Silah bırakılmadan silah susmaz..

Yangın çıkmadı, kıvılcım bu.. Lice’de çakıldı, başka yörelere de sıçradı..
Dillerde tek bir soru var:
Eskiye mi dönüyoruz, barış süreci bitti mi?
Hayır.. Eskiye dönmeyiz ama yol da alamayız.. Zaten yol alınamadığı için kıpırdanma başladı..
Kalekol yapımını protesto kaynamanın görünen yüzü..
Hoşnutsuzluğun dışa vurumu..
Bunu görmek lazım..
Güven inşası 18 ay sonra güvensizlik ortamına dönüştü.. Güneydoğu’da çok genç nüfus var.. O gençleri, çocuk yaşındakileri biraz daha bekleyin diye tutmak zor..
Oyalanıyor muyuz, kandırılıyor muyuz duygusu hakim..
*
Öcalan’ın geçen Nevruz’da silahlı mücadelenin bittiğini ilan etmesiyle yeni bir döneme girildi..
Yeni döneme girdik ama orada durduk kaldık..
Çünkü kimsenin ne olup bittiğinden haberi yok.. Yol haritasını bilen yok..
Meselenin muhatabı olması gereken HDP’lilerin bildiğini zannetmiyorum..
Ana muhalefet partisi de bilmiyor..
Türkiye’yi karış karış dolaşan akil insanların da bilmediğini yaşayarak gördük..
İktidar adamlarının bile bildiğinden kuşkuluyum..
*
Güneydoğu’da yol kesmeler, kalekol protestoları başlayınca iktidar alelacele çalıştay düzenledi..
Çalıştay Diyarbakır’da yapıldı ama Diyarbakır’ın en güçlü partisi çağrılmadı..
Unuttular mı ne?
Yeni yol haritası üzerine görüş alışverişi yapmışlar..
Eskisi neydi ki?
*
Ekranlara kurulan iktidar yanlıları barış süreci dendi mi bugüne kadar hep aynı lafı söylediler:
Bakın 6 aydır cenaze kalkmıyor, bakın 12 aydır cenaze kalkmıyor, bakın 18 aydır cenaze kalkmıyor..
Biz de diyorduk ki; çok güzel mutluyuz, alkışlıyoruz ama yeni bir şey söyleyin..
Dağlarda elinde silahlarıyla dolaşan insanlar olduğu sürece..
Dağa çıkma isteği bitmediği sürece..
Dağdan dönüş başlamadığı sürece bir gün o silahlar patlar..
*
Bu hal, uzun süre kalacak bir hal değildir.. Provokasyonlara açık alandır.. Sürdürülemez olduğunu 15 gündür yaşadığımız olaylar gösterdi..
Dilerim iktidar anlamıştır..

HDP’nin CHP’den istediği ne?

CHP Lideri Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı seçimi için HDP’den oy istedi..
Şurası aşağı yukarı belli..
İkinci turda Başbakan ile CHP’nin adayı yarışacak..
HDP Eşbaşkanı Kürkçü’den yanıt geldi..
‘Biz de kendisinin çözüm sürecini sahiplenme iddiasını görmek istiyoruz.’
Haklı, doğru bir talep..
Fakat ortada bi sorun var.. Ne olup bittiği, yol haritasının ne olduğu CHP’ye söylenmiyor ki..
İktidar, Kürt açılımı konusunda bir adım attı da CHP karşı mı çıktı..
İktidar, CHP’ye gel ortak politika oluşturalım, bu sorunu birlikte çözelim dedi de CHP hayır mı dedi..
İktidar, CHP’yi oyun dışında bırakıyor.. Bunu bilerek, isteyerek yapıyor..
CHP barışa karşıymış algısı yaratmak istiyor..
*
İktidarın veya HDP’nin CHP’den destek istemesi için ortaya somut bir yol haritası koyması lazım..
Kendilerinin de bilmediği..
Kontrol edemediği sürece CHP neresinden dahil olacak!..
CHP üzerine düşeni yaptı.. Barış süreci dedikleri dönemi sakin izliyor.. Dışlandığı halde mesele yapmıyor..
Daha ne yapsın ki..

Yargıyı bu hale siz getirdiniz!..

Yargıda Birlik Platformu adı altında çeşitli toplantılar yapılıyor..
Bursa’daki toplantıda Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili konuşmuş.. ‘Yargıya güven hiçbir zaman yüzde 60’ların altına düşmemişti, şimdiler de yüzde 20’ye geriledi’ demiş..
Nasıl gerilemesin ki..
Somut örnek; Deniz Fener’i davası.. 2008’den beri ülkenin gündeminde.. Altı yıl geçmiş, ne oldu?
Meselenin üzerine giden savcıları görevden aldılar, yargıladılar..
Bi şey tutturamadılar..
Onlar paralelci de çıkmadı.. Çıksa komploymuş diyeceklerdi..
*
Davanın bütün seyrini değiştirdiler ama şöyle bir sorun vardı.. Bazı belgeler dosyadaydı ve yok edilmesi gerekiyordu..
O da halledildi.. Savcı, önce kara para aklama suçundan soruşturma açtı, sonra takipsizlik kararı verdi, telefon dinlemelerinin imha edilmesinin önündeki engeli kaldırdı..
Yargıya güven nasıl yüzde 20’lere düşmesin ki..
Bu konuda Balyoz’dan Ergenekon’a.. Dandik isimlerle gerçek kişilerin dinlenmesinden, yazılamayan yolsuzluk ve rüşvet iddianamesine kadar onlarca örnek verilebilir..
Türkiye’nin bir numaralı sorunu hukuktur.. Hukuk devleti olmamasıdır..