te) kaybetmesine sevindim" dedi.
- BJK'da bağırsak enfeksiyonuna yakalanan futbolcuların sayısı 8'e yükseldi. Daum ve yardımcılarıyla malzemeci Halil de aynı dertten muzdarip...
- Özer Çiller'in devrettiği 7-Eleven mağazalarının Türkiye temsilciliğini alan firmanın sahibi,
"Bu iş kelek çıktı, umduğumuzu bulamadık" dedi.
- Su içmeyi yasaklayan FB Teknik Direktörü
Osieck, futbolcularının meyve suyu içebileceklerini söyledi. İshal olan
Pingel yatak döşek yatıyor...
- DEP'li
Selim Sadak ve
Sedat Yurttaş tutuklandı...
-
Özer Çiller, beraat ettiği İstanbul Bankası davasında yeniden yargılanacak. Yargıtay, Özer Çiller hakkında mahkemenin verdiği beraat kararını bozdu.
- Meclis'te bugün yapılacak olan malvarlığı oylaması Başbakan Çiller ile yardımcısı Karayalçın arasındaki ipleri koparma noktasına geldi.
- Çiller,
"Önergeye evet derseniz hükümet biter" dedi. Karayalçın da,
"Sayın Çiller bunu örtbas edemem!" dedi.
-
Tanju'nun kaçak Mercedes davasında mahkemenin verdiği kararı Yargıtay onayladı. Tanju, 22 ay hapis yatacak...
- Esenler'de şahıs arazisi üzerine kaçak olarak yapılan teneke minareli cami belediye ekiplerince yıkılınca olaylar çıktı.
Ne dersiniz? 2 bin yılında çok değişir miyiz?
"
Zorunlu temel eğitim 8 yıl olsun, son üç yılda Arapça ve Kuran dersleri seçmeli olarak alınsın..."
RP'nin 5 + 3 formülüne karşı DYP ve ANAP yukardaki formülü destekliyor. İlk bakışta makul görünen bu teklife de eğitimciler "Sakın ha.." diyor ve bu formülün tüm temel eğitimi "imam hatipleştireceği" uyarısında bulunuyorlar.
Bu görüşü savunanlardan Gazi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Yüksel İnan, niçin böyle düşündüğünü kendi yaşamından bir örnekle şöyle açıklıyor:
"
1950'li yılların başında Ankara TED Koleji'nde okuyordum. O zamanlar din dersi seçmelik ders idi. Ortaokula geçince, babama, din dersini seçmek istemediğimi söyledim. Babam, çok çağdaş bir insan olmasına karşın bana, eğer böyle yaparsan, çevremizden büyük baskı görürür, lütfen din dersini seç, deyince, çaresiz kabul ettim. Anlaşılan pekçok arkadaşım ve aileleri de böyle düşünmüş olacak ki, seçmelik ders olmasına karşın, o yıl ortaokula başlayan ve aralarında Emin Çölaşan ile Esen Ünür'ün de bulunduğu bütün arkadaşlarım bu dersi seçmek zorunda kaldı. Sınıfımızda din dersini seçmeyen sadece bir tek arkadaşımız vardı; Yusuf Eşkenazi. Seçmemişti, çünkü o bir musevi çocuğu idi. Ama bir süre sonra ne oldu, bilir misiniz? Bizim Yusuf da çevrenin baskısına dayanamadı ve din dersini seçmek zorunda kaldı."
Çankaya Köşkünde geçen cumartesi günü ilk kez bir film galası yapıldı. Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel'in galada ilginç konuklarıyla izlediği film özenle yapılmış bir belgeseldi: "Antika Talanı"... Yönetmenliğini
Yusuf Kurçenli'nin yaptığı film, meslektaşımız
Özgen Acar'ın eski eser kaçakçılığına ilişkin dizi yazıları üzerine kurulmuştu. Anlatımı
Tarık Akan üstlenmişti. Karun Hazinesi ile Noel Baba Definesi'nin Anadolu topraklarından başlayıp Amerika'da biten hüzünlü serüvenini anlatan filmin çekimi de serüvenli olmuştu. Başbakanlık Tanıtma Fonu, üstlendiği paranın 90 bin dolarını vermeyince çekimler bir süre durmuş, ancak konuyu ekrana taşımayı yurtseverlik ruhuyla üstlenen ekip yılmamış, sonunda belgeseli tamamlamayı başarmıştı...
Çankaya'nın Gala için seçtiği film kadar seçilen davetliler de ilginçti... Fener Patriği
Barthelemeos'tan Diyanet İşleri Başkanı
Mehmet Nuri Yılmaz'a, Alevi Dedesi
İzzettin Önder'den Hahambaşı
Davit Asseo'ya kadar inanç çeşitliliğini aynı salona toplayan bir davetliler listesi yapılmıştı. Patrik
Barthelomeos davete katılırken, Diyanet İşleri Başkanı
Mehmet Nuri Yılmaz'ın Köşk'te görünmemesi yadırgandı. Kültür Bakanı
İsmail Kahraman'ın davet edilmesine rağmen gelmeyişi de öyle.
Oysa bu filmin galasının Çankaya'da yapılması özellikle Refah Partisi'nin alması gereken bir mesajla ilgiliydi. Bu topraklar üzerinde yaşamış kültür ve uygarlıkların yabancısı ve düşmanı değil, devamı ve mirasçısı olduğumuzu anlamayanların anlaması içindi. Ne demişti RP'li
Şevket Kazan Konya'daki 3'üncü Ramazan Etkinlikleri kapanış konuşmasını yaparken:
"Ege Bölgesi kentlerinin girişlerinde sonu `OS' ile biten yüzlerce Yunanca tabela var. Yok Teos, yok Efesos, Aspendos, os, fos... Bu da Yunan'ın Anadolu'daki toprak alma iştahını kabartıyor. Oysa biz yerüstü kültürel zenginliklerimize sahip çıkmalıyız. Oysa utanmadan Yunanlı'nın iştahını kabartan şeylere kültürel zenginlik diyorlar... Bütün bu yabancı kültürleri vatan topraklarından süpürüyoruz..."
Gala işte bu zihniyete bir cevaptı.
Yazara Emailasik@milliyet.com.tr