Gördünüz mü diyorlar; İstanbul cevabını verdi..
İstanbul damgasını vurdu..
İstanbul meydan okudu..
İyi de kime meydan okudu?
Kime olacak; 17 Aralık darbe girişimine.. Kime olacak; 17 Aralık algı operasyonuna..
Yani..
Paralel cuntaya!. 1.5 milyona yakın insan, arkandayız paralel devletin üzerine git mesajı verdi..
Tabii ki gitmeli..
Herkesin isteği bu.. Yasa dışı dinlemeleri kim yapmışsa bulup yargıya teslim etmeli.. Uyduruk gerekçelerle dinleme izni veren hakimler varsa teşhir edilmeli.. HSYK gereğini yapmalı..
Savcı-hakim işbirliğiyle gözaltı terörü yaratılmışsa -ki bir ara dalga dalga yaratıldı- insanlar yok yere gözaltına alınmışsa, ceza vermek için tutuklanmışsa açığa çıkarılmalı..
Paralel yapı toplumu sindirme, korkutma operasyonu yapmışsa bunu yapan polis-savcı-hakim üçgeni deşifre edilmeli..
Türkiye’nin son dört, beş yılı karanlık kalmamalı..
Hemfikir miyiz?
Meselenin bu ayağında sorun yok o halde..
*
Gelelim öteki ayağına..
17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonudur..
Yenikapı meydanına toplanan milyonlar..
Yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasına da meydan mı okudu?
Yolsuzluk ve rüşvet yalan, dosyaları kapatın diye mi haykırdı?
Milyonlar, bakanlar rüşvet müşvet almadı.. Fezlekeler yalan.. İddianame boş.. Biz şahidiz mesajı mı verdi?
İstanbul kime meydan okudu?
*
Yoksa.. Rüşvet ve yolsuzluğun iktidarı sarıp sarmaladığına inananlara mı meydan okudu?
Rüşvetin üzerine gitmekte kararlı olan muhalefete mi meydan okudu?
Fezlekelerin Meclis’te görüşülmesini isteyen milletvekillerine mi meydan okudu?
Rüşveti ortaya çıkaranlara mı meydan okudu?
İstanbul kime meydan okudu?
31 Mart hazırlığı
İktidar partisinin yüzde kaç oy alacağını bilemem.. Tahmin etmek zor.. Sekiz milyonu geçen üye sayısına bakarsak, o kitleye sağladığı imkanları, ek gelirleri de göz önüne alırsak, büyük bir çözülmenin olması zor..
Sandıktan birinci parti çıkacakları belli.. Böyle olursa..
Milli irade kararını verdi.. Milli irade damgasını vurdu.. Milli irade gücünü gösterdi.. Milli irade tavrını koydu denilerek..
Yolsuzluk ve rüşvet soruşturması durdurulacak mı? Meclis fezlekeleri ele almayacak mı? Bakanlar Meclis çoğunluğuyla mı aklanacak?
Millet de aynı kanıda 17 Aralık rüşvet operasyonu değildir mi denilecek?
Rüşveti ağzına alanlar ‘hain’ diye mi suçlanacak? 31 Mart hazırlığı bu mu?
Başbakan’a gözaltı listesi sunmak; suç
Başbakan’la emekli İstanbul istihbarat müdürünün atışması sürüyor..
Başbakan, iki ya da üç defa görüştüğünü söylerken istihbarat müdürü 30-40 defa görüştüklerini iddia ediyor..
Başbakan’la polis müdürünün kaç defa görüştüğü bizi ilgilendirmez.. 10 defa da konuşurlar 100 defa da.. Sayı önemli değil, ne konuştukları önemli..
*
Emekli polis müdürü televizyon programında şöyle demiş; ‘2008 Şubat ayından itibaren her seferinde kendisiyle görüştüm. Kimlerin gözaltına alınması gerektiği konusunda listeyi kendisine takdim ettim..’
Şöyle mi olmuş..
İstihbarat müdürü liste hazırlamış, götürmüş, Başbakan da şunu gözaltına al bunu alma diye talimat mı vermiş...
Hal böyleyse; suç..
Büyük suç..
Polis müdürünün itirafından şunu anlıyoruz.. Gözaltılar şüpheye dayanarak yapılmamış.. Siyasi kararla yapılmış.. Keyfi yapılmış..
Ya tutuklamalar!..
Bir bu eksikti!
Seçime öyle gidiyoruz ki yok yok.. Rüşvet ve yolsuzluk iddiası var.. Paralel devlet suçlaması var..
Ortaya dökülen kasetler var.. Muhalif sesleri susturma çabaları var.. Hukuku hiçe sayan talimatlar var.. Twitter’ın susturulması var..
Var oğlu var..
Bütün bunlara savaş tehlikesi de eklendi.. Bordo bereliler sınırda konuşlandırılmış.. El Kaide, Süleyman Şah Saygı Karakolu’ndaki askerlerimizi tehdit ediyor.. Suriye uçakları sınırımızın dibinde muhaliflere bomba yağdırıyor..
Ya El Kaide ile girişeceğiz..
Ya Esad’ın ordusuyla..
Özay Şendir
F-35 meselesinde kitabın orta yeri...
29 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Ankara’da ‘değerlendirme’ kulisi: Öcalan ile kim görüşecek?
29 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Diploma mı, meslek mi?
29 Kasım 2024
Abdullah Karakuş
Bölgede satranç ve terörle mücadele
29 Kasım 2024
Mehmet Tez
Suudi Arabistan başarabilecek mi?
29 Kasım 2024