Berkin’in ölüm haberiyle birlikte insanların sokaklara dökülmesinin bir anlamı var..
Berkin’in cenazesine yüz binlerin katılmasının bir anlamı var..
Muhteşem kalabalığın bir anlamı var..
Tarihi cenaze töreninin bir anlamı var..
*
Hukuksuzluğa..
Adaletsizliğe..
Otoriterleşmeye..
Baskıya..
Özgürlük alanının daraltılmasına..
Protesto, gösteri yürüyüşü hakkının ortadan kaldırılmasına..
Sokağa çıkan herkese terörist muamelesi yapılmasına..
Polisin orantısız güç kullanmasına..
Mağdur olan insanların hakkını arayamamasına..
Yargı sisteminin çalışmamasına..
Suçluların korunmasına..
Ne yaparsa yapsın polis her zaman haklıdır anlayışına..
Gezi’den bu yana izlenen vurdum duymaz politikaya..
Ülkeyi yönetenlerin ilgisizliğine..
Rüşvetin, yolsuzlukların üstünün örtülmesine..
Evlerden kayıt dışı paralar çıkmasına..
İktidarı desteklemeyen yüzde 50’nin yok sayılmasına..
*
Tepkidir, isyandır, yeter artık demektir, güçlü haykırıştır..
Ankara’ya mesajdır..
Dün yaşananlar böyle okunmalıdır..
*
Türkiye ikinci defa duyarlılık testinden geçti.. Birincisi Gezi Parkı tepkisiydi.. İkincisi Berkin’in cenaze töreni oldu..
İnsanlar Berkin için ağlamakla kalmadı.. Üzülmekle yetinmedi.. İmkanı olan Okmeydanı’na koştu, Şişli’ye geldi..
Dayanışmanın en güzel örnekleri verildi..
Berkin son yolculuğunda son görevini yaptı.. İnsanları yan yana getirdi, omuz omuza getirdi..
Peşine taktı sonsuzluğa doğru yürüdü gitti..
*
Berkin artık simgedir.. İkinci sınıf vatandaş muamelesi gören, devlet tarafından horlanan, coplanan, yüzüne biber gazı sıkılan..
Demokrasi isteyen, adalet isteyen, özgürlük isteyen milyonların simgesidir..
Ruhu şad olsun..
Yüzde 50’m varsa istediğimi yaparım!.
Haberi Taraf gazetesinde okudum..
Dehşete düştüm..
İçişleri Bakanı Ala Başbakanlık Müsteşarı’yken İstanbul Valisi’ni aramış; ‘mahkeme kararına gerek yok, kapısını kırın alın o adamı’ demiş..
Alın dediği kişi Taraf gazetesi yazarı..
Ala sadece valiyi aramamış.. BTK Başkanı’nı da arayıp sitesinin kapatılmasını istemiş..
Suç olduğu söylenince de iddiaya göre şöyle demiş..
‘Biz yasa yapan yeriz. Gerekirse hangi yasa yapılıyorsa onu yapar, sizin yaptığınızı suç olmaktan çıkarırız. Yüzde 50 oy almış partinin idaresini söylüyorum ben, boş ver gerisini..’
*
Yüzde 50 oy aldık, istediğimizi yaparız mantığıdır bu.. Ankara’nın ülkeye bakışının özetidir.. İktidarın demokrasi anlayışının ifadesidir..
Dün kızıyorlardı bugün övüyorlar
Anında rota değiştirmekte, üste çıkmaya çalışmakta, rüzgarın yönüne göre pozisyon almakta üstlerine yok..
Çok maharetliler..
Başbakan’ın Ergenekon davasının savcısı olduğu günlerde.. Operasyon üstüne operasyon yapıldığı, iddianame üzerine iddianame hazırlandığı devirlerde..
Mahkemenin Başkanı Köksal Şengül’dü..
Tutuklu yargılamaya karşıydı.. Eften püften iddialarla insanların hapiste çürümesini istemiyordu.. Birçok sanık için tahliye edilmesini istedi ama heyete kabul ettiremedi..
Talepler hep bire karşı iki oyla reddedildi..
O günlerde iktidarcı medyanın şimşekleri üzerindeydi.. Darbecileri kolluyor, serbest bırakmak istiyor diye az yayın yapmadılar..
Hava döndü..
Hükmen tutuklu olanlar birer birer tahliye edilmeye başlandı..
Hava dönünce dün tahliye istedi diye kızdıkları Hâkim Köksal Şengül’ü bugün övmeye başladılar..
Hem de ne övgü..
Şunu bilir şunu söylerim..
17 Aralık hayırlara vesile oldu..