CHP Meclis’i toplantıya çağırdı.. Gündem; dört eski bakan için verilen fezlekeler..
Genel Kurul bu amaçla toplandığı gün büyük ihtimalle kavga çıkacak..
Niye mi çıkacak?
Muhalefet fezlekelerin görüşülmesini istiyor..
İktidar görüşülmemesini..
Muhalefet, milletvekillerinin fezlekelerdeki iddiaları öğrenmesini; delilleri, belgeleri görmesini istiyor..
İktidar görmemesini..
Muhalefet fezlekeleri ciddi ciddi görüşmek istiyor..
İktidar, Meclis’i aç-kapa yapmayı planlıyor..
Bu inatlaşmadan ne çıkar?
Kavga..
*
İktidar, yolsuzluk ve rüşvet iddiasının temelsiz olduğunu, fasa fiso olduğunu, tertip, düzmece olduğunu söylüyor.. 17 Aralık’ın yolsuzluk ve rüşvet operasyonu olmadığını, darbe girişimi olduğunu ilk günden beri günde üç kere tekrarlıyor..
İktidarın bu iddiasının doğru olup olmadığını anlamamızın yolu ne?
Fezlekelerin kapağının açılması..
Birinci aşama bu.. Soruşturma komisyonu kurulur mu, bakanlara Yüce Divan yolu açılır mı açılmaz mı o sonraki aşama..
İktidar büyük ihtimalle fezlekelerin kapağını açtırmayacak..
Gerekçeleri de şu olacak; soruşturma gizli..
İyi de Meclis’in izni olmazsa dosyanın mahkemeye intikal etme şansı var mı?
Yok.. Yoksa gizlilik savı da uyutmacadır..
*
Fezlekeler işleme konulmazsa..
İktidar milletvekilleri seçmenin karşısına çıkıp, hala ‘yolsuzluk da molsuzluk da palavra’ nutku atar mı?
Kuşkusuz atar..
Peki ya seçmen dosyayı gördün de mi konuşuyorsun derse..
İddiaları okudun mu, belgeleri inceledin mi diye sorarsa..
Ben de saf saf soruyorum..
Minareyi çalan kılıfını hazırlamıştır!..
Muhalefetin sesi çıkamıyor!.
Muhalefetin sesini kesmişler, iktidarın sesini sonuna kadar açmışlar..
Kim yapmış?
Benim, senin, hepimizin elektrik parasından yüzde alarak yayın yapan TRT.. Güya özerk..
Ne özerki, ne tarafsızı ya.. İktidarın yayın organı gibi..
Ben söylemiyorum, iktidarın RTÜK’ü söylüyor.. Onlar bile dayanamamış, onlar bile isyan etmiş..
22 Şubat’la 2 Mart arasında.. Seçim kampanyasının sürdüğü dönemde.. TRT, AKP’ye 792 dakika ayırmış, MHP’ye 48, CHP’ye 45, BDP’ye 2 dakika..
Bu tabloya bakın söyleyin..
Seçim yarışı adil mi? Bütün partiler eşit şartlarda mı yarışıyor?
*
Yıllardır beyinlere işlenen şu; Türkiye’de muhalefet sorunu var.. Muhalefet doğru dürüst muhalefet yapamıyor, kitleleri ikna edemiyor..
Sesini duyuramazsa nasıl ikna edebilir ki..
Türkiye’de muhalefet sorunu yok..
Türkiye’de otoriter iktidar sorunu var.. Türkiye’de tek adam, tek ses sorunu var..
Adalet mi dediniz?
Cumhurbaşkanı imzaladı; 40 bin eğitimci açığa alındı.. Genel müdürler, daire başkanları, il, ilçe eğitim müdürleri, okul müdürlerinin görevine yasayla son verildi..
Hazin bi durum..
Bu ülkede insanlar Anayasa güvencesi altındaysa hakları, hukukları, kariyerleri yasayla ellerinden
alınamaz..
Cumhurbaşkanı’nın geçit vermemesi gerekiyordu ama..
Siyaset yine hukukun önüne geçti..
Cumhurbaşkanı’nın gelecek planları ağır bastı..
Yerin altı da gazlandı..
Yerin üstünü biliyorsunuz, ya tanık oldunuz ya televizyondan izlediniz.. Berkin toprağa verilince polis harekete geçti.. Taksim’e gitmek isteyenleri gaza boğdu..
Ben size aynı saatlerde yerin altındaki durumu anlatayım..
Saat altıya geliyordu.. Şişli’den metroya indim.. Hayat normaldi.. Metro geldi kapılar açıldı aman Allah..
Herkesin gözü kıpkırmızıydı.. Herkesin gözünden oluk gibi yaş akıyordu.. Ağlayanlar, sızlananlar.. İçeri girdim isyan doruk noktasındaydı..
Biber gazını yukarıda yememişler, yerin kaç kat altında metro beklerken yemişler.. Polis bir tane de aşağıya mı salladı, yoksa gaz bulutu oralara kadar mı indi bilmiyorum..
Kapılar kapandı.. Metro hareket etti benim de gözüm yaşarmaya başladı.. Biber gazı metronun içine sinmişti..
Çarşamba günü yerin altında durum buydu.. Orantısız güç kullanma budur işte..