Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Rüşvet ve yolsuzluk operasyonu yapıldığında.. İran asıllı Azeri tüccar Reza Zarrab ve bakan çocukları tutuklandığında..
İktidar kanadından tek ses yükseldi:
Zamanlama manidar..
Niye manidar?
Seçime yönelik bir hamle, siyasete şekil verme amaçlı operasyon!..
*
İktidar, darbe girişimi olduğunu iddia etti.. Paralel devleti ön plana çıkardı, Gülen cemaatine savaş açtı..
Bununla da kalınmadı tabii..
Bu işe bulaşan savcılar, polisler görevden alındı, dosya başka savcıya verildi.. Sonra bir gün baktık ki; tutuklu kalmalarında ısrar eden hakim izne çıkınca yerine gelen hakim hepsini serbest bırakmış..
Gerekçe?
Deliller toplanmış, ifadeler alınmış, dosya tamamlanmış..
İktidar seçime kadar işi idare etti..
*
Başbakan seçimden sonra yaptığı ilk grup konuşmasında, yolsuzluk meselesine değinince; ‘gördünüz işte, seçim geçti, sırası geldi’ yorumları yapıldı:
‘Başbakan suçlanan bakanları sırtından atacak, daha fazla taşımayacak.’
İyimser bir yorumdu, çünkü Başbakan’ın böyle bir niyetinin olmadığı açıktı..
Aynen şu ifadeyi kullandı..
‘Samimi her iddiayı ciddiye alırız, ciddi her iddianın üzerine kararlılıkla gideriz. Bu konuda kimsenin endişesi olmasın.’
*
Dikkat!.. Başbakan samimi ve ciddiyse diyor..
İddiaları samimi ve ciddi buluyor mu?
Hayır..
Samimi ve ciddi bulsa, üzerine gidecek olsa, evindeki ayakkabı kutularından 4.5 milyon dolar çıkan eski Halk Bankası Müdürü’nü Ziraat Bankası yönetim kurulu üyeliğine getirir mi?
Mükafat gibi..
Adam bulunmaz Hint kumaşı olmadığına göre; yolsuzluk ve rüşvet iddialarına cevap..
Adam hakkında daha iddianame çıkmadı.. Savcı ne iddia edecek, ortaya ne tür deliller koyacak bilmiyoruz..
Adam bir bankadan öteki bankaya zıplıyor..
El insaf!..
Aslında el insaf tepkisi bile az kalır..
*
4 bakan hakkındaki fezlekelerin de farkı yok.. CHP, yolsuzluk, rüşvet, nüfuz suiistimali gibi altı suçlama için soruşturma komisyonu kurulmasını istiyor..
İktidar partisi menfaat teminiyle sınırlı tutmak istiyor.. Yolsuzluk ve rüşvet iddiasını kabul etmiyor..
Samimi ve ciddi bulmuyor!..
*
Sonuç ne olur derseniz?
Yakın gelecekte bir şey çıkmaz.. Başbakan üzerine kararlılıkla gideriz kimsenin endişesi olmasın diyor ama şahsen endişeliyim..

Haberin Devamı

Acele eden eceli çağırır!..

Haberin Devamı

3. köprü inşaatında iskele çöktüğü, üç işçinin öldüğü duyulunca mühendis arkadaşım Ahmet Cançelik aradı..
‘İskele neden çökmüştür biliyor musun?’ diye sordu ve ekledi:
‘Aceleden.. Onca mühendis hesap kitap yapıyor, iş planlaması yapıyor, üç yılda bitiririz diyor, siyasetçiler koyun pazarlığı yapar gibi zaman pazarlığı yapıyor. Başbakan üç yıl çok iki yılda bitsin talimatı verdi. Anlaşılıyor ki; firma iki yılda yetiştirmek için iş güvenliğini ikinci plana atmış.’
*
Bu tespitin üzerinden iki gün geçti.. Gerçek ortaya çıktı.. Taraf’ın haberine göre viyadük inşaatı denetlenmemiş.. Çünkü, Bakanlık denetlemeye yetişemiyormuş..
Müfettişler 19 No’lu viyadükte yeterli güvenlik önlemleri alınmadığı için inşaatı durdurmuş, firmaya para cezası kesmiş.. Önlem alınınca inşaat yeniden başlamış..
Kazanın olduğu 35. No’lu viyadüğe sıra gelmemiş..
Belli, yetiştireceğiz, iki yılda bitireceğiz diye güvenlik ıska geçilmiş..
Olan üç işçiye oldu..
Bu kaza ders olsa da bundan böyle siyasetçiler hiç olmazsa mühendislik işine karışmasalar..

Haberin Devamı

Kılıçdaroğlu’na saldırıda kilit cümle

CHP lideri Kılıçdaroğlu’na yönelik saldırı stratejik, planlanmış, profesyonel saldırıysa da vahim..
Kendini bilmez suç makinesinin bireysel saldırısıysa da vahim..
Birincisi çok daha vahim tabii..
İkincisinden başlayalım.. Adamın biri elini kolunu sallayarak Meclis’e giriyor.. Kimdir, necidir, ne amaçla geliyor diye bakılmıyor..
Üç saat elini kolunu sallayarak dolaşıyor.. Bu süre içinde ne yaptığını bilen yok.. Kılıçdaroğlu’nu görünce de yumruğu patlatıyor..
*
Birincisi daha da vahim dedim.. Gürsel Tekin’e katılıyorum.. Adam ilk kez gittiği Meclis’te nerede duracağını biliyor.. İfadesinde hangi mobese kameralarının kendisini çektiğini bile söylüyor..
Demek ki keşif yapmış..
Yumruktan önce yakalanınca ne söyleyeceğini düşünmüş, planlamış..
Amacı neydi?
Söylediği tek cümle çok şeyi açıklıyor; vatan haini görüyordum..
*
Şu dillerden düşürülmeyen ‘vatan hainliğinin’ sonucu mu diyelim, tahriki mi diyelim..
Yoksa işaret fişeği mi diyelim..