Yumurta kapıya dayanınca tartışma başladı..
İş işten geçti..
İktidar partisi oyunun kuralını, sahneye koymak istediği senaryoyu bunun üzerine kurdu..
İktidar partisinin cumhurbaşkanı seçim yasasını çıkarırken bir tek hedefi vardı.. Başbakan’ın, Köşk’e aday olursa, Başbakanlık ve AKP Genel Başkanlığı’nı bırakmaması..
Bu iki koltuğu koruyarak cumhurbaşkanı seçimine girmesi..
*
Parti sözcüsü Çelik dün açıkladı; Erdoğan’ın Başbakan ve AKP Genel Başkanı olara seçime gireceğini duyurdu..
Etik mi?
Değil; ama yasal..
Yasayı bu şekilde çıkaran iktidar partisinin amacı neydi?
BİR: Erdoğan aday olursa, seçim sürecinde ipleri elinden bırakmamasını sağlamak..
İKİ: Partisinin ve hükümetin başında seçime girerek iktidar gücünü kullanmak.. Buna devlet gücü de diyebiliriz.. Çünkü Erdoğan seçim meydanlarına sadece cumhurbaşkanı adayı sıfatıyla çıkmayacak.. Başbakan sıfatıyla da çıkacak..
ÜÇ: Köşk’e siyasi misyon biçerek yarı başkanlığı fiilen zorlamak.. Erdoğan seçilirse halk kimi seçmiş olacak?
20 milletvekilinin imzasıyla aday gösterilen bir kişiyi değil.. AKP Genel Başkanı’nı seçmiş olacak..
DÖRT: Böylece Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçildikten hükümet ve partisi üzerindeki belirleyici rolünü sürdürmesini sağlamak..
*
Hal böyleyken.. İktidar bu adımları çoktan atmışken, planını uygulamaya koymuşken, seçime üç ay kala bu tartışmayı açmak boşa kürek çekmektir..
Başbakan istifa ederse ne olur?
Bir an için Erdoğan’ın cumhurbaşkanı adaylığını açıkladığı gün Başbakanlık’tan istifa ettiğini düşünün..
Hükümet düşmüş sayılır.. Cumhurbaşkanı Gül, yeni hükümeti kurma görevini bir AKP milletvekiline verir..
Hızla yeni kabine kurulur.. Meclis olağanüstü toplanır, güven oylaması yapılır..
Bütün bunlar cumhurbaşkanı seçim sürecinde olur..
O iki aylık süre içinde..
*
Bu arada cumhurbaşkanı seçimi ne olur?
Kaynar!..
Dikkatler tamamen yeni başbakana çevrilir.. Parti içi pozisyonlar ön plana çıkar..
Ha bu arada, yeni başbakanı belirleyecek olan Erdoğan değil, Gül’dür..
Başbakanın kim olacağını belirlemek aynı zamanda iktidar partisinin geleceğini şekillendirmektir..
Erdoğan böyle bir durumu kabul eder mi?
Etmez..
*
Yasa zaten bütün bu olasılıklar düşünülerek hazırlandı.. İstenen şu.. Erdoğan cumhurbaşkanı seçildikten sonra hükümeti ve AKP’yi dizayn etsin..
Etsin ki fiilen yarı başkanlık yapabilsin..
Alın size nur topu gibi yeni tartışma
Tartışma yeni değil.. Dört bakan hakkındaki fezlekeler Meclis’e gönderildiği gün başladı..
Meclis Başkanı fezlekeleri gizli tutmak için elinden geleni yaptı..
Meclis’teki bazı bürokratlar fezlekelerin içeriğini öğrendi ama milletvekilleri öğrenemedi..
Rüşvet, ihaleye fesat, nüfuz ticareti iddiası gibi genel başlıklar kullanıldı..
*
Şöyle bir durum ortaya çıktı.. İddianın ne olduğu bilinmeden, bakanlar bilinmeyen suçlamalar üzerinden savunma yaptı..
Mesela 700 bin liralık saat meselesi.. İddia bununla mı sınırlı?
Bilmiyoruz ki..
Meclis’te bu bilinmezlik oylandı!..
*
MHP’li Oktay Vural fezlekeler Meclis’te okutulmadığı için Ankara Bölge İdare Mahkemesi’ne başvurmuş..
Mahkeme de TBMM Başkanlığı’ndan savunma istemiş..
Nur topu gibi tartışma dediğim bu..
Bugünden tezi yok, idare mahkemesi yasama organının üzerinde midir değil midir tartışması başlayacak..
İdare mahkemesi Meclis’in kararını sorgulayamaz denilecek.. Haddini aştı yazıları döşenecek..
Paralel yapıdan söz edilecek..
Fakat şöyle bir durum da var.. Fezlekelerin okunmamasına Genel Kurul değil, Meclis Başkanı karar verdi..
Özay Şendir
F-35 meselesinde kitabın orta yeri...
29 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Ankara’da ‘değerlendirme’ kulisi: Öcalan ile kim görüşecek?
29 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Diploma mı, meslek mi?
29 Kasım 2024
Abdullah Karakuş
Bölgede satranç ve terörle mücadele
29 Kasım 2024
Mehmet Tez
Suudi Arabistan başarabilecek mi?
29 Kasım 2024