Yerliysen vatan haini yabancıysan ajan..

CNN muhabirinin Türkiye’yi terk etmesi görmezden gelinecek, hafife alınacak bir olay değil..
Türkiye’nin zaten kötü olan imajı bir kez daha sarsıldı..
CNN muhabiri Ivan Watson, Türkiye’nin çok tehlikeli ülke haline geldiğini söylemiş..
İstanbul’dan ayrılma nedeni buymuş..
CNN, Watson için Türkiye’nin tehlikeli olduğunu kabul etmiş ki; Hong Kong’a gitmesine izin vermiş..
*
Şimdi birileri çıkıp; ‘Ne olmuş, dayak mı atmışlar, işkence mi görmüş, polis alt tarafı pasaport sormuş bu kadar abartacak ne var’ diyecektir..
Basit bir pasaport sorma olayı değil..
Canlı yayına resmen müdahale edildi.. Yayın engellendi..
Böyle olmasa Başbakan ertesi gün ‘suçüstü yakalandı’ der miydi?
Watson’un suçu ne?
Taksim’den canlı yayın yapmak, olayları anlatmak.. 25 bin polis 50 TOMA ile Taksim çıkarmasını görüntülemek..
*
Mesele bu kadar da değil.. Başbakan ‘dalkavuk ve ajan’ diye de suçladı.. Ülkeyi karıştırmak istediğinden söz etti..
İşte o andan itibaren Watson için Türkiye rahat rahat dolaşacağı yer olmaktan çıktı..
Öyle ya..
Bu ülkede durumdan vazife çıkaranlar var.. Birileri ‘ajan’ diye saldırabilirdi.. Birileri yumruğu patlatabilirdi.. Hele hele bir kez daha canlı yayın yapsa saldırıya uğrayabilirdi..
Watson bu toprakları iyi bilen bir kişi..
Başına gelebilecekleri öngörmüş olmalı ki; ‘Allahaısmarladık’ dedi..
Bu toprakları iyi biliyor dedik.. 12 yıldır Türkiye’deydi. 12 yıldır Başbakanlığın verdiği basın kartını taşıyordu.. Başbakan’ın gezilerine katılmış, Başbakan uçağına almış, Başbakan’la defalarca röportaj yapmış..
*
Bir anda kötü adam oldu.. Bir anda ajan yaftası yedi.. Watson bu ülkeyi iyi tanımış ama bu iktidarı iyi tanımamış..
Bu iktidarı alkışlarsan, iyisin hoşsun.. Muteber adamsın..
Bu iktidarı eleştirirsen, yerliysen vatan haini olursun yabancıysan ajan..

Gezi için yeni senaryo!..

Bir yıldan fazla oldu.. Başbakan Gezi’nin etkisinden kurtulamıyor.. Neredeyse yaptığı her konuşmada Gezi’ye değinmeden edemiyor..
Darbe girişimi damgasını vurdu ya.. Israrla söylüyor..
İktidar yanlıları da aynı fikir de ama onlar Başbakan kadar sert ve kararlı değil.. Zaman zaman yalpalıyorlar..
Çünkü kimse Başbakan’a soramıyor ama onlara soruluyor..
Mesela kırmızı elbiseli kadın da mı darbeciydi diyorsunuz..
Mırın kırın ediyorlar..
Gezi Parkı’nda türkü söyleyen, halay çeken insanlar darbeyi böyle mi yapacaklardı diye soruyorsunuz..
Gezi’nin üç dört günü ayrı diyorlar..
*
Üç dört günü ayrıysa, barışçılsa, çevreciyse, polisin tahrik eden tutumuna ne oluyor.. Ortalığı gaza boğması, eline taş bile almayan insanlara orantısız güç kullanması..
Cevap veremiyorlardı..
Bir yıl sonra cevabını bulmaya başladılar..
Emri veren paralelciymiş!..
O zaman Gezi eylemcileri masum.. Darbe yapmak gibi bir niyetleri yoktu.. Ortalığı karıştıran, tahrik eden polisti..
Böyle mi?