Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Zeytinyağı gibi üste çıkmak istiyorlar ama nafile!.. Yine aynı yönteme başvurdular.. Yaftalayarak; sindirme, susturma, korkutma..
Eskiden, eskiden dediğim bir yıl öncesine kadar..
Hak, hukuk, adalet diyenleri.. Hukuk ihlallerine dikkat çekenleri...
Darbeci, askerci, Ergenekoncu diye yaftalıyorlardı.. Gözdağı verip susturmaya çalışıyorlardı..
O zaman kutsal ittifak vardı..
Bu işi beraber yapıyorlardı.. Kutsal ittifakın cemaat kanadıyla iktidarcı kanadı diz dizeydi.. Gazetelerinin birbirlerinden farkı yoktu..
Hep birlikte hücuma geçerlerdi.. İtiraz edenleri bezdirmeye çalışırlardı..
*
İttifak çökünce iktidarcı medya yalnız kaldı.. Eski alışkanlık olsa gerek, hak, hukuk, adalet diyenlere
yine saldırmaya başladılar..
Dün Balyozcu, Ergenekoncu dediklerine..
Bugün F-Tipi misin?. Paralel devletin ağzıyla konuşuyorsun demezler mi?
En iyi savunma hücumdur taktiği misali!..
*
Balık hafızalıyız ama arşivleri silemezler ki.. Hatırlayın, merkez medyaya karşı dernek kurmuşlardı..
İttifak medyasının, kutsal ittifak derneğiydi..
Tabelası hala asılı..
Şimdi çıkmışlar, yolsuzluğun, rüşvetin üzerine gidilsin diyenleri..
Uğursuz ittifakın sözcüsü olmakla suçluyorlar..
Yani cemaatle kol kola girmekle..
Güler misin, ağlar mısın?
Dün kutsal, bugün uğursuz diye tabir ettiğiniz ittifakı arıyorsanız, bi zahmet derneğinize uğrayın.. İttifakın belgesi orda..
Gazeteleri şöyle bir tarayın.. Dün kutsal bugün uğursuz dediğiniz ittifakı hemen bulursunuz..
Şunu söyleyeyim..
Yıllardır poliste, yargıda iç içe geçen otonom bir yapı var diyenleri şimdilerde o yapıyla iş tutuyormuş gibi göstermek..
Uğursuz ittifaka imza attılar diye yaftalamak..
İktidar-cemaat ittifakının medya ayağını aklamaz..

Haberin Devamı

Türban siyaseti yine hortladı!..

Üç-beş yıl öncesine kadar CHP laiklik üzerinden siyaset yapmakla suçlanırdı.. İnsanların kılık kıyafetine karışmayın derlerdi..
Başörtüsü üzerinden siyaset yapmayın.. Söyleyecek başka sözünüz mü yok..
Böyle derlerdi..
O günler geride kaldı zannediyorduk.. Bu mesele kapandı zannediyorduk.. Siyasetin dilinden düştü zannediyorduk..
17 Aralık’la birlikte hortladı.. İktidar partisi türban siyasetine sarıldı...
Başbakan her konuşmasının önemli bir bölümünü türbana ayırıyor.. 28 Şubat günleri anlatılıyor..
19 yıl önce Fethullah Gülen’in ‘başörtüsü füruattır’ dediği hatırlatılıyor..
Başörtüsü sözünden geçilmiyor..
Nedense.. Kimse çıkıp da ‘başörtümüzü rahat bırakın’ demiyor.

Haberin Devamı

‘Adaletsiz yaşamak çok zor’

Oğlunu kaybeden, eşini kaybeden bir babanın feryadıdır bu.. 2014 Türkiye’sinin fotoğrafıdır..
Haksızlığın, hukuksuzluğun resmidir.. Polisin dokunulmaz olduğunun belgesidir..
4 yıl oluyor.. Onur, polisten gördüğü işkenceyi onuruna yediremedi; intihar etti.. Ailesi hukuk savaşı başlattı..
Benzer davalarda olduğu gibi sonuç alamadılar tabii.. Anne adaletsizliğe dayanamadı; o da intihar etti..
*
Antalya’daki davadan da benzer sonuç çıkacak.. Gezi olayları sırasında müzisyen genci sokak ortasında öldüresiye döven 40 polisten 33’ü bulunamıyor.. Kameralar görmemiş!..
Ortaya çıkanlar da bizim ilgimiz yok demiş.. İlgileri olmadığı için kimlikleri açıklanmıştır!..
*
Bu tür o kadar çok dava var ki.. Adalet arayan o kadar çok insan var ki..
En acil ihtiyaç bu..
İktidar ‘devlet insan için var’ diyor ya..
Lafta..
Ceberut devlet üzerimize öyle çöktü ki.. Masum insanları döverek ‘destan yazmaya’ o kadar alıştılar ki..
Onlar destan yazdıkça biz boğuluyoruz..